hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Diyabetle ilgili merak edilenler

    Diyabetle ilgili merak edilenler
    expand

    CNN TÜRK'te yayınlanan Sağlık Kontrolü'ne konuk olan Endokrinoloj Uzmanı Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ, diyabet hakkında merak edilen soruları yanıtladı. İnsülin direnci nedir? Diyabeti tetikleyen hastalıklar nelerdir? Diyabet ne zaman belirti vermeye başlar? Şeker hastaları ayaklarını nasıl koruyabilir? Diyabette erken teşhis neden önemlidir? Gebelikte şeker yüklemesi neden yapılır? Gebelikte yapılan şeker yüklemesi zararlı mıdır?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Şeker hastaları ayaklarını nasıl koruyabilirler?

    Şeker hastalarında bazen, kalp yetmezlikleri gelişebilir. Bu da ayakta şişlikler yapabilir. Böbrek yetmezlikleri gelişebilir, ayaklarda şişliklere yol açan sebeplerden biri de bu olabilir. Şeker hastaları ayaklarını çok iyi korumak için öncelikle sigaradan uzak durmalı.  Ayaktaki sorunlara yol açan en büyük faktör, ayak damarlarının bozulmasıdır. Bunun birinci nedeni şekerin yüksek olması, ikincisi ise sigaradır. Her gün ayaklara mutlaka bakılmalı. Şeker hastaları için ayakkabı seçimi çok önemlidir. Mutlaka ucu geniş, derisi yumuşak ayakkabılar giyilmeli. Ucu sivri olan, kovboy ayakkabısı gibi ayakkabılar kesinlikle tercih edilmemeli. Özellikle kadınlar uzun topuklu ayakkabı giymemeli. Açık ayakkabılardan uzak kalınmalı. Çıplak ayakla evde dolaşılmamalı. Tırnaklar çok derinden kesilmemeli. Her gün ayaklar ılık su ile yıkandıktan sonra ayak parmaklarının arası tuvalet kağıdı ile kurulanmalı, ayak havlusu ile değil. Bizde çok yanlış yöntemlerden bir tanesidir, ayak havlusu kullanılır. Ayaklar bazen çok fazla üşüyebilir, sakın kalorifere ve ısıtıcılara yaklaştırılmamalı. Termafor gibi ısıtıcılar kesinlikle yatağa alınmamalı. Bunlar ayak yaralanmalarını, ayak yanmalarının en sık sebepleridir. Yazın plajlarda çıplak ayakla dolaşılmamalı. Ayağı kesebilecek olan denizlere girilmemeli. Plastik deniz terliklerinden giyilmelidir. Devamı için tıklayın! 

    Gebelikte yapılan şeker yüklemesi zararlı mıdır?
    Üç dilim baklava yaklaşık 380 kalori falandır. Diyelim ki 50 gram glikoz ile şeker yükleme testi yapıldı, bunun karşılığı 200 kaloridir. 50 gram ile tarama testi yapıyorsunuz, bu 200 kalori eder. 75 gram glikoz ile yapılan yüklemelerde bunun karşılığı 300 kaloridir. Bir porsiyon yani 3 baklava bile değildir. En fazla glikoz verilen şeker yükleme protokolü 100 gram ile yapılan şeker yükleme testidir o da herkese yapılmaz, belli durumlarda yapılır. Bunun da yaklaşık karşılığı 3 dilim baklavadır. Şimdi diyelim ki siz bir gebeye şeker yükleme testi yapmadınız. Ondan sonra bıraktınız. Diyabet olduğunun farkında değil, bizde adettir, sen 2 canlısın ye, denir. Ancak ondan sonra o kişi hiç mi 3 dilim baklava yemeyecektir? Ya da hiç mi ona benzer bir şey yemeyecektir? Gebelikte şeker yüklemesinin sanıldığı gibi bir zararı yoktur. Ülkemizdeki endokrin diyabet merkezlerinin web sayfalarına girenler, Diyabet Cemiyeti'nin, Diyabet Vakfı'nın web sitelerine girenler, testin yapılabileceğini ve bir sorunun olmadığını göreceklerdir. Amerika, Almanya, Belçika, Fransa, İsviçre gibi ülkelerdeki diyabet merkezlerinde gebelikte şeker yüklemesinin yasak olmadığını, herkese yapıldığını, tüm dünyada eşit bir şekilde uygulandığını çok rahat görebilirsiniz. Devamı için tıklayın!

    Gebelikte şeker yükleme testi neden yapılır?
    Son zamanlarda  insanlar biraz daha geç evlenmeye başladılar. Geç evlenmeye başlayınca biraz daha kilolu olmaya başladık. Çünkü ilerleyen yaş ile beraber biraz daha fazla kilolu oluyoruz. Tabi hareketsizlik son zamanlarda yine malum olan konulardan biri. Böyle olunca, şekere karşı olan eğilim daha erken dönemlerde ortaya çıkmaya başladı. Bunun en üst düzey ulaştığı noktalardan bir tanesi, gebeliktir. Çünkü gebelik baktığınız zaman sıradışı bir olay. Anne için ekstra bir yük ve bu dönemde eğer şeker metabolizması  normal değilse,  gebelik ile bir yük ortaya çıkığı için gebelik diyabeti ortaya çıkıyor. Yani kişi daha önce diyabetik değil, gebe kalıyor, gebe kalınca kan şekeri yükselmeye başlıyor. Bunların yüzde 98’i gebelikten sonra tamamen kayboluyor. Bizi neden ilgilendiriyor, şundan dolayı; annenin şekeri bebeğe geçer. Çünkü bebeğin tek şeker alma kaynağı annedir. Fakat,
    şekeri hücre içerisine sokmak için bebek tarafında, bebek harika insülin çıkartır, bebeğin insüliniyle kan şekeri dengelenir. Anneden gelen şeker, bebekten gelen insülin ile dengelenir. Anneden gelen şeker artarsa bebek de fazla insülin çıkartır. Bu fazla miktardaki insülin bebeği büyütür. Bu yüzden kan şekeri yüksek olan annelerin bebekleri iri doğarlar. Doğumdan hemen sonra, göbek kordunu kesileceği için anneden gelen şeker küt diye düşer. Ama bebeğin insülini hala yüksektir ve bu bebeğin yüksek miktardaki insülini, bebeğin şekerini tehlikeli düşürür. Bebek için özellikle beyince ciddi sorunlar yaratır. Bundan dolayı biz mümkün olduğu kadar şekeri aşağıda tutmaya çalışırız. Bu bizim bulduğumuz bir şey değil, Bunu normalde doğa yapıyor. Organizma kendisi yapıyor. Kan şekeri 180’i geçmeyinceye kadar idrarla atılmaz. Ama gebe bir kadın, şeker vücutta fazla kalmasın diye kan şekeri 140, 150’yi bulmaya başlayınca idrar ile atmaya başlıyor. Dolayısıyla bu testin, çocuğun beyin fonksiyonlarının korunması açısından önemi var. Dolayısıyla gebelikte yapılan şeker yükleme testiyle annede çıkabilecek olan şekeri erken dönemde yakalamak ve bunu mümkün olduğu kadar gebe olmayan bir kadındaki düzeylerde tutmak, buna bağlı olarak annede ve bebekte ortaya çıkabilecek olan sorunları engellemek hedefleniyor. Devamı için tıklayın!

    İnsülin direnci nedir?
    Hücrelerin yaşamını devam ettirebilmeleri için içerisine glikoz/şeker girmesi gerekir. Biz gıdalar ile şekerimizi alırız, o hücremizin kapısına kadar gelir, hücrenin içerisine girer ve yanarak enerjiye dönüşür. Şekeri hücre içerisine sokan hormona insülin adını veriyoruz. Makul miktarlarda şeker, karbonhidrat, yağ aldığımız zaman onlar hücre içerisine girerler ve yaşam normal devam eder. Eğer olması gerekenden fazla kalori, yağ alırsak ve bunları harcayamazsak, bunların hepsi hücrenin kapısına kadar gelir. Hücrenin içine hepsi girmeye çalışırsa hücre ölür. Çünkü o kadar çok maddenin girmesi hücreyi öldürmesi demektir. Bunun üzerine hücre kendine önlem alır. Çünkü vücudumuz ona göre dizayn edilmiştir. Harika bir sistemdir. Bu fazla miktarda maddenin hücre içerisine girmesini engellemek amacıyla bir nevi görünmez duvarlar örer. Kapının önünde bekleyen şeker, hücre içerisine giremeyince pankreas olması gerekenden fazla miktarda insülin çıkartarak şekeri zorla hücre içerisine sokmaya çalışır. İşte biz buna insülin direnci diyoruz. Yani bizim yaptığımız hatalardan dolayı, fazla beslenmeden dolayı hücrenin kendisini korumak için kapısını şekere karşı kapatmaya çalışması ve bunu aşmak amacıyla pankreasın fazla miktarda insülin çıkarması ki vücut tamamıyla kendini korumaya çalışıyordur,
    insülin direnci olarak adlandırır. Devamı için tıklayın!

    Diyabeti tetikleyen hastalıklar nelerdir?
    Bazı rahatsızlıklar var ki aslında bunlar birarada, bir ağacın dallarıdır. Kilo fazlalığı, tansiyon yüksekliği, kan yağlarındaki düzensizlikler, iri bebek doğurmak, geçirilen kalp krizleri, erken yaştaki kalp krizleri veya kalp damar hastalıkları bunların hepsi diyabetle beraber sık görülen hastalıklardır. Aynı bütünün parçalarıdır. O nedenle eğer bende bu hastalıklardan biri veya birkaçı varsa, veya benim ailem bu hastalıklardan zenginse bende diyabet olma olasılığı çok daha güçlüdür, deyip erken dönemde bunu incelemem kan şekerlerime baktırmam gerekir. Devamı için tıklayın!

    Diyabette erken teşhis neden önemlidir?
    Şeker hastalığında erken tanıya mümkün olduğu kadar çok önem vermeye çalışıyoruz. Şeker hastalığı teşhisi konulduğunda aslında çoğu zaman geç kalınmış oluyor. Diyabet varlığı oturmuş olabiliyor. Bir çok organa zarar verebiliyor. Yine örneklerle konuşayım, "ikinci tip diyabet" diye diyabet tanısı koyduğumuz zaman neredeyse hastaların yarısının büyük damarlarında bir veya birden fazla hastalıklar var. Ve nerdeyse diyabet hastalarının beşte birinin küçük damarlarında yani gözünde, böbreğinde, sinirlerinde bir veya birden fazla hasar var. O nedenle çok daha erken dönemlerde yakalamalıyız diyabeti ki yaşam stili değişikliği kullanarak, çok fazla ilaç kullanmayarak erkenden engelleyelim ve hasarları ortadan kaldıralım. Devamı için tıklayın!

    Diyabet ne zaman belirti vermeye başlar?
    Diyabet çoğu kere anlaşılmaz. Ülkemizdeki her 2 kişiden biri diyabetik olduğunun farkında değil. Çünkü diyabet öyle başlangıçta net veriler sunan bir hastalık değildir. Eğer kandaki şeker çok yüksek rakamlara ulaşırsa belirti vermeye başlıyor. Normalde kan şekerinin 100’ün üstünde olmaması gerekir. Halbu ki diyabetin o çok su içme, ağızda kuruma gibi şikayetleri genellikle kan şekeri 180’i geçince ortaya çıkmaya başlıyor. O nedenle bugün yapmaya çalıştığımız şey, diyabeti ortadan kaldırmaya ve çıkmasını engellemeye çalışmaktır. Bunun için de erken dönemde kişileri yakalayıp, yaşam stilini doğru bir şekilde oturtup diyabetin oluşmasını engelleyebiliriz. Devamı için tıklayın!

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow