hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Çetin Doğan'dan Yalman'a tepki

    Çetin Doğandan Yalmana tepki
    expand

    Çetin Doğan, eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın bir gazetede yer alan ifadelerine, "Haberim yok' diyorsa, Kara Kuvvetleri Komutanlığı koltuğuna niçin oturdu" diye tepki gösterdi.

    Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki 28 Şubat davasının duruşmasında, sanıklar savunmalarını yapmaya devam ediyor.

    Emekli Orgeneral Yalman'a cevap

    Çapraz sorgu sırasında müşteki avukatlarından Emrullah Beytar'ın, emekli Orgeneral Yalman'ın bir gazeteye verdiği röportajdan alıntılar yaparak, "Balyoz davası ile 28 Şubat Davası'nı ilişkilendirmesi" üzerine söz alan emekli Orgeneral Çetin Doğan, "Yalman'ın üç günlük seminerin bir gününde emrime aykırı olarak, EMASYA Planı'nın görüşüldüğünü, seminere gönderdiğim müşahit generalden öğrendim" ifadelerini eleştirdi.  Doğan, şunları söyledi:

    "Aytaç Yalman senaryo göndermiş seminere, bu senaryoyu oynamayın diye mesaj çekmedi. '5-7 Mart tarihlerinde ise 'Kuvvet 2010' göndereceğim bunu oynayın' dedi. 31 Ocak tarihine kadar gelmedi, o dönemin Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı İlker Başbuğ tarafından olasılığı en yüksek senaryo gönderilmiştir. 'Benim haberim yok' diyorsa, Kara Kuvvetleri Komutanlığı koltuğuna niçin oturdu, anlamış değilim. TSK'da emir komuta zincirine isyan etme hakkı yoktur, başı bozukluk söz konusu değildir, orası Yeniçeri Ocağı değildir."

    Emekli Koramiral Aydan Erol, savunmasında, eski Emniyet İstihbarat Müdürü Bülent Orakoğlu'nun azmettirmesi sonucu, 1997'de, Kadir Sarmusak isimli kişinin, Batı Çalışma Grubu'na (BÇG) ilişkin belgeleri, Deniz Kuvvetleri Komutanlığından Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesine sızdırdığını, bugünkü yargılanmada da o belgelerin etkisinin olduğunu ileri sürdü.

    Dönemin 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin, BÇG'nin kuruluş ve faaliyetlerini içeren belgelerle ilgili suç unsuru bulamadığını kaydeden Erol, "Bundan, BÇG'nin askeri hiyerarşi içerisinde, cumhurbaşkanı ve başbakanın bilgisi dahilinde faaliyet gösteridği açıkça ortaya çıkmaktadır" dedi.

    28 Şubat'ta Milli Güvenlik Kurulunun (MGK) irticayı öncelikli tehdit olarak kabul ettiğini belirten Erol, bu tehdide karşı Başbakanlığın genelge yayımladığını, bakanlıkların çalışmalar yaptığını söyledi.

    BÇG'nin faaliyetlerinde yer almadığını savunan Erol, "Benim bulunduğum makamda BÇG ile ilgili bir faaliyetim olmadı, yanlızca görevimi yaptım. Tarafıma atılan suçta somut hiçbir delil yok. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum" dedi.

    Savunmasını tamamlayan sanığın daha sonra çapraz sorgusuna geçildi. Üye Hakim Hakan Oruç'un, "BÇG faaliyetleri kapsamında bilgiler toplanmış. Böyle birşey oldu mu?" sorusuna Erol, "Bilgi toplanması Genelkurmay'ın emridir. Emirler doğrultusunda yapılmıştır" yanıtını verdi.

    "Deniz Kuvvetleri Komutanlığında farklı bir çalışma grubu oluşturuldu mu?" sorusuna ise Erol, "BÇG faaliyetlerini yürütülmesinde istihbarat daire başkanlığı görevlidir. Ayrı bir grup yok. Kurulduysa da benim haberim yok. Deniz Kuvvetleri Komutanlığında böyle bir şeye gerek yok. Aşağıdan ve yukarıdan gelen emirlerin toplandığı, biriktirildiği, yukarıdan gelen emirlere cevap vermek için istihbarat daire başkanlığı görevliydi" cevabını verdi.

    Müşteki avukatlarından Emrullah Beytar'ın, "Kadir Sarmusak'ın sızdırdığı belge gizli miydi?" sorusu üzerine Erol, "Bana göre gizliydi ve kişiye özeldi. Ama DGM gizli olmadığını, alelade bilgiler olduğuna karar verdi" dedi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow