hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Bülent Arınç'tan çocuk PKK'lılar çıkışı

    Bülent Arınçtan çocuk PKKlılar çıkışı
    expand

    Başbakan Yardımcısı Arınç, çocukları dağa kaçırılan annelerin eylemlerine ilişkin, "Gerek BDP'li siyasetçiler gerekse çözüm sürecine destek veren herkes gerekse bu konuda siyasi aktör olarak kendisini güçlü bulan herkesin bu çocuklarımızın dağdan indirilerek ailelerine teslim edilmesi konusunda çaba göstermesi gerekir. Bu da en çok gözleri İmralı'da veya kulakları Kandil'de olanlara düşer" dedi. Arınç, "Bu konuda gelinen aşamada ne düşünüyorsa Sayın Başbakanımız yarınki Grup konuşmasında ifade edeceklerdir" diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Başbakan yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Başbakanlık Yeni Bina'da düzenlenen Bakanlar Kurulu Toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Bir gazetecinin, 4 eski bakanla ilgili kurulan Meclis Soruşturma Komisyonuna, AK Parti'nin isim bildirmediğine yönelik, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in serzenişte bulunduğunu belirterek, "Bununla ilgili gelişme bekliyor musunuz önümüzdeki günlerde" yönünde soru yöneltmesi üzerine, Arınç, şunları söyledi:

    "Sayın Cemil Çiçek'in serzenişi sadece bununla sınırlı değil. Aynı zamanda üye bildiren partilerin de üyeliklerine itiraz olduğundan bahsediyor. Bu, olsa keşke. Bazı siyasi partiler veya onların temsilcileri, iç tüzüğü okuma zahmetine bir katlansalar. Grup başkanvekilleri, Meclis Başkanvekillerini vesaire grup yönetimini kastediyorum. Bir meclis soruşturması komisyonu kurulmasına karar verildi. Tamam. Bütün partilerin oylarıyla oldu. Bildiğim kadarıyla 400'den fazla oy kullanıldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Biz de 'evet' oyu verdik, gizli oylamada. Buraya üye olacak insanların, yani milletvekilleri üç liste fazlasıyla veriliyor ki içinden seçme imkanı olsun. Böyle bir imkan niye veriliyor? Çünkü Meclis Soruşturma Komisyonu adli bir görev ifa edecek. Savcının yapacağı görevleri yapacak. Dolayısıyla bu ismi geçen bakanlar hakkında bu olaylarla ilgili olarak dışarıda, basında, Meclis kürsüsünde veya herhangi bir konuşması sırasında olumlu ve olumsuz görüş bildirmemesi gerekir.

    Niçin? Çünkü ihsası reyde bulunmuş oldu. 'Bu bakanlar çok iyidir. Böyle bir şey katiyen yapmamıştır' diyen birisi, olumlu görüş bildirmiş ama 'hepsi aslında hırsızdır. Bunları yargılamaya bile gerek yok. Gerekeni yapın' diyen insan da olumsuz görüşünü bildirmiştir. Bu ihsası reydir. Yani komisyona girerken daha kanaatini önceden ifade etmiş. Dolayısıyla bunların üye seçilmesi
    mümkün değil."

    "Merkez Bankası başkanı görevinin başında"
    Arınç, bir gazetecinin "Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın bugünkü sunumuna ilişkin değerlendirmesini istemesi ve "Hükümet, Merkez Bankası'nın yapısında ya da mevzuatında bir değişiklik öngörüyor mu ya da yasal bir düzenleme söz konusu olabilir mi?" yönündeki sorusuna karşılık ise "Merkez Bankası Başkanı, görevinin başındadır. Olumlu bir sunum yaptı. Bütün Bakanlar Kurulu üyeleri de bu değerlendirmelere katılmıştır" ifadesini kullandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Arınç, "Bu konuda söylenecek başka bir cümle ya da kelime mümkün değildir. Ne bir kanunda değişiklik yapma tasarısı veya teklifi, ne de bir başka anlama gelebilecek bir çabanın içerisinde değiliz. Herkes görevini iyi bir şekilde yapmaya çalışıyor" dedi.

    Bir başka gazetecinin, "Hafta içinde bir Başbakanlık çalışanından geldiği iddia edilen bir ihbar mektubu yansıdı basına. Bu ihbar mektubuna göre, Başbakanlıkta paralel yapıyla ilgili sahte delil ve sahte dinleme listeleri oluşturulduğu iddia ediliyordu. Bakanlar Kurulunda bu konu görüşüldü mü? Siz bu iddiaya nasıl yanıt verirsiniz?" yönündeki sorusuna Arınç, "Böyle iddiaların Bakanlar Kurulunda görüşülmesi mutat değil zaten. Ne bu haber, ne bu haber üzerine yapılan bir yorum hiçbir şekilde gündeme gelmedi. Asılsız haberler konusunda kendimiz gereğini yaparız belki ama bu Bakanlar Kurulunda konuşulacak bir konu değil, çok da ciddiye almayın" yanıtını verdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    PKK'nın kaçırdığı iddia edilen çocuklar

    "Diyarbakır'da annelerin eylemi devam ediyor. Bununla ilgili Başbakan B ve C planlarından bahsetmişti. Önümüzdeki günlerde yeni bir adım söz konusu olacak mı?" sorusu üzerine Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, şunları kaydetti:

    "Çocukları çok genç yaşlarda da olsa bir şekilde aldatılarak veya kandırılarak veya tehditle dağa çıkarılmış aileler var. Bunların içerisinde 10 yaşında çocuklar olduğu gibi 17-18 yaşında lise öğrencisi veya üniversiteye başlamış gençler de var. Bu, çok acı bir olay, bir yürek yarası. İlk defa anneler, babalar, aileler, çocuklarının aldatılarak dağa çıkarılmış olması karşısında isyan ettiler. İsyan ederken de barışçı bir eylem yaptılar. Başkalarının yaptığı gibi tahrip ederek veya başka yerlere mesajlar vermek için
    bunu bir siyasal gösteriye ulaştırmak amacını taşımadılar.

    Gözleri yaşlı anneler, Diyarbakır Belediyesinin karşısında durdular, 'Çocuklarımızı geri getirin dediler. Hatta bu arada BDP'nin Genel Başkanı Sayın Demirtaş ile de bir görüşme yaptılar. Biz, ümitle bekliyoruz ki çocuklarımız, annelerine, ailelerine dönebilsinler. Bu konuda aracılık yapması gereken insanlar da samimi olarak ve insani olarak bu çabaları göstersinler. Bütün Türkiye kulak kesildi, dikkat çekti. Biz de 76 milyon insanımızın bu annelerin, babaların feryatlarına kulak vermesini, onların eylemlerine gönülden destek vermesini arzu ettik.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Diyarbakır Belediyesini de Başkanını da kınıyorum"

    Türkiye bu konuya odaklanmışken maalesef Diyarbakır Belediyesi, bu aileleri olduğu yerden kaldırdı, bir başka yere gitmek mecburiyetinde bıraktı. Yeter ki Diyarbakır Belediyesinin önünde bu barışçı eylem gündem oluşturmasın, düşüncesiyle. Doğrusu Diyarbakır Belediyesini de Başkanını da kınıyorum. Bu insanlar, daha önce Gezi eylemleri veya çok daha öncesinde, yani ailelerin yaptığı, annelerin yaptığı eylemlere ne kadar büyük destek vermişlerdi, onlarla birlikte olmak için ne büyük çaba sarf etmişlerdi. Onların eylemlerine sıcak bakan insanların, anne yüreği karşısında bu kadar duyarsız kalmasını, adeta bu işin üstünün örtülmesini istemelerini ancak kınamakla ifade edebiliyorum.

    Gerek BDP'li siyasetçiler, gerekse çözüm sürecine destek veren herkes, gerekse bu konuda siyasi aktör olarak kendisini güçlü bulan herkesin bu çocuklarımızın dağdan indirilerek ailelerine teslim edilmesi konusunda çaba göstermesi gerekir. Bu da en çok gözleri İmralı'da veya kulakları Kandil'de olanlara düşer. Bu konuda eğer hiçbir çabaları olmayacaksa hatta bu eylemleri bitirmek için türlü çeşitli birtakım oyunlar oynamaya başlamışlarsa Sayın Başbakanımız'ın ifadesi odur ki 'Siz bu işi yapmazsanız biz, devlet olarak, hükümet olarak B ve C planlarımızı uygulayacağız.' Bu konuda gelinen aşamada, ne düşünüyorsa Sayın Başbakanımız, bunu yarınki grup konuşmasında ifade edeceklerdir. O zaman hükümetimizin, güvenlik güçlerimizin bu konuda ne yapacağını zannediyorum yarın açık şekilde kamuoyuna açıklamış, ifade etmiş olacaktır."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow