Bilim adamları, Kuzey Kutbu ve Antarktika'daki buzul miktarındaki azalışın rekor düzeyde olmasının, daha önce örneğine rastlanmamış bir durum olduğunu açıkladı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Karanlık maddeyle ilgili yeni bulgulara ulaşıldı

ABD merkezli Ulusal Kar ve Buz Bilgi Merkezinin (NSIDC) resmi internet sitesinde yayımlanan raporda, yüksek hava sıcaklığı ve rüzgarın etkisiyle, son 30 yılın verileri incelendiğinde, Kuzey Kutbu ve Antarktika'daki buzulların erimesinin kasım ayında rekor düzeye ulaştığı belirtildi.

Kuzey Kutbu'ndaki buzul kütlelerinin 1981 ila 2010 yıllarındaki ortalama boyutunun 9,08 milyon kilometrekare olarak verilen raporda, kasım ayında yapılan ölçümde ise bu miktarın 1,95 milyon kilometrekareyle dönemin "en düşük" boyutuna ulaştığı kaydedildi. Eriyen buzul miktarının Hindistan boyutunda olduğu belirtiliyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Antarktika'da da, buzul boyutunun kasım ayında 14,54 milyon kilometrekare olduğu ölçülerek, dönem ortalamasından 1,81 milyon kilometrekare daha düşük olduğu ortaya çıktı.

Raporda, başta Barents Denizi'nde olmak üzere söz konusu dönemdeki buzulların 50 bin kilometrekare küçüldüğü ifade edildi.

A look at the loss of thicker (usually older) #Arctic sea ice in Octobers from 1979-2016 (PIOMAS, ice < 1.5 meters masked black) pic.twitter.com/BtHCwVUdKk

— Zack Labe (@ZLabe) 14 Kasım 2016

Buzul miktarındaki benzer küçülmenin Kasım 2013'te de yaşandığına değinilen raporda, söz konusu erimenin, Kuzey Kutbu'nda buz miktarının artması gereken dönemde, Danimarka büyüklüğünde bir kütlenin eksilmesine yol açtığı vurgulandı. 

NSIDC Başkanı Mark Serreze, sıcak okyanus, sıcak atmosfer ve rüzgarlardan oluşan 3'lü etkinin, kutuplardaki buzulların oluşumunu ters yönde etkilediğini söyledi.

NSIDC'nin raporunda, normal şartlarda kış aylarına girerken kutuplardaki buzul miktarının artmaya başlayarak mart ayında en yüksek düzeyine ulaştığı belirtilirken, bu yıl genel eğilimin aksine buz miktarında düşüş yaşandığına vurgu yapıldı.

Buzulların erimesiyle yükselen deniz seviyesi ise dünyanın farklı yerleşim bölgelerinde sel ve diğer iklim felaketlerine yol açıyor.