hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Bozdağ: "Aday olacak Bakanların istifası zorunlu değil"

    Bozdağ: Aday olacak Bakanların istifası zorunlu değil
    expand

    Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, yerel seçimler öncesinde bakanların aday olması durumunda görevlerinden istifa etmelerinin yasal olarak zorunlu olmadığını bildirdi.

    Bozdağ, Diyanet-Sen Genel Merkezinin açılış töreninin çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bazı bakanların yerel seçimlerde aday olması durumunda istifa edip etmeyecekleri, nasıl bir formülün uygulanacağı yönündeki soru üzerine Bozdağ, seçim süreci resmen başlamasa da partilerin kendi iç süreçlerini başlattığını hatırlattı.

    Kamu görevlilerinin aday olabilmeleri için istifa şartının olduğunu anımsatan Bozdağ, "Bizim yasalarımıza göre belediye başkanları ve milletvekillerinin istifası zorunlu değildir" diye konuştu.

    Belediye başkanlarının hem aday olup, hem de görevde durabildiğini ifade eden Bozdağ, milletvekillerinin de istifa etmeksizin kampanyalarını yürütebileceğini söyledi. Milletvekillerinin belediye başkanı seçilmesi durumunda mevzuata göre ya başkanlığı ya da milletvekilliğini tercih ettiğini anlatan Bozdağ, daha önce bunun milletvekiliyken belediye başkanı seçilen Melih Gökçek'te uygulamasının görüldüğünü hatırlattı.

    Bozdağ, "Sayın bakanların görevlerinden istifa etmeleri yasal olarak zorunlu değil. Ancak seçim kampanyasının yürütülmesi bakımından, başka çalışmalar bakımından farklı değerlendirmeler olur mu? Bunu da zaman içinde göreceğiz" dedi.

    Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin erkek çocukların 14 yaşına gelmeden ve kendi rızaları olmadan sünnet ettirilmemesine yönelik raporu kabul etmesine ilişkin değerlendirmesi sorulan Bozdağ, şunları kaydetti:

    "Fevkalade yanlış bir adım. Çünkü insanların inançlarıyla ilgili konularda, neye inanıp neye inanmayacağına parlamentolar, siyasiler, hükümetler, birlikler, uluslararası örgütler karar veremez. AB'nin kendi müktesebatıyla Avrupa değerleriyle din ve vicdan hürriyetiyle çatışan bir karardır. Daha önce de Almanya'da bazı mahkemeler bu noktada kararlar vermişti. Bu kararlar itirazlar üzerine düzeltilmişti. Maalesef belli ki bu sakat anlayış Avrupa'nın en önemli kurumları tarafından da kabul görebiliyor. Bu açık bir şekilde din ve vicdan özgürlüğüne müdahaledir. Hukuki değildir, kabul edilemez bir yaklaşımdır."

    Seçim sistemi tartışması

    Demokratikleşme paketinde yer alan seçim sistemindeki önerilere ilişkin soru üzerine Bozdağ, düzenlemelerin barajın aşağıya çekilmesini öngördüğünü belirtti.

    Bu konunun bütün partileri ilgilendirdiğini belirterek, tartışılmasını istediklerini belirten Bozdağ, "Eğer siyasi partiler bugün CHP, MHP, BDP beraber dar bölgeye biz varız derse zaten bu tartışma biter. Dar bölge sıfır barajla biz yolumuza devam edebiliriz. Yok buna razı değillerse o zaman daraltılmış bölge ve yüzde 5 barajla yola devam ederiz, ona razılarsa hemen onu da yaparız. Yok ikisine de razı değillerse o zaman biz bu paketi Türkiye kamuoyuyla paylaştığımıza göre bunlardan birisini Türkiye'nin tartışmalarda ortaya çıkan ortak aklına uyarak tercih edeceğiz. TBMM gündemine getireceğiz" diye konuştu.

    Partilerin bu konuda samimi durmadığını ifade eden Bozdağ, şunları söyledi:

    "Bir yandan sıfır baraj, baraj kalksın diyorlar. Tamam barajı kaldıralım diyoruz, barajın kaldırılmasına yanaşmıyorlar. Baraj düşürülsün diyorlar, düşürüyoruz, düşürülmesine de yanaşmıyorlar. Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu, 3 olursa biz varız diyor. Emin olun, biz barajı 3 olarak önermiş olsaydık, bu sefer 1 olursa biz varız diyecektir. Yani yerim dar diyen bir kişi pozisyonunda. Biz barajı indirdik, hatta sıfır barajı getiriyoruz. Şimdi 3 olursa biz varız diyor. Biz yanı başında sıfır barajlı dar bölge sistemini öneriyoruz. Buyur o zaman ona evet de. Sıfır baraj diyoruz, hayır diyor. Barajı aşağı çekiyoruz, 3 olursa varız diyor. Daha düşüğünü öneriyoruz, yanaşmıyor. Bu samimiyetsiz bir yaklaşımdır, millete güvenmeyen, milletten korkan, milletten kaçan bir yaklaşımdır. Biz millete güveniyoruz. Partimiz içerisinde dar bölge, daraltılmış bölge tercihleri üzerinde farklı görüşler olabilir ki onun için de tartışmaya açıyoruz bunu. Ama biz parti kararı olarak bunlardan hangisine siyasi partiler evet derse biz ikisine de varız. Dar bölge derse dar bölgeye ve sıfır baraja, yüzde 5 baraj daraltılmış bölge derse bunların ikisine de varız. Eğer hayır derse bunlardan birini hayata geçireceğiz."

    "Başbakan Erdoğan'ın açıklaması net"

    Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, başörtüsü düzenlemesi dışında bırakılan polis, asker ve yargının ilgili kurullarının bu konuda kendilerinin karar vereceğine yönelik açıklaması hatırlatılarak, konuyla ilgili "kafa karışıklığı" olduğunun belirtilmesi üzerine Bozdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasının net olduğunu söyledi.

    Bozdağ, "Üniforma giyecek olanlar hariç diğerlerine ilişkin bir serbestlik, bir hürriyet, bir imkan getiriliyor. Bu da tabii yönetmelikle belirlenecektir. Üniformayı kimlerin giyeceğine kurumlar kendileri karar veriyor. Üniforması olanlar belli, polis, asker, hakim ve savcılar üniforma giyiyor. Sayın Başbakanımızın açıklaması çok açık. Bununla ilgili kendi iç düzenlemlerini kurumlar yapacaktır ama bu konudaki yönetmelik değişikliği bu alandaki demokratikleşme adımını çok net bir şekilde çerçevesini çizecek. Kurumların bu demokratikleşme adımının istisnaları ve kapsamı konusunda bir takdir hakkı burada olmayacaktır."

    Bu kurumlarda çalışan sivil memurların durumunun ne olacağına yönelik soruya karşılık Bozdağ, "Hakim ve savcı var ama kalemde memurlar var. Onlar hakim ve savcı sınıfına girmiyor. Avukatlar var, onlar bu kapsama dahil değil. Polisler, sadece polisler yani çok açık sayın Başbakanımızın açıklamaları. Bu açık açıklamadan tartışma çıkarmak maharet ister ama bizim basın bu tartışmayı çıkardı" dedi.

    "Alevi vatandaşların derdini dert edinmiş bir hükümet"

    Alevi vatandaşlara ilişkin düzenlemeler olacağı ifade edilerek, içeriğine ilişkin detaylar sorulan Bozdağ, "Alevi vatandaşlarımızın derdini
    kendine dert edinmiş bir hükümet var iş başında" dedi.

    Bozdağ, 1925'te çıkan Tekke ve Zaviyeler Kanunu ile Alevi vatandaşlar dahil Türkiye'deki pek çok farklı inanç grubuna ait yasak getirildiğini belirterek, Alevilerin kullandığı sıfatlar, kıyafetlerin de bu kanunla yasaklandığını anlattı.

    "1930'lu yıllarda Dersim'de katliam olmuştur. Dersim katliamının özrünü dileyen AK Parti olmuştur" diyen Bozdağ, 1993 yılında Madımak'ta yaşanan olayın ardından bu oteli Alevilerin talepleri doğrultusunda kültür merkezine çevirdiklerini anlattı.

    Türkiye'de ilk defa Alevilerle ilgili çalıştaylar yaptıklarını da hatırlatan Bozdağ, bu çerçevede Alevilerin sorunları ve taleplerine ilişkin bir devlet hafızası oluştuğunu, bunun da tarihi bir adım olduğunu söyledi.

    Ortaöğretim kurumlarında okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin müfredatı içerisinde Alevilik ile ilgili bölümlerin Alevi bilgin kişilerce yazıldığını, Alevi klasiklerinin ilk kez bugünün Türkçesine çevrildiğini anlatan Bozdağ, Alevi araştırma ve uygulama merkezlerini yaygınlaştırdıklarını, TRT'de muharrem orucuyla ilgili yayınlar yapıldığını ve Kerbela olayıyla ilgili Türkiye'nin bütün camilerinde mevlütler okunmasına, anma programları düzenlenmesine yönelik adımlar atıldığını bildirdi. Başbakan Yardımcısı Bozdağ, şunları kaydetti:

    "Alevi vatandaşlarımızla ilgili Cumhuriyet hükümetleri içerisinde somut ve samimi adımlar atan hükümet sadece AK Parti hükümetidir. Yaşanan yasaklara baktığınızda Tekke ve Zaviyeler Kanunu'nu CHP çıkarmıştır. Dersim katliamı CHP'nin iktidarı döneminde olmuştur. Sivas'ta, Maraş'ta, Gazi'de başka yerde yürek yakan acıların yaşandığı iktidar yine CHP'dir. Baktığınız zaman ne kadar acı varsa o acıların olduğu dönemde, ne kadar yasak gelmişse o yasakların olduğu dönemde iktidar CHP'dir. Bu konularda somut, samimi adımlar atan, çözücü irade koyan adımlar atan iktidar da AK Parti hükümeti olmuştur. Biz bu konuda samimiyiz. Bizim bu konuda samimi olduğmuzu Alevi kardeşlerimiz de yakından biliyorlar. Onlar da görüyorlar. Bundan sonra da yeni adımlar atılması hususunda Başbakanımızın talimatı çerçevesinde yürüyen çalışmalar var. Bu çalışmaların nihayetlenmesi sonucunda yeni adımların neler olacağını Türkiye kamuoyuyla paylaşacağız."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow