''Nazi gelin'' iki yıl sonra ilk kez konuştu

Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasının baş sanığı Beate Zschaepe ilk kez konuştu. Duruşmada ses kayıtlarının dinlenmesi esnasında sanığın olaya ilgisiz kaldığını fark eden yargıç Manfred Götzl duruşmayı durdurup Beate Zschaepe, "Konuyu takip ediyor musunuz?" şeklinde soru sordu.

Haberin Devamı

Zschaepe hafif bir sesle "Evet" diye yanıt verince dava başlangıcı olan Mayıs 2013'den beri ilk kez sesi duruşmada duyulmuş oldu. 2001 yılında öldürülen Abdürrahim Özüdoğru'nun ailesini temsil eden müdahil avukat Ferhat Tikbas, Zschaepe'nin yakında suskunluğunu bozacağını iddia etmişti. Mahkeme, Zschaepe'nin avukatı Anja Sturm'u azil etme dilekçesine yanıtını bugün Almanya saati ile 15.00'e kadar karara bağlayacak.

NSU davası

Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişinin öldürülmesinde ve çok sayıda soygunda, NSU terör örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 2011 yılı sonunda ortaya çıkarılabilmişti. NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü. NSU terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle yargılanan Beate Zschaepe ise NSU üyelerinin kullandığı hücre evini ateşe verdikten sonra polise teslim olmuştu. Mahkemede, Zschaepe'nin yanı sıra örgüte yardım ve yataklıktan suçlanan 4 sanık daha yargılanıyor.

Mektup göndermiş

Norveç'te düzenlediği saldırılarda 77 kişiyi katleden Anders Breivik'in, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasının baş sanığı Beate Zschaepe'ye bir mektup gönderdiği ortaya çıktı. Spiegel dergisinin bir haberine göre, Breivik "Sevgili kız kardeşim" diye başlayan mektubunda Beate Zschaepe'nin aşırı sağcı propaganda yapmasını istediği bildirildi. Breivik, Zschaepe'den duruşmaları aşırı sağcı propaganda için kullanmasını istedi. Köln-Ossendorf hapishanesine gönderilen mektuba yetkililerce el konulup Beate Zschaepe'ye ulaştırılmadığı haberde yer aldı. Haberde, Breivik'in üç sayfalık mektubunda Zschaepe'yi çok kültürlülüğe ve İslam'a karşı ulusal direnmenin bir kahramanı olarak nitelerken, NSU cinayetlerini övdüğü yer aldı.