hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Oya Baydar'dan yeni kitap: Yetim Kalacak Küçük Şeyler

    Oya Baydardan yeni kitap: Yetim Kalacak Küçük Şeyler
    expand

    Oya Baydar, yeni kitabı "Yetim Kalacak Küçük Şeyler"de arkamızı dönüp giderek haksızlık edeceğimiz o küçük ve güzel anlara dokunuyor. Kendi hayat öyküsünden yola çıkarak kaleme aldığı bu otobiyografik roman, çok geçmeden kendi iç hesaplaşmamıza dönüşüyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Oya Baydar, yine unutulmayacak incelikte bir metin sunuyor okuruna; olaylarla değil anlık duygularla anlatılan bir yaşam öyküsü, bir çeşit otobiyografik roman bu.

    Öyle anlar vardır ki, bir bakış, bir ses, bir mimik; insana, dünyaya, yaşamanın eşsiz güzelliğine ya da derin kederine dair çok şey anlatır. O ânın duygusunu sadece biz biliriz, biz hissederiz. O anlar yalnızca bizimle vardır.

    "Yetim Kalacak Küçük Şeyler"de Oya Baydar o anları derliyor; yetim kalmasınlar, başkalarında yaşasınlar diye... Çünkü, "An gelir, gitme vaktidir."

    Can Yayınları'nın diğer kitapları için tıklayınız...

    "Yazmak, insanın var olma çırpınışından başka nedir ki zaten!"

    Kitabın başında biyografik anlatısını kaleme alış sebeplerini sıralayan Oya Baydar, birkaç satır içinde çok anlamlı ve vurucu bir iç döküşte bulunuyor:

    "Biyografiler kişinin yaşadıklarını anlatır; insan hep eksik kalır. Otobiyografiler mâsumca yalan söyler; çünkü insan en çok kendini sever. Yaşadıklarımız değil, yaşadıklarımızın anlık duygusudur gerçek 'ben'. Ânın duygusunda yalan, riya, çarpıtma yoktur: Sevinçtir, kederdir, coşkudur, tutkudur, korkudur, utançtır, kindir, ihanettir, intikamdır; zaferin sarhoşluğu, yenilginin ezikliği, hazzın doyumu, yitirmenin pişmanlığıdır.

    Ömür boyu yaşanan, biriktirilen yüzbinlerce, milyonlarca ânın toplamıdır insan. O anların duygusunu kişinin kendinden başka kimse bilemez. Anlar kişinin mahremidir, riya bilmez bir aynanın karşısında çırılçıplak kendisidir. Kişi göçüp giderken o küçük şeyler de hiçliğe karışır, yitip gider. Gün gelip vaktin daraldığını hissettiğinizde anlarınız yok olmasın, bilinmez boşluğun bir yerlerinde yaşasın istersiniz. Sizi siz yapan o küçük şeyler yetim kalmasın diye oturup yazmaya başlarsınız.

    Yazmak, insanın var olma çırpınışından başka nedir ki zaten!"

    Oya Baydar kimdir?

    1940'ta İstanbul'da doğdu.

    Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesi'nin son sınıfında yazdığı "Allah Çocukları Unuttu" adlı gençlik romanı nedeniyle neredeyse okuldan atılıyordu.

    1964'te İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nü bitirdi. Aynı yıl bu bölüme asistan olarak girdi.

    "Türkiye'de İşçi Sınıfının Doğuşu" konulu doktora tezinin Üniversite Profesörler Kurulu tarafından iki kez reddedilmesi üzerine öğrenciler olayı protesto için rektörlüğü işgal ettiler. Bu olay ilk üniversite işgali eylemi oldu.

    Daha sonra Ankara Hacettepe Üniversitesi'ne sosyoloji asistanı olarak girdi.

    1971'deki 12 Mart askerî müdahalesi sırasında, TİP ve TÖS üyesi olarak sosyalist kimliği nedeniyle tutuklandı ve üniversiteden ayrıldı.

    Yeni Ortam, Politika gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı.

    12 Eylül sırasında yurtdışına çıktı. 1992'ye kadar 12 yıl Almanya'da sürgünde kaldı. Burada sosyalist sistemin çöküş sürecini yakından yaşadı.

    1991'de yazdığı "Elveda Alyoşa" adlı öykü kitabıyla Sait Faik Hikâye Armağanı'nı, 1993 yılında da "Kedi Mektupları" adlı romanıyla Yunus Nadi Roman Ödülü'nü aldı.

    Türkiye'ye dönüşünde Tarih Vakfı ve Kültür Bakanlığı'nın ortak yayını olan İstanbul Ansiklopedisi'nde redaktör ve Türkiye Sendikacılık Ansiklopedisi'nde genel yayın yönetmeni olarak çalıştı.

    "Hiçbiryer'e Dönüş" adlı romanı 1998'de, "Sıcak Külleri Kaldı" 2000'de yayımlandı. Bu romanıyla 2001 yılı Orhan Kemal Roman Armağanı'nı, "Erguvan Kapısı"yla da 2004 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü'nü aldı.

    "Kayıp Söz" 2007'de, Melek Ulagay'la ortak imza koydukları "Bir Dönem İki Kadın" 2011'de, "O Muhteşem Hayatınız" 2012'de yayımlandı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow