hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Obama: "Bu adil bir savaş"

    Obama: Bu adil bir savaş
    expand

    ABD Başkanı Obama, insansız hava araçlarının sivillerin ölümüne yol açmasıyla ilgili, bunun adil bir savaş olduğunu ve ABD vatandaşlığının bir kalkan olmadığını söyledi.

    ABD Başkanı Barack Obama, Ulusal Savunma Üniversite'sinde terörizmle ilgili gelecekteki mücadele stratejileriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Her terörist için özel birlik konuşlandırmalarının veya karaya asker göndermenin mümkün olmadığını anlatan Obama, bu noktada insansız hava uçaklarını kullandıklarına dikkati çekerek, bu yöntemi savundu. Obama, bu teknolojinin kimlerin hedef alındığı, sivil zayiat ve yeni düşmanlar yaratma riskini artırması gibi konularda soru işaretleri uyandırdığını kaydederek, bu noktalara cevap verdi. Öncelikle insansız hava uçaklarının kullanımının terörle mücadelede etkili, federal ve uluslararası kanunlar çerçevesinde de yasal olduğunu belirten Obama, şunları kaydetti:

    "İç ve uluslararası yasalar altında, ABD, El Kaide, Taliban ve bunlarla bağlantılı güçlerle savaştadır. Onları başından durdurmamamız halinde, şu anda ellerinden geldiği kadar fazla Amerikalıyı öldürebilecek bir örgütle savaştayız. Dolayısıyla bu adil bir savaş, orantılı olarak yürütülen, son çare ve kendini savunma bağlamında verilen bir savaş. Mücadelemiz yeni bir aşamaya girerken, Amerika'nın kendini savunma şeklindeki meşru talebi, tartışmaların sonu demek değildir. Bir askeri taktiğin yasal ya da hatta etkili olduğunu söylemek, her durumda akıllıca ya da ahlaki olduğunu söylemek anlamına gelmez. Dünyanın öbür köşesini vurabilecek teknolojiyi bize sağlayan ilerleme, aynı zamanda bu bu gücü itidalli kullanma ya da suistimal edilmesi riskini ortadan kaldırma disiplinini de gerektirmektedir. İşte bu nedenle, son 4 yıl içinde yönetimim, açık esaslar, denetim ve hesap verebilirlik ilkeleri üzerinde ısrarcı olarak, teröristlere karşı güç kullanımımızı idare eden bir çerçeve oluşturmak için gayretle çaba sarf etti."

    "Her insansız hava uçağı saldırısı konusunda Kongre'yi bilgilendirdik"

    İnsansız hava uçakları ile sadece El Kaide ve ilgili diğer organizasyonları hedef aldıklarını belirten Obama, teröristleri yakalama imkanları bulunduğunda veya her istediklerinde bu araçları kullanmadıklarını, ülkelerin toprak egemenliğine saygı kapsamında ortaklarla istişareler çerçevesinde yapıldığını ve bireyleri cezalandırmak için de bu yönteme girişmediklerini vurguladı.

    Sivil kayıpların olmaması için büyük çaba gösterdiklerini ama tüm savaşlarda olduğu gibi burada da aynı riskin bulunduğunu ve sivil kayıp görüldüğünü ifade eden Obama, "Bu noktada yakınlarını kaybedenler için hiçbir söz bu durumu haklı çıkarmaz. Biz yaşadıkça, bu sivil ölümler benim ve emrim altındakilerin yakasını bırakmayacak" değerlendirmesinde bulundu.

    Obama, ancak sahaya asker göndermenin ise daha az sivil ölümlere yol açacağı veya Müslüman dünyasında daha az düşman yaratacağı varsayımlarının da yanlış olduğunu kaydederek, "Aksine daha çok ölümler, daha çok geri tepmeler, yerel nüfusla daha çok uzlaşmazlığa düşme yaratır" dedi ve Vietnam ile Irak ve Afganistan savaşlarını örnek gösterdi.

    "ABD vatandaşlığı kalkan olmamalı"

    Obama, Kongre'nin insansız hava uçaklarının kullanımında kendilerine yetki verdiğini ve ABD vatandaşı Anwar Awlaki'ye yönelik olan dahil her insansız hava uçağı saldırısı konusunda Kongre'nin bilgilendirildiğini de vurguladı. Obama, "Hükümet için herhangi bir ABD vatandaşını hedef almanın ve öldürmenin anayasaya uygun olduğunu düşünmüyorum, tıpkı bir başkanın ABD toprakları ötesine asker konuşlandırmasını uygun bulmadığım gibi. Ancak ne zaman bir ABD vatandaşı, Amerika'ya karşı savaşmak için yurtdışına gidip, Amerikan vatandaşları öldürmek için aktif biçimde planlar yaptığında ve ne ABD ne de ortaklarımız, o kişiyi planını hayata geçirmeden önce ele geçirebilecek bir pozisyonda olmadığında, bu kişinin vatandaşlığı bir kalkan vazifesi artık görmemeli" dedi.

    Obama, ayrıca "Öldürücü eyleme geçmek için oluşturduğumuz üst eşik, Amerikan vatandaşı olsunlar ya da olmasınlar tüm potansiyel terör hedeflerini kapsamaktadır. Bu eşik, her bir insan hayatının doğasında var olan haysiyetine saygı gösterir" diye konuştu.

    Awlaki konusunda Adalet Bakanlığı'na insansız hava uçağı saldırısından bir ay önce bilgi gönderildiğini ve Kongre'nin de operasyondan önce bilgilendirildiğini belirten Obama, bazı durumlarda Kongre'nin işin içine dahiliyeti ve bağımsız izleme kurulu gibi oluşumların bürokrasiyi artırdığını ama yine de insansız hava uçağı operasyonlarına yönelik şeffaflığı artırmak için seçenekleri Kongre ile görüşmeye hazır olduğunu dile getirdi.

    Terörle mücadelenin diğer bir yönünün de aşırılıkları besleyen konulara eğilmek, yoksulluk, mezhep çalışmaları gibi derin kökenlere uzanan problemleri çözmek olduğunu ifade eden Obama, bu kapsamda, Ortadoğu'daki dönüşümlerin desteklenmesi, Suriye'de muhalefetin güçlendirilmesi, İsrail-Filistin barışının teşvik edilmesi gibi konuların önemine işaret etti.

    AP'nin telefonlarının dinlenmesi

    Güvenlik ile açık toplum olma arasındaki doğru dengeyi kurmayı içeren zorlukların yeni bir örneğinin, Adalet Bakanlığı'nın ulusal güvenlikle alakalı sızdırmalara dair soruşturmasında yaşandığını ifade eden Obama, "Başkomutan olarak şuna inanıyorum; operasyonlarımızı ve sahadaki insanlarımızı koruyan bilgileri gizli tutmalıyız. Bunun için, yasayı delenler ve gizli bilgileri koruma taahhütlerini ihlal edenlerin, bunun sonuçlarına katlanmalarını sağlamalıyız. Ancak özgür basın da demokrasimiz için gerekli. Bu bizi biz yapan bir şey. Ve sızdırma soruşturmalarının, araştırmacı gazeteciliğe zarar verebilme ihtimalinden rahatsızlık duyuyorum" değerlendirmesinde bulundu.

    Obama, gazetecilerin, mesleklerini icra etmelerinden dolayı hukuki bir risk altında olmamaları gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

    "Odak noktamız, yasaları ihlal edenler üzerinde olmalı. Bu nedenle Kongre'ye, hükümetin aşırı erişimine karşı bir medya kalkan yasası geçirme çağrısında bulundum. Bu hususu, endişelerimi Adalet Bakanı ile de paylaştım. Adalet Bakanlığı, gazetecileri içeren soruşturmalarla alakalı mevcut tüzüklerini gözden geçirmeyi kabul etti ve bu çalışmanın parçası olarak, endişelerini dinlemek üzere medya kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan bir grupla toplantı yapacak. Bakana, 12 Temmuz'da bana bu konuda bilgi vermesi için talimat verdim."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow