hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Bir geçmişe özlem oyunu: Eski moda komedya

    Bir geçmişe özlem oyunu: Eski moda komedya
    expand

    Evren Ercan'ın Şebnem Sönmez ve Zerrin Sümer'in destekleriyle kurduğu Tebdil-i Mekan Prodüksiyon Tiyatrosu'nun kuruluş sürecinin en büyük şahitlerinden biriyim. Hani bazen hayatta yaşanan büyük hayalkırıklıkları güzel işlere vesile olur ya; işte bu tiyatronun kuruluşu da biraz o hesap. Ne mutludur ki; bu prodüksiyon tiyatrosu kuruldu, ilk oyunu oynanıyor, ikinci oyunuysa sürpriz gelişmelere gebe.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tebdil-i Mekan Prodüksiyon Tiyatrosu'nun ilk oyunu Eski Moda Komedya, iki usta oyuncu Zerrin Sümer ve Ayberk Atilla'yı buluşturan bir komedi.

    Prömiyer heyecanını ve aksiliklerini başarıyla ama daha da önemlisi 'birliktelikle' atlatan ekip önündeki oyunlara bakıyor şimdi.

    Geçmişte izlediğimiz ve özlem duyduğumuz iki oyuncudan bir geçmişe özlem oyunu olan Eski Moda Komedya, 25 Mart'ta Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi'nde, 6 Nisan'da Pendik Yunus Emre Kültür Merkezi'nde, 12 Nisan'da ise Barış Manço Kültür Merkezi'nde izlenebilir.

    - İlk sorum Evren'e. İnsanın bildiği bir şeyi sorması zor. Hani 'Eve geldin mi?' diyen anne gibi olacak biraz ama Tebdil-i Mekan'ın kuruluş sürecini senin kelimelerinle dinleyebilir miyiz?

    Evren Ercan: Haziran'dan bu yana Zerrin Abla'yla oyun arıyorduk. İlk başta amacım tiyatro kurmak değildi. Nasıl yapalım diye düşünürken, kelimenin tam anlamıyla 'koşullar buna sebep oldu' diyebilirim.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Oyun arayışımız sırasında çok oyun okuduk. Çok sevdiğimiz başka oyunlar da oldu ama onlar prodüksiyona uygun değildi. Nihayetinde Eski Moda Komedya'ya karar verdik. Yılbaşının ertesi günüydü hatta çok iyi hatırlıyorum bu oyunda karar kıldık, Ayberk Abi'yi aradık, Şebnem'i aradık (Sönmez) yönetmesi için. Şebnem oyuna katkısı göz ardı edilemeyecek kadar önemli ve iyi fikirlerle geldi. Oyuna iki genç oyuncu eklemesi oyunun havasını değiştirdi. Derken bugüne geldik. İsme gelince de; bu aslında senin de çok iyi bildiğin gibi benim hayatımdaki tebdil-i mekan.

    - 'Evet oyunumuz budur işte' dedirten neydi size Alexei Arbusov'un metninde?

    Zerrin Sümer: Bütün yalnızlığın içinde hayata tutunabilme, vazgeçmeme ve hala umudun olması. Kadında ve -katı düşüncesine rağmen- adamda da gördüğüm; yaşama arzusunun olması. Yaşama tutunmaya çalışma, bir ışık ve umut arayışı. Zaten yalnız başına da geçmiyor ki hayat.

    Ayberk Atilla: Kadın çok daha fazla acı çekmiş aslında. Ama erkeği hayata bağlılığıyla etkiliyor mesela. 'Mutlu olup olmadığımı bilmiyorum ama her zaman neşeliydim' diyor bir yerde. Tabii kadın biraz da bu neşenin arkasına saklıyor acısını. Erkek ise asker olmasının da etkisiyle çok daha katı. Sonra iki kişinin ortak yalnızlığı, ortak bir yalnızlık oluyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    - Oynadığınız karakter Lidya Vasiliyena nasıl bir karakter?

    Zerrin Sümer: Bu kadın hayata çok bağlı bir kadın. Tiyatro oyuncusu olmak istemiş ama olamamış, içinde uhde kalmış. Hayatında da oyunculuğunu sergilemek istiyor: Oynuyor ve oynarken de mutlu oluyor. İzleyenler de fark edeceklerdir, her seferinde farklı bir kadın giriyor sahneye. Acısını bile anlatırken asla gözyaşı dökmüyor. Karşı taraftan bir ilgi, sevgi gördüğündeyse kendine, normal haline dönüyor.

    - Sizin oynadığınız Rodyov Nikoloyoviç nasıl bir karakter?

    Ayberk Atilla: Asker, sert mizaçlı bir adam. Savaşmış, ölümden dönmüş. Böyle sert olarak ve kalarak kapatmış acısını. O da yalnız ama 'Yalnızsınız' lafına da çok içerleyen bir adam. Onun sert kabuğunu kırmaksa Lidya'ya düşüyor.

    - Beceriyor yani o kabuğu kırmayı...

    Zerrin Sümer: Başarıyor evet. Lidya uçuk kaçık bir kadın. Aslında öyle olmak lazım, her şeyi çok ciddiye almamak lazım. Bazen çok ciddiye alıyoruz, anlık duygulara kapılıyoruz ama şunu bilincimize yerleştirmemiz lazım: Hayat bir varmış bir yokmuş. Bir nefes. O nefesi ne kadar iyi değerlendirebilirsen ve sana Tanrı'nın emaneti bedenini iyi kullanabilirsen, arkanda bir iz bırakabilirsen o zaman yaşamaya değmiştir hayat.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    - Eski Moda Komedya özellikle bir komedide yer almak istediğiniz için mi seçildi yoksa tesadüfi bir seçim mi?

    Zerrin Sümer: Ödenekli tiyatro olmadığımız için öncelikli olarak komedi düşündük. Sonuçta gişe kaygımız var. Özel tiyatroların her zaman böyle bir kaygısı var. Düşündüren komedi olmasına dikkat ettik. Güldürürken ağlatan, ağlatırken güldüren oyunları daha çok seviyorum ben. Daha önceki oyunlarda da; BKM'deyken de ben genelde hep o tarz oyunlar tercih ettim. Bu oyunda da; ilk başta insanlara absürd gelebilecek sahneler varken işin özüne inildiğinde başka bir hikaye çıkıyor ortaya. 'Görünene değil içeride olana bakın derler' ya hep. Dış kabuk değil önemli olan, biraz kazımak gerek.

    Ayberk Atilla: Tiyatro dediğin de böyle olmalı bence. Hayat gibi; bir şeyleri paylaşmak, yalnızlığı paylaşmak. Ben şahsen o eski modayı yaşadığım için...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Zerrin Sümer: Ben de yaşadım canım ne kadar itiraz etsem de.

    Ayberk Atilla: Keşke hala o eski moda devam etseydi diyorum.

    Zerrin Sümer: Evet çok farklıydı bizim genç kızlığımız, delikanlılığımız.

    Ayberk Atilla: Şimdi sanal alem esareti var biraz. Sanal bir dostluk var etrafta, ama ben eskiyi yaşadığım için. Tabii bu devirde yaşasaydık belki biz de onu bilemeyecektik.

    Zerrin Sümer: Bir de şu var oyunda: Bu devirde yaşayan, yaşını almış iki insanın (ben yaşlı lafına karşıyım) hala romantizmden vazgeçmemesi var. O romantik devri yaşamış biri olarak; geriye dönüp baktığımda metinde ben kendimden çok şey buluyorum.

    - Eski Moda Komedya insanların geçmişte izlediği ve özlem duyduğu iki oyuncudan bir geçmişe özlem oyunu diyebilir miyiz?

    Zerrin Sümer: Çok doğru bir tespit. Biz Ayberk'le çok eski arkadaşız bu oyunu yüreği sıcak olan biriyle oynamak gerek diye düşündüm ve onu aradım. Ben Ayberk'i çok severim. Belki çok sık görüşen, ailece yemeklere giden arkadaşlar olmadık hiçbir zaman ama elektriğimiz her zaman çok tuttu. Onun beyefendiliği hep ön plandaydı. Ben de ona çok dikkat eden bir insanım. Bu oyun için ilk aklıma gelen isimdi Ayberk.

    Yazar: Alexei Arbusov
    Çeviren: Hâle Kuntay
    Yönetmen: Şebnem Sönmez
    Oyuncular: Zerrin Sümer, Ayberk Atilla, İpek Taşdan, Tanju Girişken
    Kostüm Tasarım: Ayşegül Sümer
    Koreografi: Evren Ercan
    25 Mart 20:00 Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi
    6 Nisan 20:00 Pendik Yunus Emre Kültür Merkezi
    12 Nisan 20:30 Barış Manço Kültür Merkezi

    Biletler sahne gişelerinde...

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow