Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Mark Toner, düzenlediği günlük basın konferansında, Fethullah Gülen'in iade talebiyle ilgili yeni gelen belgeleri inceleyerek resmi bir talep sayılıp sayılamayacağını değerlendirme aşamasında olduklarını ve darbe teşebbüsün arkasında ABD'nin olduğu iddiasının 'çok saçma' olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

ABD hükümet yetkililerinin yakın zamanda Türkiye'yi ziyaret edeceğiyle ilgili söylentiler hakkında açıklama yapmaktan kaçınan Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Mark Toner, Fethullah Gülen'in iade talebiyle ilgili olarak, “Türk yetkililer bize çeşitli belgeler teslim ettiler, belgeleri inceleme aşamasındayız. Detaylar hakkında kamuya açıklama yapamayız, değerlendirmesi bir gecede olacak bir iş değil, sunulan kanıtları incelemek vakit alacak" yorumunda bulundu.

“Resmi bir iade talebi sayılıp sayılmayacağının değerlendirmesini yapıyoruz"

“Adalet Bakanlığı'yla görüşmelerimden anladığım kadarıyla şu anda halen, sunulan belgelerin resmi bir iade talebi olarak sayılıp sayılamayacağını değerlendiriyorlar" diyen Mark Toner, “İki haftadır inceliyoruz, başta gelen belgelerin resmi bir iade talebi sayılamayacağı kanaatindeyken, sonrasında başka belgeler de aldık. Detaylıca inceleyip tam bir talep sayılıp sayılamayacağına karar vermeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

“Sizce Fethullah Gülen hareketinin gerçekten darbe teşebbüsüyle bağlantısı var mı?" sorusuna karşın, “Darbe teşebbüsünü en başından beri kınıyoruzö hatırlatmasını yapan ve “demokratik yolla seçilmiş hükümeti devirme yönünde her türlü teşebbüse karşı olduklarını ifade eden Toner, “Türkiye'nin bölgede güçlü bir müttefik ve ortak olduğuna hükümet olarak yürekten inanıyoruz" dedi. Darbenin arkasında kim olduğu konusunda ise, Türk yetkililerin bu konuyu çok yakında incelediğini bildiklerini, sonucu onlara bıraktığını ifade etti.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

“Kapatılan kuruluşlar, görevden almalar ve tutuklamaları aşırı buluyor musunuz?" sorusuna ise, “Türk mevkidaşlarımıza bunu hem kamuoyu önünde, hem de bire bir olarak zaten söyledik" karşılığını veren Toner, Obama'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'la, Dışişleri Bakanı Kerry'nin de mevkidaşı Çavuşoğlu'yla birkaç kere görüştüğünü, darbenin arkasında failleri ortaya çıkarma ihtiyacını net olarak anladıklarını ifade ettiklerini, fakat aynı zamanda, demokratik kurumları ve hukuku korumanın önemini, bunların Türk halkı ve Türkiye demokrasinin bütünlüğü için önemini ifade ettik" şeklinde konuştu.

“NATO müttefiği ülkede darbe yapacağımızı söylemek, saçmalık"

“Türkiye'de hemen hemen herkes, ABD'nin darbeyle bir ilişkisi olduğunu düşünüyor,ö ifadesi üzerine Toner, “Bu tamamen saçmalık. Böylesine bir olayda, bir sürü komplo teorisinin oluşacağının, suçlamaların havada uçuşacağının bilincindeyiz. Fakat ABD'nin herhangi bir şekilde, NATO'nun büyük bir müttefiki olan ülkenin hükümetini devirme teşebbüsünde parmağı olduğunu öne sürmek, saçmalıktan ibaret."

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

ABD Dışişleri Bakanlığı eski görevlisi ve akademisyen Henri Barkey'nin darbe günü İstanbul'da akademisyenlerle bir atölye çalışmasında olmasının ve bazı telefon görüşmeleri yapmış olmasının, darbeyle bağlantısı olduğu yolunda iddialar doğurduğundan bahsedilmesi üzerine, böyle bir alaka konusunda hiçbir fikri olmadığını, bu iddiaları kendisine yöneltmeleri gerektiğini söyledi.

“Öncelikli amacımız, IŞİD üzerindeki baskıyı artırmak"

“Türkiye'yle NATO müttefiki ve IŞİD'e karşı koalisyonunun önemli bir ortağı olarak yakın işbirliğine devam etmeyi, kuşkusuz istiyoruz. Bu hedeften sapıldığını görmek istemiyoruz çünkü, açıkçası IŞİD; ABD'ye, bölgeye, Avrupa'ya olduğu kadar Türkiye'ye karşı da büyük bir tehdit. Hepimizin öncelikli amacımıza odaklanması ve IŞİD üzerinde baskıyı artırması gerekiyor. Muazzam bir ilerleme kaydettik, bu baskıyı sürdürmek istiyoruz" diyen Toner, Türkiye'deki görevden alma ve tutuklamalar meselesinde Türk yetkililer ile diyalog halinde olmayı sürdüreceklerini söyledi.