hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Tünelin ucu görünmeye başladı"

    Tünelin ucu görünmeye başladı
    expand

    Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin uzlaştığı Suriye tasarısına "tatmin edici" sözleriyle destek verdi. BM Genel Kurulu toplantısı için gittiği New York'ta NTV'ye konuşan Davutoğlu, Esad'ın yeni yapıda olmaması gerektiğini yineledi, "Tünelin ucu görünmeye başladı" dedi.

    Birleşmiş Milletler 68. Genel Kurulu çerçevesinde New York'ta yaptığı görüşmeler hakkında bilgi veren Davutoğlu, Suriye'de insani krizi sürekli gündemde tutuklarını dile getirdi.  

    Suriye'nin kimyasal silahlardan arındırılmasına ilişkin BMGK karar tasarısının önemine işaret eden Davutoğlu, "İlk defa BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye bağlamında bağlayıcı bir karar tasarısı çıkmış oldu. Bu Suriye konusunun artık BM Güvenlik Konseyi gündemine gelen ve uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden bir husus olduğunu teyit etmesi bakımından önemli. Bundan sonra sürekli bu konu BM gündeminde olacak ve herhangi bir olağanüstü durumda da tekrar ele alındığında bir çerçeve oluşmuş oldu" diye konuştu.

    Türkiye'nin tasarıda öne çıkardığı hususlar olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:

    "Bunlardan birisi bu karar tasarısının 7. bölüm çerçevesinde olması. 7. bölüm bir ihlal olması durumunda alınacak tedbirler bağlamında atıf var bu önemlidir. Biz bu kararın BM Güvenlik Konseyi tarafından hem de Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü tarafından etkin bir şekilde takip edilmesini istiyorduk. Bu da var. Bir ihlal durumu olduğunda harekete geçilebilecek. Üçüncüsü, bu karar tasarısının geçmiş suçları yok saymaması önemliydi. Bir hesap verilebilirlik var. Bu suçu işleyenlerin hesap verecektir ifadesi var ki sürecin kendisi zaten belli ama önemli olan bunun girmesi metne. Bir şekilde bunun sadece kimyasal silahlarla irtibatlandırılmaması ve onun ötesine özellikle siyasal hedef konusunda açık bir belge oluşmasıydı."

    Davutoğlu, Pazartesi günü Cenevre'de BM Mülteciler Yüksek Komiseri ve ilgili yetkililer ve dört komşu ülke ile mülteciler ve insani durumu görüşmek üzere bir araya geleceklerini söyledi.

    "Dolayısıyla orada da bu konuyu ele alacağız" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

    "Bize söylenen ve olması için yakın takipte bulunacağımız husus çok gecikmeden bunun olması. Ruslarla da bu konuda sağlanmış bir mutabakat olduğu söylendi. Dolayısıyla birçok açıdan tatmin edici ve yeni bir Suriye krizi bağlamında yol açıcı bir karar tasarısı oldu. Bunun elde edilmesi çok kolay olmadı çok daha zayıf eve esnek bir metin üzerinde bazı ülkelerin ısrarlı oldukları anlaşılıyor.

    Gerek Amerika Birleşik Devletleri gerek diğer ülkelerle yapmış olduğumuz görüşmelerde edindiğimiz intiba buydu ama daha güçlü bir metin oldu. Uygulanmak istendiğinde uygulanabilecek bir metin var. Ama uygulanmasında neler göreceğiz önemli olan bu. Orada da kimyasal silahların yasaklanması örgütünün de bu işin takip edecek olması çift garanti gibi bir durum var. Uygulamayı yakından takip edeceğiz ve bir an önce bu konuda mesafe alınması için çaba sarf edeceğiz. Dünde biliyorsunuz Suriye'nin dostları grubu toplantısı yapıldı yine 120'ye yakın ülke toplantıya katıldı. Onlar da Suriye ulusal koalisyona tam destek verdiler."

    İran ve Irak'ın Cenevre'ye katılımı

    Davutoğlu, İran'ın Cenevre toplantısına davet edilip edilmeyeceği sorusu üzerine, bütün aktörlerin devrede olmasını savunduklarını söyledi. Hiçbir ülkenin devre dışı kalmasını istemediklerini kaydeden Davutoğlu, İran'da yeni yönetimin olum mesajlar verdiğini söyledi.

    Davutoğlu, "İran ile angajman yapılmalı. Biz Tahran anlaşmasını yaparken de bunu savunuyorduk. Şimdi aynı şeyi savunuyoruz. Angajman dışında yol yoktur diplomaside ama nerde angajman biter. Suriye'de olduğu gibi açık insanlık suçu işlendiğinde. Artık kararlı tutum sergilemek gerekir. Suriye ile de angajman yaptık. İran'la yürütülmesi gereken müzakerelere olumlu bakıyoruz. Irak ve İran'ında Cenevre'ye gelmelerine olumlu bakıyoruz.  Biz hiçbir zaman tereddüt etmedik."

    "Mısır'da gidişatla ilgili herkesin ciddi kaygıları var"

    Davutoğlu, Mısırlı yöneticilerle görüşme planı olup olmadığı yönündeki soruya ise şu yanıtı verdi:

    "Temasımız yoktu ama biz Dışişleri Bakanları en zor şartlarda da gerektiğinde görüşürüz. Birkaç toplantıda da aynı masa etrafında olduk, bir keresinde karşılaştık, merhabalaştık. Tabii sanki temas imkansız bir şeymiş gibi görmemek lazım. Ancak, oturarak görüşme şeklinde planlanmış bir temas düşüncemiz yoktu, böyle bir şey de olmadı. Ama, dediğim gibi uluslararası toplantılarda bu tür karşılaşmalar, selamlaşmalar olur. Onlar da diplomatik nezaketin kuralları arasındadır. Tabii çok büyük üzüntü duyduk, Müslüman Kardeşler'in yasaklama kararı için. Burada da genel olarak uluslararası toplumda bir tepki doğurdu. Maalesef, Mısır'da gidişatla ilgili herkesin birikmiş ve ciddi kaygıları var."

    "Elif'in ailesiyle görüşme planım var"

    Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Kenya'da bir alışveriş merkezinde düzenlenen terör saldırısında hayatını kaybeden Elif Yavuz'un ailesiyle olayın yaşandığı ilk andan itibaren temasta olduklarının altını çizdi. Davutoğlu, "Aileyle, bu yoğun tempo içinde bizzat da görüşme planım var. Ailesiyle Başkonsolosluğumuz temas halinde" dedi.

    "Yüzyılın en büyük zirvesi"

    Dünya İnsani Yardım Zirvesi'nin İstanbul'da yapılma kararını değerlendiren Davutoğlu, bu konunun mülteci sorunundan tsunami veya sel felaketine kadar çok geniş bir alanı kapsadığını anlattı. İstanbul şehrinin öne çıkmasının, burayı BM şehri haline getirme fikirlerini de destekleyen bir unsur olduğunu kaydeden Davutoğlu, "İnsanların geleceği açısından çok önemli belgelerin kabul edileceği, belki de yüzyılın en büyük zirvelerinden biri Türkiye'de gerçekleşecek" şeklinde konuştu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow