hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Özkan Sümer'in öngörüsü: TFF görevi bırakacak

    Özkan Sümerin öngörüsü: TFF görevi bırakacak
    expand

    Eski Trabzonspor Kulübü Başkanı Özkan Sümer, Futbol Federasyonu'nun görevi bırakacağını öngördüğünü söyledi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sümer, Trabzon Gazeteciler Cemiyetinde düzenlediği basın toplantısında, UEFA'nın kulüplere verdiği cezanın mahkeme kararı ile paralellik gösterdiğini belirterek, "Bu karar, 16. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının onaylanması anlamına geliyor. Birinci ölçüde şikenin mağduru Trabzonspor'dur" dedi. 

    Kararla, Türk futbolunun büyük itibar kaybına da uğradığını ifade eden Sümer, "Yayın gelirlerinin durumunu koruması zorlaştı. Şike olayının başlangıcında kaybedilen seyirci sayısının daha da azalacağı gerçeği var. Sporsorlukta gerileme, reklamda düşüş, ticari ürün satışında azalma olacaktır. Türk futbolunda yarışma seviyesinde büyük bir kalite kaybına uğranacaktır. Benim öngörüm Futbol Federasyonu görevi bırakacaktır. Çünkü artık Türk futbolunda yıkmaya değer bir şey kalmamıştır" diye konuştu.

    Şike sürecinin yaşandığı 2011-2012 sezonunun şampiyonluk kupasına ilişkin "Trabzonspor'un kupayı alması elbette hakkıdır" diyen Sümer, şöyle devam etti:

    "Ancak kupanın ruhu gitmiş , geriye tenekesi kalmıştır. Bu kolay hazmedilecek bir durum değil. Neden ruhu gitmiştir? O kupanın adil bir yarışma sonucu Trabzonspor'a verilmesi durumu yaratabilmiş olsaydı o durumda övünç, sevinç, coşku, şenlik, kucaklaşma, gurur gibi kupaya ruh veren değerler yaşanmış olacaktı. Ayrıca camianın parçalanması, takımın dağılması, ekonomik kayıplar, oyuncu katmanın zorlukları, ilginin azalması, yeni yatırımların yapılmaması gibi bedellerin ödenmesi mümkün mü? Fenerbahçe'nin artık bu kupayı kirli görüp iade etmesi beklenen bir durumdur. Ancak Trabzonspor için bu kupa ruhu gitmiş olsa da
    yine de kutsaldır. Çünkü bu kupa için verilen mücadelenin yaşanan haksızlık, çekilen acıların bir değeri vardır, kupa bunların simgesidir. Artık kupa gerçek sahibine teslim edilmediler. Bu durum Türk fubolunun namus borcudur."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Romanya ve İtalya'da yaşanan bu tür olaylarda ülke federasyonlarının kulüplere cezalar verdiğini dile getiren Sümer, "Artık yeterli bir korunmanın sağlanması bu noktadan sonra mümkün değildir. Trabzonspor'un ne denli haksızlığa uğradığı UEFA kararıyla doğrulanmıştır. Bu karar doğrultusunda artık Türk futbolu ve Futbol Federasyonu'nun ilk kararında ısrarcı olması beklenen bir şey
    olmaz. Tahkim Kurulunun kararının değiştirilmesi için yeni bir delil ve durum yaratılması gerekir. UEFA'nın bu kararı bir durumdur. O nedenle kaldı ki Futbol Federasyonu daha fazla bu olaylar içinde Türk futbolunun başında barınma şansını yitirmiştir. Yeni gelecek Futbol Federasyonu durumu gözden geçirip bu düzenlemeyi yapabilir" ifadelerini kullandı.

    Sümer, bir gazetecinin, "Aziz Yıldırım düzenlediği basın toplantısında, Trabzonspor'a havuz sisteminde sizin döneminizde de yardım ettiğini söyledi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine, şunları söyledi:

    "Bunu şöyle de yorumlayanlar oldu. Trabzonspor'un havuz sistemi toplantısında büyüklüğü tartışıldı. Hiç öyle bir şey yok. Trabzonspor'un büyüklüğünü tartışmak kimsenin haddi değil. Çünkü Trabzonspor, onurlu bir mücadeleyle büyüklüğünü vuruşa vuruşa kazanmıştır. Böyle bir lütuf veya miras değil. Federasyonda yaptığımız toplantıda üç kulüp bu konuda işbirliği yaparak
    Trabzonspor'un aldığı bedelin fazla olduğu şeklindeki anlayışı gündeme getirdiler. Benim konuşmam dışında ilk konuşmacı Serdar Bilgili oldu. Müthiş bir şekilde onlara çattı. 'Bu büyüklüğün getirdiği haktır, kimse fazla göremez, bu böyle devam edecek' dedi. İkinci Aziz Yıldırım, Trabzonspor'u destekler mahiyette ifadesini kulandı. Sonuçta o üç kulüp ve çekimser kalan bir kulüp hariç bütün kulüpler, Trabzonspor'un haklarının korunması yönündeki iradeyi ortaya koydular. Ama doğrudur Aziz Yıldırım, burada Trabzonspor lehine konuşmasını yaptı."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow