hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "6 kişiden biri böbrek hastası"

    6 kişiden biri böbrek hastası
    expand

    Organ Nakli Koordinatörleri Derneği, Türkiye'de her 6-7 kişiden biri potansiyel böbrek hastası olduğunu belirtti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    14 Mart Dünya Böbrek Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan ONKOD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kahveci, Avrupa'da kadavradan böbrek nakli oranının yüzde 80-85 civarında olduğuna, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 20'ler seviyelerinde kaldığına dikkati çekti.

    Türkiye'de geçen yıl 1477 beyin ölümünden ailelerin izniyle organları alınabilen donör sayısının sadece 345'te kaldığını da ekledi. 

    Kahveci, Türkiye'nin kadavradan nakilleri artırması gerektiğini de vurguladı.

    Başta sağlık çalışanları olmak üzere halkın ve ailelerin organ bağışı
    konusunda önceden bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkan çeken Kahveci vatandaşların organ bağışı konusundaki önemli çekincelerinden birinin de dinsel nedenler olduğunu dile getirdi.

    Kahveci, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun, 06.03.1980 tarih ve 396 sayılı kararı ile organ bağışı ve naklinin caiz olduğunu açıkladığını anımsattı.;

    Türkiye'de yüzde 23 olan kadavradan bağış oranının, muhafazakar olarak nitelenebilecek Katolik İspanya'da yüzde 85. 

    "Şeker ve yüksek tansiyon hastaları risk grubunda"

    Nakle en çok ihtiyaç duyabilecek risk gruplarını da tanımlayan Kahveci, kronik böbrek hastalığının nedenleri arasında en sık görülen iki önemli hastalığın hipertansiyon ve diyabet olduğunu kaydetti.

    Hipertansiyona yüzde 33 oranında, diyabete yüzde 13 oranında rastlanıyor.

    Türkiye'de her 6-7 kişiden 1'inin potansiyel böbrek hastası olduğunu aktaran Kahveci bu kişilerin
    hastalığın ilerleyen safhalarında böbrek nakline ihtiyaç duyduklarını da ekledi.

    Ülkemizde 
    2015 sonunda 100 binin üzerinde hastanın kronik böbrek hastalığı nedeniyle diyalize girmek zorunda kalacağı hesaplanıyor.

    Hem sağlık sistemi hem de sosyal güvenlik sistemi için ciddi bir tehdit oluşturuyor.  

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow