hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Meclis'te gensoru görüşmeleri

    Mecliste gensoru görüşmeleri
    expand

    CHP ve HDP'nin Soma'daki maden faciasıyla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    CHP ve HDP'nin, Soma'daki maden faciasıyla ilgili Yıldız ve Çelik hakkında verdiği gensoru önergelerinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmeler, TBMM Genel Kurulu'nda tartışmalara da neden oldu,

    Görüşmelerde ilk sözü önerge sahipleri aldı.

    HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, Çin'den ABD'ye kadar maden çıkaran ülkelerde işçi ölümlerinin neredeyse sıfır düzeyde olduğunu söyledi.

    Tüzel, işçilerin acil taleplerinin yerine getirilmesini istedi.

    CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk de önerge sahibi olarak yaptığı konuşmada, öncelikle, iş kazası denilen cinayetin, önlenip önlenemeyeceğine bakılması gerektiğini belirtti.

    Öztürk, her kazadan sonra başbakan, bakan, vali, medya, siyasilerin kaza yerine üşüşmesinin uygun olmadığını ifade ederek, "Gitmeniz gerektiğinde gitmeyeceksiniz, orada insanlar katledildikten sonra üşüşeceksiniz" dedi.

    Yıldız ile Çelik'in, "sorumluluk kimde" diyerek, birbirine düştüğünü savunan Öztürk, "İçinizdeki Allah duygunuza seslenerek söylüyorum, bu olayda benim sorumluluğum yoktur diyebiliyor musunuz?" diye sordu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Öztürk, olayın sorumlularının hükümet, devlet, madendeki taşeron Alp Gürkan, bakanlar Yıldız ve Çelik olduğunu öne sürerek, iki bakanın derhal istifa etmesi gerektiğini savundu.

    HDP Mardin Milletvekili Erol Dora da önerge sahibi olarak yaptığı konuşmada, Başbakan'ın, Soma'daki işçi kıyımını, bir asır önceki benzer olaylarla karşılaştırmasının, maden işçilerinin 100- 150 yıl önceki köle mantığıyla çalıştırıldığının itirafı olduğunu ileri sürdü.

    Dora, bu facianın, Hükümet ve madeni işleten Soma Holding ve sahiplerinin ortak sorumluluğunda olduğunu ifade etti. Dora, TKİ yönetiminin de birinci işveren olarak sorumluluğu bulunduğunu belirterek, ölüm ve kazanın, madenciliğin fıtratı olmadığını söyledi. Dora, Çelik ve Yıldız'ın derhal istifa etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

    AK Parti'li Tanrıverdi

    AK Parti grubu adına söz alan AK Parti Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, acıyı paylaşmak yerine Soma faciasını siyasi rant için konuşmak, yaşanan acıyı kullanarak vurun abalıya mantığı ile hareket etmenin doğru olmadığını belirterek, "Olayın her yönüyle açığa çıkarılması bizim, hepimizin görevimizdir, üzerimizde bir vebaldir. Soma'ya ve tüm madenci şehitlerimize borcumuzdur. Ve acıyı yaşayan herkesin beklentisidir" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Faruk Çelik'ten savunma

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, TBMM Genel Kurulu'nda, Soma'daki maden faciasıyla ilgili olarak hakkında verilen gensoru önergelerinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelerde hakkındaki iddiaları yanıtladı.

    Çelik, İş Sağlığı Güvenliği Yasası'nın AB ve ILO normlarına uyumlu olduğunu ifade etti.

    AB direktiflerine uygun 21 yönetmelik, ayrıca kanunun gereği olarak da 15 yönetmelik çıkarıldığını belirten Çelik, kanunun ayrıca iş sağlığı ile ilgili çerçeve sözleşmeleri de kapsadığını vurguladı.

    Çelik şöyle konuştu: "12 milyon 200 bin çalışanımız var. 1 milyon 523 bin çalışan işçimiz var. Az tehlikeli işyerlerinde çalışan insanımızın sayısı 6 milyon. Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta çalışan insanımızın sayısı da 6 milyon. İşyerimizde toplam 958 müfettişle bu hizmetlerimizi sunduğumuzu belirtmek istiyorum. Ayrıca işyerlerinde görev yapmak üzere 93 bin iş sağlığı güvenliği uzmanı, 23 bin 58 iş yeri hekimi göreve başlamıştır. Yeraltı madenlerinde iş yerlerinde yapılan denetimlerde şunları dikkat ediyoruz:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Öncelikle ocağın imar planına bakılır ve yeraltına inilir. Denetlediklerimiz ulaşım yolları, nakliye sistemleri, ocağın üretim yapılan bölümleri, eski imalat bölümleri, hava ölçüm istasyonları, ocağın tahkikatı, ocağın havalandırma sistemi, yeraltındaki gaz miktarı, merkezi gaz izleme sisteminin olup olmadığı, geriye dönük gaz ölçüm sonuçları, mekanik ve elektrik teçhizat, kişisel koruyucu donanımlarının olup olmadığı, kullanılan ekipmanın standartlara uygun olup olmadığı ve işçilere iş sağlığı güvenliği meslek eğitimi verilip verilmediği, rapor defterinin olup olmadığı, işçilerin sağlık raporu gibi hususlar denetlenmektedir."

    "Yapmayan varsa canı cehenneme"

    Bu sözlerine muhalefet milletvekillerinin tepki göstermesi üzerine Çelik, "Yapılan işleri söylüyorum. Yapmayan varsa canı cehenneme, hesabını verecek. Ama bunlar mutlaka mevzuatımız gereği yapılması gereken hususlardır. Bunlarda af yoktur. Bizim mevzuatımızda en ufak bir kapı açık bırakılmamıştır. Yapmayan varsa hesabını sormak için buradayız. Sorulacak bu hesap" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Teftiş uygulamasının iş yerinin o anki fotoğrafını gösterdiğini belirten Çelik, canlı bir organizma olan ocaklarda yarım saat sonra, bir saat sonra ne olacağını kestirmenin mümkün olmadığını söyledi.

    Çelik, hayati tehlike arz eden hususları yerine getirmeyen ocakların kesinlikle kapatıldığını vurguladı.

    "Bu kaza niye oldu?"
    Çelik, Soma'da 5 yeraltı bir de yerüstü olmak üzere 6 kömür işletmesi bulunduğunu, bu işletmelerde toplam 14 bin 608 işçi çalıştığını belirtti. Çelik, söz konusu işletmelerde 2010 yılından bu yana 109 programlı inceleme teftişi gerçekleştirdiklerini, bu denetimlerde 120 bin lira idari para cezası uygulandığını ve 4 ocağın kapatıldığını söyledi.

    Faruk Çelik, şöyle devam etti: "Kazanın meydana geldiği işletmede yapılan teftişleri açıkça ifade
    etmiştim. Son teftişte eksiklikler giderilmiştir ama ondan önce yapılan teftişlerde bu ocakta kusurlar da olmuştur. Elektrik panolarında kilitleme sistemi olmadığı, yükleyicilerin geri vites ikaz sistemleri, yeraltında taşma bantları ile ilgili sorunlar, çalışmaya başlamadan ikaz sistemleri, ateşe dayanıklı elbise ve trafonun bulunduğu bölümde kilitli kapı gibi eksikler görülmüş ve teftiş süresince bunların tamamı tamamlattırılmıştır.
    Son yapılan teftiş ise 13-18 Mart tarihleridir, o tarihlerde de bir eksiğin olmadığı ifade edilmektedir.

    Tabii ki sizler de bizler de 'Bunlar bunlar oldu da bu kaza niye oldu?' Hepimiz bunu soruyoruz. Yalnız siz sormuyorsunuz ki. Bizim için de geçerli. Hani hepimizin yüreğini yakmıştı ya. Hani bütün millet olarak yandık ya. Bu neden oldu, bunu ortaya çıkması gerekiyor."

    "Üretim yarışı güvenliği sıkıntıya sokuyor"
    Faruk Çelik, gensoruda, maden ocağındaki kazadan önce karbonmonoksit miktarının 30 ppm'in üzerinde olduğunun ifade edildiğini belirtti. Çelik, buradaki sınırların, teftiş sürecinde normal olduğunun görüldüğünü kaydederek, "Ama ne zaman yükselmiş, bunlar kayıtlarda mevcut ve savcının elinde. İdari yargı devam ediyor. Varsa bir ihmal bu ihmalin hesabı buradan çıkacak zaten" dedi.

    Gensoruda ayrıca, yıllık üretim miktarının çok üzerinde üretim yapıldığına da işaret edildiğini hatırlatan Çelik, "Doğrudur. Yıllık üretim miktarının üzerinde üretim yapılmıştır. Bu, kısa süreli rödovans uygulamalarının doğru olmadığını ve Çalışma Bakanı olarak söylüyorum. Bu üretim yarışı güvenliği sıkıntıya sokmaktadır" diye konuştu.

    Faruk Çelik, söz konusu maden ocağında kayıt dışı işçi çalıştırıldığına ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.

    "Taşeron sömürü anlayışını kapatacağız"

    Bugün işçilerle bir araya geldiklerini anlatan Çelik, şunları söyledi: "Üretim mi güvenlik mi? Hiç tartışmaya gerek yok, güvenli üretim. Bunun arkasındayız. Eğer üretim güvenli üretiliyorsa bu ocağın yaşatılmaması kapatılması konusunda da açıkça görüşümüzü ifade ediyoruz. İşçilerimiz iki hususu gündeme getirdiler. Biri taşeron uygulaması. İnşallah bu konuyu yine hep birlikte çözeceğiz. Bu yasama yılı kapanmadan bu taşeron sömürü anlayışını kapatacağız. Bunun bitmesi gerekiyor. Ayrıca kıdem tazminatını anlattı işçiler bize. Dediler ki 'Ben 9 yıldır çalışıyorum. Dokuz yıllık kıdem tazminatı alacağım var. Kıdem tazminatını nasıl alacaksın? Kıdem tazminatını hak edebilmek için belli bir süre çalışması gerekiyor. 12 ay çalışması gerekiyor.

    Çalışan maden emekçisi diyor ki 'Benim 9 yıl için özel kıdem tazminatım var. Patronuma yapacağım en ufak olumsuz bir davranışta beni kapıya koyarsa 9 yıllık tazminatım ne olacak?' Yani burada çok anlamlı bir durum var. Açıkça ifade ettik. 'Arkadaşlar her ay bireysel hesabına yatan kıdem tazminatına geçelim' dedik."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow