hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Aydın Doğan Yalçındağ: Reklamveren gelsin burayı kullansın

    Aydın Doğan Yalçındağ: Reklamveren gelsin burayı kullansın
    expand

    Ocak ayında yayınlanan Masum dizisi ile beraber kendinden sıkça söz ettirmeye başlayan BluTV’yi, yeni projelerini ve içeriğe nasıl yaklaştıklarını BluTV CEO’su Aydın Doğan Yalçındağ, Campaign Türkiye'den Kamer Yılmaz'a anlattı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    BluTV CEO’su Aydın Doğan Yalçındağ, BluTV ve Masum dizisi ile ilgili detayları Campaign Türkiye'nin Mart 2017 sayısında Kamer Yılmaz'la konuştu.

    BluTV CEO’su Aydın Doğan Yalçındağ'ın Campaign Türkiye'de yer alan röportajın tamamı şöyle: 

    Online televizyonculuk mu demeliyiz yoksa gelecek jenerasyonun televizyonu mu bilemiyoruz ancak bir gerçek var ki internet, artık televizyon yayıncılığına da el attı. Sadece internet üzerinden ve bilgisayarımız dışında; telefon, tablet ya da akıllı pek çok cihaz sayesinde istediğimiz zaman, istediğimiz içeriğe ulaşır olduk. BluTV de bu alanda karşımıza çıkan platformlardan biri.

    Kurulalı yaklaşık 1 yıl olmasına rağmen Ocak ayında yayına giren; Berkun Oya, Haluk Bilginer, Nur Sürer, Ali Atay, Okan Yalabık gibi sinema dünyasının birbirinden başarılı isimlerini bir araya getiren Masum dizisi ile izleyicilerin ilgisini çekmeyi başardı. Biz de BluTV’nin nasıl ortaya çıktığını, gelecekteki planlarını, sektörde kendini nasıl konumlandırdığını konuşmak için BluTV CEO’su Aydın Doğan Yalçındağ ile bir araya geldik.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Masum'un merak edilen perde arkasıKamer Yılmaz: Doğan Medya Grubu’na baktığımızda halihazırda televizyon kanalları yayınlarına devam ediyor. Ve şimdi bir de bu televizyon kanallarına alternatif olarak BluTV internette yayında. Bu ihtiyaç nasıl ortaya çıktı?

    Aydın Doğan Yalçındağ: Klasik bir cevap olacak ama internette film ve dizi izleme alışkanlığı arttıkça bizim de buna uygun bir platformumuz olması gerektiğini düşündük. Ve tam da bu sebepten doğdu BluTV. Başka şirketler de başka atılımlar yaptı; yabancı bir platform olan Netflix, bize çok benzer bir platform olarak Türkiye’ye girdi. Çünkü burada bir ihtiyaç var. Üstelik insanların da istediği bir şeydi. Biz de bu yüzden BluTV’yi kurmaya karar verdik.

    Kamer Yılmaz: Netflix zaten globalde biliniyordu ve burada onu bekleyen bir kitle de vardı. Ama BluTV her ne kadar öngörülebilir bir girişim olsa da bir yandan sürpriz de oldu. Kullanıcıların yaklaşımı nasıl oldu?

    Aydın Doğan Yalçındağ: Sürpriz olsa da sonuçta Doğan Grubu bir numaralı medya grubuysa bu tür bir platformu kurmasını da beklemek gerek. Kurmazsa hata, hem de büyük hata olurdu. Bence Masum ile beraber bilinirliğimiz çok arttı. Çünkü BluTV kurulalı neredeyse bir sene oldu. Biz de Masum’un çalışmalarına aslında 6-7 ay önce başladık. Yani BluTV kurulduktan 5-6 ay sonra… Bu bir senelik süreci piyasayı tanıyarak, kendimizi anlatarak geçirdik. Hatta belki bir nevi beta süreci gibi geçirdik diyebiliriz. Ama bence asıl Masum’un Ocak’ta yayına girmesiyle insanların gözünde yer edinmeye başladık.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kamer Yılmaz: Peki şu anki kullanıcılarınızın profilleri nasıl?

    Aydın Doğan Yalçındağ: Masum ile gelen çok ciddi bir kitle var. Film ve dizi seven, normalde daha çok bildiğimiz aksiyon komedi filmlerinin dışında festival filmleri de izleyen çok ilginç bir kitle... Yani film ve dizi aşığı büyük bir kitle var. Sahipli ile beraber de başka bir kitleyi; korku seven bir kitleyi aldık aslında. Çünkü Türkiye’de korku seven de büyük bir kitle var. O da bence Masum’dan farklı bir kitleydi, oraya da gitmek, onları BluTV’ye almak bizim için çok heyecanlı oldu.

    Kamer Yılmaz: O halde yeni içerikler de gelecek ilerleyen süreçlerde...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Aydın Doğan Yalçındağ: Bu ay içerisinde ya da önümüzdeki ayın başında yayına girmek istediğimiz bir içerik var; şu an çektiğimiz, üzerinde çalıştığımız, drama belgesel tadında bir iş. Çok da detay vermeyeyim. Ama ilginç bir iş olacak. Onun dışında da şu anda harıl harıl proje arıyoruz. Önümüzdeki ay yapmak istediğimiz işlere bakıyoruz. Sahipli ve Masum’un getirdiği başarının sektörde yarattığı heyecandan dolayı pek çok kişi bizimle çalışmak istiyor. O yüzden çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki aylarda daha çok özgün içerikler yapacağız.

    Oyunken 8 bölümlük bir proje haline gelen dizi: MasumKamer Yılmaz: Özellikle bu iki proje ile beraber biraz daha dikkat çekmeye başladınız ve belki biraz daha genç olan kitlenin yaş ortalamasını da belki değiştirdiniz. Bu alışkanlık arttıkça, BluTV gibi platformların kullanımı yayıldıkça sizce bir noktadan sonra insanlar televizyonu bırakıp sadece bu platformlarda vakit geçirmeye başlarlar mı?

    Aydın Doğan Yalçındağ: Yok ya! Bence onun daha çok zamanı var. Televizyon yine bir numara ve bir numara kalmaya devam edecek. Sonuçta, bütün sektörü var eden yine televizyon kanalları. Ama tabii ki de zamanla değişecektir. Bunun ne kadar hızlı olacağını da beraber göreceğiz. Zamanla tabii ki de BluTV gibi platformlara izleyici kayacak; ama bence uzun bir süre daha televizyonlar bu piyasayı götürecek.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kamer Yılmaz: İletişim faaliyetlerinizi nasıl yürütüyorsunuz? Takipçilerinizle etkileşimleriniz nasıl?

    Aydın Doğan Yalçındağ: Sosyal medyadaki etkileşimler çok çok iyi, forumlarda özellikle Masum ile beraber çok olumlu yorumlar var. İnsanlar kesinlikle BluTV’yi sahiplendi. Korsan bir sitede Masum’u gördükleri zaman bize şikayet ediyorlar. Korsan sitelerin izlenmemesi için birbirlerini uyarıyorlar. Bu güzel bir şey; çünkü insanlar artık farkında ve çok daha duyarlı. Eğer herkes Masum’un korsanını tüketirse bir daha Masum veya Sahipli yapılmayacağının farkındalar. Ama gelip BluTV’ye üye olursak, nice nice ‘Masum’lar ve ‘Sahipli’ler yaparız.

    Şimdiye kadar iletişim stratejimiz daha çok dizi içeriklerimiz üzerinden ilerledi. Mesela The Young Pope’u aldık ve sadece Blu TV’de olacak. Hep dizi üzerine iletişim yaptık, güzel de dönüşler alıyoruz bence.

    Kamer Yılmaz: Şu anda reklam almıyorsunuz, haliyle gelir modeliniz de muhtemelen üyelik sistemine dayanıyor...

    Aydın Doğan Yalçındağ: Kazanç, üyelik gelirleri üzerinden. Aylık 9,90 TL, bir üyelik gelirimiz var. Taahhütsüz, istediğiniz zaman iptal ediyorsunuz.

    Kamer Yılmaz: Peki “branded content”e nasıl bakıyorsunuz? İlerleyen süreçlerde bu tip içerik ve reklamlar görecek miyiz?

    Aydın Doğan Yalçındağ: Böyle bir düşüncemiz var tabii, olmalı da... Reklamveren için de büyük bir fırsat aslında bu. Masum için birkaç görüşmemiz olmuştu; ama ilk proje, hem biz biraz geç davrandık hem reklamverene belki de iyi anlatamadık. Bu yüzden Masum’da çok fazla bu tip bir projemiz olmadı; ama önümüzdeki projeler için düşünülebilir çünkü markalar zaten artık reklamın kitleler için sıkıcı olduğunun farkında. Onlar da kaliteli içerik, marka ve tüketici arasındaki ilişkiyi kurmak istiyorlar. Burada güzel bir kitle var ve bu kitlenin daha da büyümesini bekliyoruz. O yüzden reklamveren için gerçekten de bir fırsat burası aslında. Reklamveren gelsin ve burayı kullansın.

    Kamer Yılmaz: Sizinle beraber şu anda başka platformlar da pazardaki yerlerini alıyorlar. İlerleyen süreçte bu platformların konumu sizce nasıl olacak? Hem markaların reklam vermesi hem yapım şirketleri adına etkileri nasıl olacak?

    Aydın Doğan Yalçındağ: Reklamveren gelsin burayı kullansın

    Aydın Doğan Yalçındağ: Bence hem bu gibi platformların sayısı artacak hem de bunlara olan ilgi artacak. Ki sayısının artması çok iyi; çünkü o farkındalığı yarattığımız anlamına gelir. O yüzden biz de heyecanla takip ediyoruz. Ayrıca rekabet her zaman iyidir. Rekabet ne kadar varsa bence piyasa için de kullanıcılar için de o kadar iyi sonuçlar doğacaktır. Ve hakikaten olması da lazım, olmazsa bizim için kötü olur.

    Kamer YılmazSonuçta Masum’la beraber BluTV daha da parladı. Sizce bu içeriğin bu kadar konuşulma nedeni neydi? İyi bir iletişim çalışması mı, iyi isimler mi, iyi bir zamanlama mı?

    Aydın Doğan Yalçındağ: Bence hepsinin karışımı. Kesinlikle dizinin kalitesi, dizinin senaryosu... Burada Berkun Oya müthiş bir iş yaptı bence. Seren Yüce de müthişti. İyi senaryo, iyi oyuncuları getirdi. Oyuncular da bu projeye inanarak yer alarak çok çok iyi bir iş yaptılar. Çok da başarılı bir pazarlama kampanyası yürüttük. BluTV’yi tanıtmaktansa, Masum’u tanıtmayı tercih ettik. BluTV’nin birinci senesini bitirmesi, bazı şeyleri çözüp halletmemiz, daha sonrasında da Masum’un girmesi… Zamanlama açısında da çok iyi oldu. O yüzden istediğimiz başarıyı da elde ettik diyebiliriz.

    BluTV’de pazarlama yöneticisi olarak görev alan Zeynep Çil’e reklamverenlerin bu platformlara yaklaşımının nasıl olacağını sorduğumuzda şöyle yanıtlıyor: 

    “Aslında bizim de merakla izlediğimiz bir süreçteyiz. İşimizi bu kadar heyecanlı kılan da bu bilinmezlik aslında. Pazarın durumu doğrultusunda, yüksek meblağlar ödemeden, korsan izlemenin verdiği rahatsızlıktan ve kötü deneyimden kurtulan seyirci, bu tip birçok platforma üye olacak. Belki aynı seyirci birden fazla platforma üyelik yapacak. Reklamların artık reklamdan çıkıp markaların söylemlerine uygun içerikler haline geleceğini öngörüyoruz. Ruhu olan, hedef kitlesinin yaşam tarzına uygun konumlanmış markaların müşteriyle gönül bağı kurmak için üreteceği içeriklere bu platformlar çok verimli bir aracı olabilir. Bu işin belki en güzel yanı da prodüksiyon şirketlerine fırsat vermesi. Bağımsız, farklı işler için çok uygun bir mecra BluTV.”

    BluTV’nin pazarlama faaliyetlerinden sorumlu olan Çil,  iletişim için sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanan platformun ilerleyen süreçlerde farklı bir yol izleyip izlemeyeceğini ise şu şekilde açıklıyor:
    “Elbette önceliğimiz her zaman için içeriklerimiz. Ancak tüm bu içerikleri kapsayan bir ürün olarak BluTV’nin faydalarını da müşterimize anlatabileceğimiz yaratıcı, eğlenceli yollar var. Yakın zamanda onları da göreceksiniz :)”

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow