hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Gezi Parkı'nda çadır yakan zabıtalar için karar verildi

    Gezi Parkında çadır yakan zabıtalar için karar verildi
    expand

    Gezi Parkı'nda direnişin başladığı 30 Mayıs 2013'te ağaçların kesilmesini engellemek isteyen yurttaşlar tarafından parkın içine kurulan çadırları yaktıkları iddiasıyla yargılanan 7 zabıta, "görevi kötüye kullanma" ve "kasten yangın çıkarma" suçlarını işledikleri ispatlanamadığı gerekçesiyle beraat etti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi kapsamında Gezi Parkı’nda bulunan ağaçlarının kesilmesini protesto etmek için parkın içine kurulan çadırların yakılmasına ilişkin başlatılan soruşturma sonucunda savcılık tarafından 7 zabıta hakkında “görevi kötüye kullanma” ve “kasten yangın çıkarma” suçlarından 1.5 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.

    Cumhuriyet gazetesinden Canan Coşkun'un haberine göre, İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkan sanıklar suçlamayı kabul etmezken sanıklardan M.S., polis müdürü Ramazan Emekli’nin kendisini çağırarak kalan çadırların yakılmasını istediğini aktardı. Dava dosyasını karara bağlayan mahkeme , zabıtalar hakkında “görevi kötüye kullanma” ve “kasten yangın çıkarma” suçunu işlediklerinin ispatlanamadığını gerekçesiyle beraat kararı verdi.

    Dönemin İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Emekli’nin çadırların yakılması talimatını verdiği gerekçesiyle 6 yıla kadar hapsinin istendiği davaya ise önümüzdeki günlerde başlanacak.

    Müfettiş: Zabıta yaktı

    İçişleri Bakanlığı’na bağlı müfettişlerin Gezi Parkı gösterileri sırasında meydana gelen polis şiddetine ilişkin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile polis şeflerini suçsuz bulmuştu. Raporda, “... Amaç Gezi Parkı’nı çalışma süresince tahliye etmek iken arbede esnasında bazı belediye zabıta görevlilerinin işgalcilere ait çadırları parkın belirli bölgesine istifleyerek yakmaları ve keyfiyetin de sosyal medya ve görsel basında yer alması üzerine bölgeye yoğun şekilde çevreci hassasiyeti yüksek insanların akın etmeye başladığı, elverişli durumu değerlendiren her türlü ve ideolojik ve marjinal grupların da gecikmeden sahne almasıyla olayların polise ve siyasi otoriyete karşı gösteri ve eyleme, ardından vandalizme dönüştüğü, hatta Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nin de hedef alındığı...” denilmişti.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow