hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Nusret Taşdeler: "O belgeyle ilgim yok"

    Nusret Taşdeler: O belgeyle ilgim yok
    expand

    "Ergenekon" davasının, hakkında yakalama kararı bulunan sanıklarından YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler, 19 Eylül 2007'de Hayrünnisa Gül'ün protokolde elinin sıkılmaması ile Emine Erdoğan'ın TSK'nın Rehabilitasyon Merkezi'nde tedavi gören tiyatrocu Nejat Uygur'u ziyaretine izin verilmemesinin, kendisinin yazdığı iddia edilen "Bilgi Destek Planı"yla irtibatlandırıldığını söyledi.

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, video konferans yöntemiyle Ankara GATA'daki odasına bağlanılarak savunması alınan Taşdeler, sahte olduğunu iddia ettiği' 'Bilgi Destek Planı" konulu belgeyle bir ilişkisi olmadığını söyledi.

    Taşdeler, bu belgenin imza blokunun üzerinde yer alan "Genelkurmay Başkanı emriyle" şeklindeki ibareyle "yazılı emir" süsü verilmeye çalışıldığını ifade ederek, belgenin hazırlanması için amirlerinden hiçbir emir almadığını, kendisinin de emir vermediğini ve hazırlamadığını anlattı.

    Bu belgenin kendisine arz edilmediğinin en açık delilinin, üzerinde imzası veya parafının bulunmaması olduğunu dile getiren Taşdeler, belgede isminin de yanlış yazıldığını kaydetti.

    "Kılık kıyafet yönergesini herkes bilir"

    Taşdeler, 19 Eylül 2007'de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için Esenboğa Havalimanı'nda yapılan karşılama töreni sırasında Ankara Garnizon Komutanı'nın (Hayrünnisa Gül ile tokalaşmamak için) protokoldeki yerinden bir süreliğine ayrılması ile 23 Kasım 2007'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın TSK Rehabilitasyon Merkezi'nde tedavi gören tiyatrocu Nejat Uygur'u ziyaretine izin verilmemesinin, "Bilgi Destek Planı"yla irtibatlandırıldığını söyledi.

    Belgenin, Genelkurmay Başkanlığı içerisine sızan "Ergenekon terör örgütü" mensuplarınca, ülkede kaos ve kargaşa ortamı oluşturmak üzere hazırlandığının iddia edildiğini belirten Taşdeler, TSK'ya ait kışla, karargah, birlik, kurum ve sosyal tesislere girişte, yönetmelik, yönergelere dayanan ve titizlikle uygulanan kılık kıyafet kurallarının evvelden beri bulunduğunu, bu kuralın herkes tarafından bilinen bir gerçek olduğunu kaydetti.

    Nusret Taşdeler, Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na, söz konusu belgeye kayıtlarda rastlanılmadığını ve belgenin tamamen sahte olarak düzenlenmiş bir belge olduğu kanaatine varıldığını resmi yazıyla bildirdiğini belirtti.

    TSK'nın "general" rütbesindeki görevlileri tarafından resmi bir faaliyet sırasında, Cumhurbaşkanı'na ve Başbakan'ın eşine karşı olumsuz davranışta bulunulmasını akıl ve mantık ölçüleri içinde inandırıcı bulmanın mümkün olmadığını düşündüğünü dile getiren Taşdeler, "Bu nasıl bir gizli örgüttür ki, hazırlıklarını ve uygulamalarını fütursuzca ve açıkça yapıyor. Eylemlerini yüksek rütbeli generaller tarafından, devlet büyüklerine karşı, herkesin gözü önünde gerçekleştiriyor. Bunun en hafif ifade ile kişilere ve kurumlara yapılan çok büyük bir haksızlık ve vahim bir hata olduğu kanaatindeyim" diye konuştu.

    "Hamurrabi kuralı"

    Taşdeler, Cumhuriyet savcısının, "iddia sahibi, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür" kuralına azami derecede dikkat ve itina ile riayet etmesi gereken kişi olduğunu belirterek, bu kuralın çağdaş hukukun getirdiği bir yenilik olmadığını belirtti.

    Babil Kralı Hammurabi tarafından yazılan "Bir kimse, büyüklerinin huzurunda bir suç iddia eder ve yaptığı suçlamayı kanıtlayamazsa, iddia ettiği büyük bir suç ise, ölümle cezalandırılır" şeklindeki kanunu anımsatan Taşdeler, bu şekilde vatandaşların haksız, mesnetsiz, ispat edilemeyecek isnat ve iddialardan korunmak istendiğini, bu konuda kötü niyetli kişilere karşı güçlü bir caydırıcılık sağlandığını söyledi.

    Taşdeler, "Günümüzden 3772 yıl önce 'insan onurunun ve vatandaş haklarının korunması' için gösterilen bu hassasiyeti, son derece dikkat çekici ve hayranlık verici bulduğumu ifade etmek isterim" dedi.

    Uzun süreceği için Taşdeler'in savunmasına ara veren mahkeme heyeti, daha sonra, bu davayla birleştirilen dosyanın tutuklu sanığı Mahmut Güzel'in savunmasını aldı.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow