hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    BDP'li tutuklu 5 milletvekili için tahliye başvurusu

    BDPli tutuklu 5 milletvekili için tahliye başvurusu
    expand

    Anayasa Mahkemesi'nin CHP'nin tutuklu milletvekili Mustafa Balbay hakkında verdiği karardan sonra Diyarbakır Barosu BDP'li tutuklu milletvekilleri Selma Irmak, Faysal Sarıyıldız, İbrahim Ayhan, Gülser Yıldırım ve Kemal Aktaş'ın tahliye edilmeleri için mahkemeye başvuracağını açıkladı.

    Diyarbakır Barosu yönetimi Anayasa Mahkemesi'nin CHP'nin tutuklu milletvekili Mustafa Balbay hakkında verdiği kararla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Baro Başkanı Tahir Elçi, KCK davaları kapsamında tutuklu bulunan BDP'li 5 milletvekilinin tahliye edilmesi için mahkemelere başvuru yapacaklarını açıkladı. Kişi özgürlüğünün Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde koruma altına alındığını belirten Elçi, "Ne yazık ki, bu temel hakka öteden beri keyfi tutuklama kararları ve makul olmayan uzun tutuklama süreleriyle haksız ve hukuka aykırı şekilde müdahale edilmektedir.

    Uzun ve makul olmayan tutukluluk süreleri ağır bir insan hakları sorununa yol açmıştır. Uzun tutukluluk sürelerinin yol açtığı ağır mağduriyet ve insan hakları sorunu kamu vicdanını yaralamış ve toplumsal bir soruna dönüşmüştür. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yıllardır, uzun tutukluluk uygulamasını eleştiren kararlarına rağmen, yargının uygulamasında bir iyileşme görülmemiştir. Uzun tutukluluk sorununun kriz haline dönüşmesi üzerine 2012 yılında TBMM tutuklamaya ilişkin yasal hükümlerde kısmi ve iyileştici bir düzenleme yoluna gitmiş, adli kontrol hükümlerinin kapsamını genişletmiş, ancak yargının tutuklamaya ilişkin uygulaması değişmemiştir" dedi.

    "Milletvekillerinin serbest kalması toplumsal barışa katkı sunacak"

    Anayasa Mahkemesi'nin beş yıla yakın bir süredir tutuklu yargılanan Mustafa Balbay'ın tutuklama süresine ve seçilme hakkının ihlaline ilişkin kişisel şikayetini iki gün önce karara bağladığını belirten Tahir Elçi, şöyle dedi:

    "Anayasa Mahkemesi kararında 5 yıllık tutuklama süresinin makul bir süre olmadığı ve bu uygulamanın Anayasanın 19'uncu maddesinin ihlalini oluşturduğuna hükmetmiştir. Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlar. Bu nedenle kararın icrası çerçevesinde Mustafa Balbay'ın tahliye edilmesi gerektiği gibi, aynı durumda olan diğer tutuklu milletvekilllerinin de tutukluluk haline son verilmesi gerekmektedir. Diyarbakır Barosu olarak, Mustafa Balbay'ın yanı sıra halen tutuklu olan milletvekilleri Selma Irmak (Şırnak), Faysal Sarıyıldız (Hakkari), İbrahim Ayhan (Şanlıurfa), Gülser Yıldırım (Mardin) ve Kemal Aktaş'ın (Van) tutukluluk durumlarına son verilmesi çağrısında bulunuyoruz.

    Tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması hukukun, mahkeme kararının ve halk iradesine saygının gereği olduğu gibi, aynı zamanda toplumsal barışa da bir katkı sunacaktır. yasal değişiklik ve Anayasa Mahkemesi kararına rağmen, uygulamanın değişmemesini dikkate alarak, hükümeti ve parlamentoyu göreve çağırıyoruz. Tutuklu milletvekili sorununa kesin ve köklü bir çözüm bakımından özellikle fikirsel ve politik niteliği bulunan suçlar bakımından milletvekili dokunulmazlığı sınırlandırılmalı, milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması her koşulda Meclis kararına bağlanmalıdır."

    Tahliye başvurusu yapacaklar

    Elçi, tutuklu milletvekillerinin avukatları olarak tahliyeleri talebiyle bugün ilgili mahkemelere başvuracaklarını belirtti. Elçi, "5 milletvekili 2009 yılından beri tutuklu yargılanmaktadır. Bu süreçte bir çok kez tahliye taleplerinde bulunuldu ve reddedildi. Anayasa Mahkemesi'ne kişisel başvuru yolunun açılmasından önce avukatları AİHM'ne başvurmuştu. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi'ne kişisel başvuru yapılmamıştır. Biz AİHM'nin bu dosyaları bir an önce ele almasını ve karar vermesini bekliyoruz. Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle yargının kişisel başvuru beklemeden, derhal milletvekillerini tahliye etmesi gerekir. Tutuklu milletvekillerinin ulusal kanunlara göre tazminat ve AİHM'ne başvuru hakları vardır. Zaten şu anda başvuruları da vardır. Ancak bu tutukluluğun telafisi mümkün değil" dedi.

    Demirtaş kararı değerlendirdi

    Silivri'de KCK basın davasını izleyen BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da bu konuya ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Anayasa Mahkemesi'nin bu kararının emsal oluşturacağını belirten Demirtaş, şunları söyledi:

    "Sadece milletvekilleri açısından da değil. Bütün uzun hükümlü ve tutuklular açısından emsal teşkil etmesi lazım. Tabi mahkemeler Anayasa Mahkemesi'ni ne kadar dikkate alacaklar mesele odur. Çünkü Türkiye'de yargı hiyerarşisi de işlemiyor. Anayasa Mahkemesi Türkiye'nin en üst yargı organıdır. Fakat Özel Yetkili hakim kendini muhtemelen oranın da üstünde görüyordur. Mesela bu kararı Haşim Kılıç değil de, Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan açıklamış olsa herhalde daha etkili olurdu mahkemeler üzerinde. Çünkü Mahkemeler siyasi baskıdan daha fazla etkileniyorlar. Anayasa Mahkemesi'ni dikkate almak yerine Başbakanı, Adalet Bakanı'nı dikkate almayı kendileri açısından daha kazançlı görüyorlar. İnşallah hukuk işler. Yıllardır işlemeyen hukuk, tutuklu milletvekilleri şahsında bir kez daha umuda dönüşür diye bizlerde temennide bulunuyoruz."

    "Milletvekili arkadaşlarımızın tutuklu olması vicdana aykırıdır"

    "Mustafa Balbay aynı zamanda bir gazetecidir, aynı zamanda bir milletvekilidir" diyen Demirtaş, "Uzun yıllardan beri tutuklu olması, diğer milletvekili arkadaşlarımızın tutuklu olması vicdana aykırıdır. Yasaya da, Anayasaya da aykırıdır. Umut ediyoruz ki bugün verilecek kararlarda milletvekillerinden başlamak üzere bütün haksız yargılananlar tutuklu olanlar serbest kalır" dedi.

    "Paket yeni bir şey içermiyor"

    Bir gazetecinin "Demokratikleşme Paketi mecliste onun için ne söyleyeceksiniz?" sorusu üzerine Demirtaş, "Paket yeni bir şey içermiyor. Paketle ilgili görüşlerimizi belirttik. Yetersiz bir paket. Güçlendirilebilirdi. Yani şu anda bir kaç madde tartışmalıdır. Bir defa toplantı ve gösterilerle ilgili yapılan düzenleme, yapılan öneriler özgürlük alanlarını genişletiyor mu yoksa daraltıyor mu? O konu tartışmalıdır. O konu bize göre paket mecliste daha kapsamlı bir şekilde tartışılmalı ve muhalefetin önerilerine açık olmalıdır. Eğer muhalefetin önerilerine açık olursa bu paketi güçlendirmek mümkün olabilir. Bu haliyle daha öncede değerlendirdiğimiz gibi çokta demokrasi paketi diyebileceğimiz, gönül rahatlığıyla savunabileceğimiz bir paket değil maalesef" diye cevap verdi.

    "Uyuyan hakim savcıyla yargılama mı yapılır?"

    "KCK Ana Davası'nda da yıllardır tutuklu olarak yargılananlar var. Anayasa Mahkemesi ve bu çerçevede onlarda bireysel başvuru yapabilirler mi onlar içinde emsal teşkil eder mi?" sorusu üzerine Demirtaş, şu yanıtı verdi:

    "Yani bütün dosyalarda tabii ki yapılabilir. Ama biliyorsunuz Sayın Hatip Dicle, Kemal Aktaş, Selma Irmak ve bütün tutuklu milletvekillerimiz, belediye başkanları neredeyse 5 yıla yakındır yargılanıyorlar ve tutuklular. Ceza alırlarsa 4 yıl 6 ay yatacaklar. Ama şu anda 5 yıl yatmış durumdalar. Yani ceza almış olsalar devlet onlara borçlu olacak. Mahkemeler maalesef tahliye kararı vermiyor. Ceza hukukunda bir tek karar emsal teşkil eder. Yani herkesin ille de gidip başvurup aynı kararı çıkarması gerekmez. Uzun tutukluluk çoğu zaman genel olarak bütün tutuklular için değerlendirilebilir. Tek tek herkesin başvurmasına gerek yoktur. Şu mahkemelerden içeri giren çıkamıyor bir daha. Suçlu mu, suçsuz mu, delil var mı, yok mu, değerlendirmiyorlar bile. Yani avukatlar savunma yapıyor mahkemeler hakimler, savcılar uyuyorlar. Uyuyan hakim savcıyla yargılama mı yapılır? Yani buradan adalet mi çıkar? Gerçi ben grup toplantısında da söyledim. Uyumaları uyanık olmalarından iyi çünkü bunlar uyanıkken ne yapacaklarını belli değil. Fakat işte insanlar da mağdur oluyorlar. Diyarbakır'da aynı şekilde umarım emsal bir karar verir."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow