hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Polisimiz hedef gösteriliyor"

    Polisimiz hedef gösteriliyor
    expand

    Başbakan Erdoğan, "Aylardır, her türlü vandallığa, hukuksuzluğa, şiddete karşı mücadele eden sabırla tahammül eden polisimiz hedef gösteriliyor, eylemcilerin sırtı sıvazlanıyor" dedi.

    Başbakan Erdoğan, Ankara Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde düzenlenen iftarın ardından yaptığı konuşmada, kendileri için milletin ne dediğinin önemli olduğunu vurgulayarak, milletin dediğine, gerçek fotoğraflara göre tavır aldıklarını söyledi.

    "Bizi bazı gazetelerin manşetleri değil, unutmayın milletin manşeti ilgilendirir" diyen Erdoğan, şöyle devam etti.

    "Türk milleti tarihi boyunca tüm güvenlik birimlerine sahip çıkmış, onları evladı gibi görmüştür. Hata yaptıklarında onları uyarmış, onlara haksızlık yapıldığında da kucaklamıştır. Biz, iftiralara bakmayız, haksız, temelsiz, mesnetsiz iftiralara kulak asmayız. Biz, bu ülkenin polisine biz bu ülkenin özbeöz evladına, utanmadan, sıkılmadan, yüzü kızarmadan küfreden, beyni felçli zihniyete değil, milletin hissiyatına bakarız. Biz, polisimize emre itaatsizlik çağrısı yapacak kadar gözü dönmüş, gözünü öfke, nefret, şiddet bürümüş olanların, akıldan uzak çağrılarına değil, milletin ne dediğine bakarız.

    Bu hakaretlere siz asla kulak asmayacaksınız, siz aklıselimden, sağduyudan özellikle yasaların size tanıdığı yetkilerden dışarı çıkmamak suretiyle de onlara gereken dersi vermiş olacaksınız. Onlar sizi tahrik etmek için her türlü çirkin eylemin içine girebilirler, her türlü adap dışı söylemi kullanabilirler ama siz edeple hukukla adapla hareket ederek onlara dersini bildirmelisiniz. Bunların panzehiri inanın sadece budur.

    Unutmayın edepsiz olan edepten korkar. Bunu unutmayın, hukuksuz olan hukuktan korkar. Annelere, babalara saygısı, hürmeti olmayan, anne babasına saygılı insanlardan korkar. Siz önce yasalardan ardından da edepten, hürmetten, haktan taviz vermeyecek, bunların bu tahrik tuzaklarını inşallah boşa çıkaracaksınız, boşa da çıkarıyorsunuz zaten."

    "Yeri geldi sizler zora girdiniz, bunu Batı'nın polisi yapmaz"

    "Bir başka husus, polisimizin toplumsal olaylar karşısında takındığı tavırdır" diyen Erdoğan, "polisin son iki aydır, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere ortaya çıkan sokak eylemlerine karşı büyük bir sabırla demokratik bir tavırla karşılık verdiğini, yeri geldiğinde zora girdiğini" vurgulayarak "Bunu batının polisi yapmaz" ifadesini kullandı.


    Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Kullandığınız yöntemler demokratik bir ülkede emniyet güçlerinin kullandığı yöntemler neyse onlardan çok daha fazlası olmuştur. Kimsenin yaralanan yüzlerce polisimizi gündeme getirdiği yok. Hiç kimse polisimize jandarmamıza yönelik taşlı, sopalı, molotoflu, havai fişekli hatta silahlı saldırıların üzerinde durduğu yok. Molotof suç değil mi? Suç. Yargıtayın vermiş olduğu açık net karar var. Ama buna rağmen kimse bunların üzerinde durmamıştır.

    Aylardır her türlü vandallığa, her türlü hukuksuzluğa, şiddete karşı sabırla tahammül eden, hukuk ve demokrasi içinde müdahale eden polisimiz hedef gösteriliyor ama eylemcilerin sırtı sıvazlanıyor. Bak ben burda yine açıkça söylüyorum: Bizim polisimiz TOMA'sıyla suyu da kullanır, yeri geldiği zaman biber gazını da kullanır. Bu onun hukuki bir görevidir, vazifesidir. Bunu ne için yapar?

    Oradaki güvenliği tesis için yapar, orada güvenliği tesis için polisimize silah sıkanların takındığı tavrı mı takınacaktı? Hiçbir zaman bizim polisimiz bu yola tevessül etmedi. Ama bakın Amerika'da 17 yaşındaki çocuk vuruldu, bir zenci 17 yaşındaki genç öldürüldü.

    Buyrun kıyası yapsınlar. Bize akıl verenler önce kendilerine baksınlar. Bizim polisimizi kıyasıya eleştirenler sadece şu son iki ay içinde İngiltere'de sokak olaylarına polisin nasıl müdahale ettiğini görmediler, göstermediler. Bunu gündeme hiç getirmediler."

    "Eğer haksızlık varsa, karşısında ilk duracak olan biz oluruz"

    Polisi linç etmeye çalışanların, polisin göstericilere nasıl müdahale ettiğini her zaman kararttıklarını, hiç tartışmadıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

    "Ankara'ya İstanbul'a gelip, Türkiye'nin polisini kıyasıya eleştirenler saatlerce yayın yapanlar, kendi ülkelerindeki polisi görmediler, görmezden geldiler. İstanbul'u Ankara'yı bir şiddet arenasına çevirmek isteyenler kalktılar gittiler, ABD'de gösteri yaptılar ama orada polisin müdahalesini hiç ama hiç gündeme getirmediler. Çok açık söylüyorum: Eğer haksızlık varsa hata varsa bunun karşısında ilk duracak olan biz oluruz. Eğer her şey yasalar dahilinde, her şey evrensel standartlar dahilinde ilerliyorsa kara propagandayla
    yalanla iftirayla alçakça kampanyalarla polisimizin yıpratılmasına da seyirci kalmayız.

    Nitekim polisimin toplumsal olaylara müdahalesi, bu konudaki eleştiri ve ithamlar gerek emniyeti teşkilatı içinde gerek yargı düzeyinde çok büyük bir hassasiyetle takip ediliyor. Hata varsa yasa dışı bir hadise varsa bunu kendi elimizle yargıya taşırız, ama haksız saldırılara müsamaha göstermedik, göstermeyiz ve göstermeyeceğiz."

    Emniyet teşkilatının son dönemlerde suçların önlenmesi konusunda çok başarılı operasyonlara imza attığını, birçok saldırı girişiminin hiçbir vatandaş hissetmeden daha tertip aşamasında önlendiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, jandarma ve polis teşkilatlarının özellikle son günlerde uyuşturucu ticaretine karşı çok önemli operasyonlar yaptığını, tarihte görülmemiş başarılar sağlandığını anlattı.

    "İstisnai hataların teşkilata mal edilmesine rıza göstermeyiz"

    Başbakan Erdoğan, polis teşkilatının terörle mücadelede de canını ortaya koymak suretiyle başarılı çalışmalar yaptığına dikkati çekerek, "Bunların görülmeyip, istisnai hataların bütün bir teşkilata mal edilmesine biz rıza göstermeyiz. Polis teşkilatımızın da bu saldırılar karşısında başı dik durmasını, bu saldırılar karşısında moralini hiç ama hiç bozmamasını rica ediyorum. Sizin için önemli olan kimin ne dediğinden ziyade, milletin ne dediğidir, hissiyatıdır. Yasalar dahilinde, milletin hissiyatı dahilinde vazifenizi kararlılıkla
    sürdüreceksiniz" diye konuştu.

    Teşkilat içinde fitne çıkarmaya, teşkilatı yıpratmaya yönelik saldırıların da teşkilat içerisinde bertaraf edilmesini isteyen Başbakan Erdoğan, "Birlik içinde, beraberlik içinde, disiplin içinde Türkiye'yi büyütecek, Türkiye'yi inşallah bugünkünden çok daha ileri demokratik seviyelere hep birlikte ulaştıracağız" ifadesini kullandı.

    Erdoğan, emniyet teşkilatının görevini huzur içinde, gönül rahatlığı içinde yapabilmesi için gerekli her ihtiyacı karşılamaya, polisi her açıdan desteklemeye devam ettiklerini ifade ederek, lojman, özlük hakları, eğitim, techizat, maaşlar konusunda imkanları zorlayarak düzenlemeler yaptıklarını bildirdi.

    Polisi askerlik görevinden muaf tutan yasayı çıkartarak, emniyet teşkilatını rahatlattıklarını anımsatan Başbakan Erdoğan, "Şartlar el verdikçe, imkanlar arttıkça bunu sizlere daha fazla yansıtmaya devam edeceğiz. Polisimizi sadece devletini koruyan değil, bireyin haklarını koruyan, asayişi tesis eden, hukukun tecellisine gayret sarfeden, bunun için de canını ortaya koyan kardeşlerimiz olarak güçlendirmeyi sürdüreceğiz" değerlendirmesini yaptı.

    Başbakan Erdoğan, şunları belirtti:

    "Polis ve jandarma demokrasinin ve hukukun karşısında değil, tam tersine demokrasinin ve hukukun güçlenmesini sağlayan bir konumdadır. Güvenlik ve demokrasi, güvenlik ve özgürlük dengelerini sizlerin sayesinde hassasiyetle gözeteceğiz. Türkiye, Allah'ın izniyle, milletimizin ve sizlerin gayretiyle hem demokratik bir hukuk devleti hem de güvenli, güvenlikli bir ülke olarak geleceğe emin adımlarla ilerlemeye devam edecektir."

    İçişleri Bakanı Muammer Güler'in biraz önce polisin emeklilik hakkıyla ilgili yaptığı çalışmaları kendisine anlattığını belirten Başbakan Erdoğan, polisin emeklilik haklarını düzenleyen çalışmanın gelecek yasama yılında kanunlaştırılmasına gayret edeceklerini dile getirdi.

    Erdoğan şöyle devam etti:

    "Kendi vatandaşını kendisine tehdit olarak gören devlet, zalim devlettir, ceberut devlettir. Aslında kendi temelini, kendisini tahrip eden devlettir. Bizim böyle bir devlet anlayışımız Selçuklu'da, Osmanlı'da olmadı. Cumhuriyette de olmaz, olamaz. Bizim devlet anlayışımız, devlet ile bireyin ilişkisinin belirleyen anlayışımız, Şeyh Edebali'nin ifadesiyle 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışıdır.

    Devlet ile bireyin irtibatının koptuğu, aradaki güvenin kaybolduğu bir ortamda devlet
    zalimleşir, vatandaşına kibirle bakar, tepeden bakar ve zulmetmeye başlar. Biz, işte bunu kabul edemeyiz. Bu ülkenin polisi bu devletin ne kadar sahibi ise Bingöl'ün bir mezrasındaki vatandaş Ahmet amca da bu devletin o kadar sahibidir. Aralarında hiçbir fark yoktur.

    Bu teşkilat, olumsuz örneklerle kirlenmeyecek kadar pırıl pırıl bir teşkilattır. Bu teşkilat, eğitimli, birikimli, donanımlı, özellikle de dürüstlük, disiplin, hakkaniyete saygı noktasında son derece hassas bir teşkilattır. Birkaç kötü örnek üzerinden tüm teşkilatın karalanmasına müsaade etmeyiz. Bunun karşısında da duran ilk biz oluruz.

    Medya yoluyla sosyal medya yoluyla kara propaganda yoluyla çalışmalarıyla gayretleriyle çok sayıda yalan ve iftira da buna ilave edilmek suretiyle polisimizin, tüm emniyet teşkilatımızın hedef alındığına, karalanmak istendiğine çok sık şahit oluyoruz. Bu millet, polisini çok iyi tanıyor, çok iyi biliyor. Emin olun ki polisine de kendi evladı gibi sahip çıkıyor."

    Başbakan Erdoğan, iftarda bulunmayan, vazife, nöbet başında olan tüm emniyet teşkilatı mensuplarına da selam göndererek, emniyet ve jandarma teşkilatının şehitlerine rahmet diledi, gazilerine de şükranlarını iletti.

    İftara İçişleri Bakanı Muammer Güler, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar, Ankara Emniyet Müdürü Kadir Ay, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Ankara Emniyet Müdürlüğünden polis müdürleri ile çok sayıda çevvik kuvvet personeli katıldı.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow