Giderek kuraklaşan iklim sonucu göllerde tehlike çanları çalıyor. Konya'nın Ilgın ilçesi Çavuşçu gölünün sularının büyük bir bölümü çekildi. Gölde şimdi koyunlar otluyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Konya'nın Ilgın ilçesi'nde 27 kilometrekare yüzölçümüne sahip Çavuşçu Gölü'nün, yağışların yetersiz olması nedeniyle büyük bir bölümü kurudu.

Yüzölçümünün yaklaşık yüzde 20'sinde su bulunan gölün kuruyan bölümlerinde ise koyunlar otlatılmaya başladı.

Doğanhisar Çayı, Çiğil Deresi ve Bulcuk Çay'ı ile beslenen ve 2 ila 10 metreye kadar derinliğe sahip Çavuşçu Gölü, bilinçsiz suluma ve son dönemlerdeki yağışların yetersizliği nedeniyle göl kurumaya başladı.

Gölün yüzölçümünün yaklaşık yüzde 20'sinde su bulunurken, suyun çekildiği bölümlerde ise artık koyunlar otluyor.

Daha önceki yıllarda Çavuşçu Gölü Su Ürünleri Kooperatifi tarafından günlük yaklaşık 2 ton civarında balık tutulurken, şu an 250 kilo civarında balık tutuluyor.

Göldeki su 190 milyon metreküpten 20 milyona düştü

Ilgın Belediye Başkanı AK Partili Halil İbrahim Oral, 1965'li yıllarda gölde 190 milyon metreküp su bulunduğunu hatırlatarak şunları söyledi:

"Çavuşçu Gölü, 1965 yılında doğal bir göl durumundaydı. O dönemlerde gölümüzün su tutma kapasitesi 190 milyon metreküp civarında iken, bu süre zarfında gölümüzü besleyen derelerin azalması ve göletlerin yapılması, iklimlerdeki değişikler ve vahşi sulama yapılmasından dolayı gölümüzdeki su kapasitesi 20 milyon ve 30 milyon metereküp arasındaki orana düştü."

Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'ndan rapor bekleniyor

Başkan Halil İbrahim Oral, gölün kurumaması ve suyun belirli bir seviyenin altına düşmemesi için 2010 yılında Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'na başvurduklarını belirtti.

Kurulun bir an önce araştırmasını tamamlamasını beklediklerini ifade eden Halil İbrahim Oral, araştırma sonucu belirlenecek kotanın üstündeki suyun tarımsal sulamada kullanılabileceğini, bunun dışında kullanılamayacağını kaydetti.

Halil İbrahim Oral sözlerini şöyle sürdürdü:

"2010 yılında benzer bir kuraklık yaşamıştık. Biz bu kuraklığı da vesile kılarak gölümüze sahip çıkmak istedik. Gölümüzün durumunu Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'na ilettik.

Gölümüzdeki minimum su kapasitesinin belirlenip, doğal yapının korunması, ekolojik dengenin sağlanması ve korunması amacıyla buradaki su kapasitesinin belirli bir seviyenin altına düşmemesini istiyoruz.

Rakım olarak 1019 -1022 gibi belirli bir su kotunun belirlenmesi ve gölün bu seviyeye geldikten sonra fazlalık suyun sulamada kullanılması, bu seviyeye gelmeden sulama amaçlı kullanılmaması istiyoruz. İnşallah bu yönde sonuca geldik. Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu, bu kararı alırsa gölümüzü kurtaracak."

Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nun taleplerinin ardından konunun araştırmasının yapılması için ihale yapıldığını hatırlatan Halil İbrahim Oral, şöyle konuştu:

"Araştırma için akademik kurul ihalesi yapıldı. İhaleyi alan üniversite gölde, her mevsim gelip araştırmasını yaptı. Bu da 1.5 yıl gibi bir zaman alıyor. Karar için sadece akademik kurulun raporu yeterli değil.

DSİ burayı 1965 yılında tarımsal sulama amacına çevirdiği için o kurumunda görüşlerine başvuruluyor. Tabii DSİ gölün sulama amacından çıkarılmasına taraf değil. Yazışmalar gecikiyor. Biz, dosyamızın bir an önce görüşülmesi için siyasi iradeyi kullansak ta anca görüşme sağlandı. Çabamıza rağmen ancak sonuçlandı. En kısa sürede Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nun karar vermesini bekliyoruz."

"Gölümüzü kurumadan kurtaracağız"

Amaçlarının gölün kurumadan kurtarmak olduğunu belirten Halil İbrahim Oral, "Gölün durumu çok kötü. Neredeyse ortası görünüyor. Doğal buharlaşmadan dolayı su kaybı da var. Şu an gördüğümüz su önümüzdeki aylarda daha tarımsal sulamada kullanılacak o yüzden kurul üyeleri bu durumu görmeliler. İnşallah kuramadan gölümüzü kurtaracağız" dedi.