hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Son dakika... Aliyev’le görüşmenin perde arkası

    Son dakika... Aliyev’le görüşmenin perde arkası
    expand
    KAYNAKHürriyet

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu başkanlığındaki Türk heyeti ayrılırken, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev "Her şey çok güzel gidiyor. İnşallah Karabağ’a Azerbaycan bayrağını kardaşım Tayyip Bey’le birlikte dikeceğiz" dedi. Abdulkadir Selvi, o görüşmenin detaylarını Hürriyet'teki köşesine taşıdı. İşte o yazı...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Azerbaycan’ın Ermenistan karşısında elde ettiği her başarıdan sonra Aliyev’in yumruk hareketi yapması adeta bu sürecin simgesi oldu. Elbette ki o yumruk 30 yıl sonra Ermenistan’a karşı kazanılan zaferi simgeliyor. Ama Aliyev, onu aynı zamanda barışın simgesi olarak kullandığını “Karabağ’a bayrağı dikince oradan dünyaya barış mesajı vereceğiz” sözleriyle anlatıyor.

    Azerbaycan’ın, Ermenistan’ın saldırılarını püskürtüp 30 yıldır işgal altında olan topraklarını kurtarmaya başlamasının meydana getirdiği duygusal havayı yadsımıyorum ama duyguyla değil, akıllı bir stratejiyle yönetilmesi gereken bir sürecin başındayız.

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun heyetinde yer alan Türkiye-Azerbaycan Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım, bölge dinamiklerini iyi bilen birisi. Ayrım’ın, “Aliyev’in devlet adamlığı yönünü gördüm. Süreci çok başarılı bir şekilde yönetiyor. İnanıyorum ki Azerbaycan masadan da güçlü kalkacak” tespiti önemli.

    BİR YANDA CEPHE, BİR YANDA DİPLOMASİ

    Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türk heyetiyle görüşmede bir yandan cepheden gelen haberleri takip ediyor, diğer yandan da bölgesel ve uluslar arası diplomasiyi yönetiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    ‘TAYYİP KARDAŞIM’

    Aliyev konuşması sırasında Türkiye’nin verdiği desteğinin önemini her fırsatta vurguluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “Kardaşım Erdoğan” ya da “Tayyip Kardaşım” diye söz ediyor.

    ERMENİSTAN NEDEN SALDIRDI?

    Ermenistan’ın saldırıları püskürtülüp Azerbaycan işgal altındaki toprakları geri almaya başlayınca, “Kaybedeceği halde Ermenistan niye saldırdı?” sorusu gündeme geldi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun temasları ışığında bu soruya yanıt arayacağım.

    KAHRAMAN OLACAĞINI HESAPLIYORDU

    Ama öncelikle şunu belirtmek isterim ki, Paşinyan saldırırken kaybedeceğini düşünmüyordu. Hatta Dağlık Karabağ’ın işgalinde olduğu gibi yeni topraklar kazanıp zaferini ilan etmeyi planlıyordu.

    MADDELER HALİNDE

    1. İç politikada, özellikle de ekonomide büyük bir hezimet yaşayan Paşinyan, tarihi Azerbaycan kartını oynanarak içerideki durumunu düzeltmek istedi.

    2. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un, işgal altındaki 5 reyonun Azerbaycan’a verilebileceği yönündeki açıklaması üzerine Ermenistan, Azerbaycan’dan yeni topraklar kazanıp müzakere masasında Dağlık Karabağ’daki kazanımlarını garanti altına alacaklarını düşündü.
     
    3. Macron’un desteği ve ABD’deki Ermeni diyasporasına duyduğu güven Paşinyan’ı Dağlık Karabağ’da işgal altındaki toprakları koruma stratejisinden yeni topraklar kazanma politikasına yöneltti. Paşinyan bir anlamda Macron’un gazına geldi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    4. Paşinyan, Azerbaycan’ın gücünü ve askeri kapasitesini küçümsedi. 30 yıl önceki tarihin tekrarlanacağını düşündü.

    RUSYA NEDEN SESSİZ KALDI?

    Kafkasya’nın en büyük gücü olan Rusya’nın sessizliği birçok yorumcuyu şaşırtmış görünüyor. Ama bunun altında bir “Putin doktrini” yatıyor.

    1. Batı yanlısı olan Paşinyan’ın bölgeyi Fransa ve ABD’nin güdümüne sokma çabası Rusya’yı rahatsız ediyordu.

    2. Putin, Soros’un adamı olması nedeniyle Paşinyan’ı desteklemiyor.

    3. Paşinyan göreve geldikten sonra Ermenistan’da Rus yanlısı işadamlarına baskı yapmaya başlaması.

    4. Rus yanlısı lider Koçeryan’ı hapse attırması.

    PAŞİNYAN GİDER Mİ?

    Rusya Devlet başkanı Putin, gazetecilerle toplantı sırasında kendisini arayan Paşinyan’ın suratına telefonu kapatmak suretiyle uluslararası camiaya mesajını vermişti. Putin’in Paşinyan’ı devirmeyi amaçladığı, bunun için de Azerbaycan-Ermenistan çatışmasına müdahale etmediği söyleniyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    RUSYA KARTI

    Aliyev, bu süreçte Rusya ile ilişkileri iyi tutmakla akıllı bir strateji izliyor. Türk heyeti ile görüşmesinde, “Rusya ile ilişiklerimiz çok iyi” diyor. Konuşması sırasında, “Rusya ile diyaloğumuz çok çok iyi” deme gereği duyuyor. Hatta kurulacak olan barış masasında Türkiye ile Rusya’nın varlığını şart koşuyor.

    PUTİN’İN AD GÜNÜ

    Dün bu köşede Ermenistan-Azerbaycan çatışması başladığı günden bu yana Aliyev’in ilk kez Putin’i arayarak görüşeceğini yazmıştım ‘Aliyev ile Putin’in yaş günü diplomasisi’ başlığı ile. Dün bu görüşme gerçekleşti. Bölgede “ad günü” diyorlar. Yaş günü kutlaması çok önemli bir gelenekmiş. Geçmişe dönük tarama yaptım, Putin’in yaş gününde devlet başkanları özel hediyeler göndermişler.

    Aliyev’in Putin’i, “ad günü”nde araması sadece bir geleneğin yerine getirilmesi değil, aynı zamanda kritik süreçte Putin’in desteğini sağlama açısından önemli. İki lider yararlı bir görüşme yapmışlar. Aliyev, Putin’i arayacağı bilgisini Türk heyetine şöyle açıklıyor. “Paşinyan kapı kapı dolaşıp ateşkes için yalvarıyor. Ben şimdiye kadar kimseyi aramadım. Onlar beni aradı. Ama yarın Putin’in ad günü. O nedenle arayacağım. Ad gününü kutlayacağım” diyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    BARIŞ İÇİN ŞARTI

    Aliyev, barış kapısını kapatmıyor. Ama bir ön şartı var. Aslında bir değil, iki. “Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan çekilmesi lazım” diyor. İkinci şartı ise Fransa, Rusya ve ABD’den oluşan Minsk grubuyla ilgili. “Bu iş Minsk grubuyla olmaz. Çünkü Fransa taraf olmuştur” diyor. Barış masasında Türkiye ile Rusya’nın varlığını şart koşuyor.

    MACRON’U TARİFİ

    Aliyev’in Fransa Cumhurbaşkanı Macron’la ilgili bir tarifi var. “Macron’un Türkiye’ye ve Azerbaycan’a karşı nefreti o kadar ki, vücuduna sığmıyor” diyor. Bence bu tespit Macron’un rolünü çok iyi anlatıyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow