MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğuna düzenlenen baskınla ilgili "Siyasi iktidar dış politikada kapalı kutu ve karanlık ilişkiler içerisinde bulunduğundan dolayı gelişmeleri takip edeceğiz ve ona göre değerlendirme yapacağız" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Bahçeli, Siyaset ve Liderlik Okulu'nun 10. dönem eğitim faaliyetlerinin tamamlanması dolayısıyla düzenlenen sertifika töreninin ardından

gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin yapacağı görüşmenin hatırlatılması üzerine Bahçeli, bu konuda siyasi partilerin, birbirleriyle ve sivil toplum kuruluşlarıyla diyaloğa girdiğini belirtti.

"Nasıl bir cumhurbaşkanı" istendiğinin belirlenmesi yolunda önemli hizmetler ve katkılar sunduklarını dile getiren Bahçeli, bu kapsamda Kılıçdaroğlu ile pazartesi günü görüşeceklerini hatırlattı. Bahçeli, Kılıçdaroğlu ile ikinci kez bir araya geleceklerini ifade ederek, "Temaslar sonucu bir değerlendirmede bulunacağız. İnşallah hayırlı sonuçlar milletimizle paylaşılacaktır" şeklinde konuştu.

Davutoğlu'nun Musul bilgilendirmesi

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğuna düzenlenen baskınla ilgili yaptığı bilgilendirme toplantısında istifa talebinde bulunup bulunmadıklarının sorulması üzerine Bahçeli, Merkez Yönetim Kurulu ve İl Başkanları toplantısı nedeniyle görüşme için Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş'in görevlendirildiğini söyledi. Görüşme sırasında istifa taleplerinin söz konusu olmadığını vurgulayan Bahçeli, sadece karşılıklı bilgi alışverişinde bulunulduğunu anlattı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"Askeri seçenek masada bulunmalı"

Musul konusunda hükümetin askeri seçeneği dışarıda tuttuğunun ifade edilmesi ve buna gerekçe olarak da rehinelerin can güvenliğinin gösterildiğinin hatırlatılması üzerine Bahçeli, şöyle konuştu:

"Böyle bir durumda, askeri seçenek masada olmazsa, başta Başkonsolos olmak üzere oradaki 49 vatandaşımızın serbest bırakılma şansı kalmaz. Her türlü tedbirler alınmalı, gerekli temaslar kurulmalı ama söz konusu salıverme veya ülkemize gelmelerine engel teşkil eden bir durum olursa askeri seçenek de masamızda bulunmalıdır. Sayın hükümet yöneticileri bizim ne söylediğimizi anlamak istemiyorlar. Onların herhalde bir karanlık ilişkiler içerisinde bulunuşlarının bir sebebi vardır. Onu da sabırla bekleyeceğiz."

"Siyasi iktidar dış politikada kapalı kutu"

IŞİD'e ilişkin İran ve ABD'nin ortak bir noktaya geldiğinin belirtilmesi ve Türkiye'nin yaklaşım tarzının nasıl değerlendirildiğinin
sorulması üzerine Bahçeli, şunları kaydetti:

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"Türkiye'de halkımızın ve siyasi partilerimizin fazla bir bilgi sahibi olduğunu zannetmiyorum. Siyasi iktidar dış politikada kapalı kutu ve karanlık ilişkiler içerisinde bulunduğundan dolayı gelişmeleri takip edeceğiz ve ona göre değerlendirme yapacağız. Her şeyde erken konuşmanın da bir faydası yok. Dış politika bir milli meseledir. Milletimizin milli menfaatleri uğruna gerekli tedbirler alınırken doğru bildiklerimizi bütün siyasi partiler ve millet olarak destek vereceğimizi her zaman ifade ediyoruz."

"Biraz az konuşsun"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Rize'de, muhalefeti IŞİD terör örgütünü kışkırtmakla suçladığının hatırlatılması üzerine Bahçeli, "Sayın Başbakan'ın millete yapacağı en büyük hizmet susmak olmalıdır. Biraz az konuşsun" değerlendirmesinde bulundu.

Bahçeli, parti genel merkezindeki "Siyaset ve Liderlik Okulu"nun 10. dönem eğitim faaliyetlerinin tamamlanması sebebiyle düzenlenen törende de konuştu. Bahçeli, şunları söyledi:

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"Bizim geçmişimizde zalime, kanlı ve düşmanca niyetlere gerekli ders vardır; ama asla vatan, millet ve bayrak hasımlarına hoşgörü, sempati ve anlayış yoktur. Aziz ecdadımız yumuşak huyludur, asildir, zekidir, çeviktir, sabırlıdır; gelin görün ki şeref ve namus bildiği değerlerine el uzatanların elini kırmaktan, dil uzatanların dilini susturmaktan, göz koyanların gözünü karartmaktan da geri durmamıştır. Başbakan ve hükümetinde işte bu hasletler görülmemektedir. Başbakan'a kalsa bayrak indirmek normaldir, taşımak ise tahrik unsurudur. Türk demek ırkçılık, milliyetçilik demek faşistliktir. Kısaca milli ve manevi değerleri savunmak provokasyondur. Milli ve tarihi kabulleri eriyen ve silikleşen iktidar kadroları Türkiye ve Türk milletini felakete sürüklemektedir. AKP siyaseti baştan ayağa sorunlu ve hastalıklıdır. Hükümetin iç ve dış politikası iflas etmiştir."