hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Sevgili şiddeti"ne dikkat!

    Sevgili şiddetine dikkat
    expand

    Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Sibel Mercan, şiddetten korunmanın en iyi yolunun sağlıklı olmadığı düşünülen ilişkilerin devam ettirilmemesinden geçtiğini belirterek, "Evlenince düzelir, onu bu davranışlarından vazgeçiririm. Aslında iyi bir insan bunu yapmaz ama çok sıkıntısı var bu dönemde' diyerek ilişkiye devam etmek, kendini kandırmak olur" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Amerikan Hastanesi Psikiyatri Bölümünde görevli Mercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aile içi şiddettin en önemli sorunlardan biri olduğunu söyledi.

    Şiddete maruz kalan kişinin fiziksel yaradan daha fazla ruhsal açıdan zarar gördüğüne dikkati çeken Mercan, kadına fiziksel ya da sözel şiddet uygulayan eş ya da sevgilinin asıl amacının baskı ya da otorite kurmak olduğunu anlattı.

    Mercan, bu kişilerin aşağılayarak, suçluluk duygusu ya da utanç hissettirerek, fiziksel baskının şiddetini artırdığını ve kontrolü elinde tuttuğunu kaydederek, "Şiddet uygulayan kişi, karşısındakine dürüst ve koşullar eşit değildir. Kavgada karşılıklı yumruk sallanırken burada eşit ilişki ve güç dengesi söz konusu değildir. Sadece şiddet uygulamakla kalmaz, şiddet uyguladığı kişi ve çevresindekileri de tehdit ederek sindirmeye çalışır" diye konuştu.

    Aile içi şiddetin belli grup ya da topluluğun özelliği olmadığına işaret eden Mercan, her yaştan ve her eğitim seviyesinden bireylerin şiddete başvurduğunu hatta kadının da erkeğe şiddet uyguladığını aktardı.

    "Kişinin bu ilişkiye mahkum olmadığını görmesi çok önemli adımdır"

    "Şiddet, sözel hakaret ve fiziksel saldırı şeklinde olabildiği gibi bazen ihmal, görmezden gelme, yok sayma şeklinde de olabilir" diyen Mercan, şöyle devam etti:

    "Aslında en acı olanı yok sayılmak, ihmal edilmek, görmezden gelinmek şeklindeki şiddettir. Bu, kişiyi yok eder, parçalar, yoğun öfkeyle baş başa bırakır. Şiddete maruz kalmış kişilerde öz güven kaybıyla kaygı, depresyon, izolasyon ve yalnızlık hissi sıktır. Sanki tüm umutlar tükenmiş, terk edilmiş, çaresiz ve umutsuz kalmıştır.

    Burada takılıp kalmış, daha ileri gidemeyecektir. Bu insandan hiçbir zaman kurtulamayacak ve kaderine razı olacaktır. Kişinin bu ilişkiye mahkum olmadığını görmesi çok önemli adımdır.

    Bir insanı seçmek, 'onu tüm özellikleriyle seçmek' demektir. İyi birisi ama öfkesini kontrol edemiyor, kendini tutamadığından yapıyor ve sonra çok pişman oluyor. 'Onu bırakamam, beni dövüyor ama sonra bana sarılıp ağlıyor, özür diliyor, yapmayacağım' diyor ve 'tekrar yapıyor' diyen hastalara sık rastlıyoruz.

    'Sanki bir sabah uyanacak ve bu insan değişmiş olacak, bir daha hiç küfretmeyecek, hiç el kaldırmayacak' diye bekleyerek, yıllarını geçirmiş, hala durumun değişmeyeceğini kabul edemeyen, içinde kalamayan ama bırakıp da gidemeyen kişiler bizlerden yardım istemeye geliyor."

    Mercan, ilaçların depresyondaki kadınları tedavi ettiğini ancak sorunun çözümü için ilişkilerin gözden geçirilmesi gerektiğini aktararak, "Şiddet devam ettiği sürece ruhsal olarak dingin, huzurlu, dengede olmak pek mümkün değil. Onlara kurban olmadıklarını, bunu kendi rızalarıyla seçtiklerini belirtmek gerekiyor" dedi.

    İlişkilerde dikkat edilmesi gereken ilk noktanın, eş ya da sevgiliden korkmamak olduğunu kaydeden Mercan, "Eğer o insandan, eleştirilerinden, öfkesinden korkuyorsanız, yanında yumurtaya basar gibi hassas ve özenli davranma ihtiyacı hissediyorsanız, üzerinizde sürekli gerginlik varsa bunun üzerinde düşünmeniz gerekir. Diğer insanlarla olmuyor ve özellikle bu insanla oluyorsa neden bunu hissettiğinizi, buna yol açanın ne olduğunu araştırmanızda fayda var" değerlendirmesinde bulundu.

    "Evlenince düzelir, onu bu davranışlarından vazgeçiririm"

    Mercan, şiddet uygulayan partnerin, daha çok kontrol etme çabası içinde olduğunu söyledi.

    "En çok gördüğümüz, maddi alanda kontrol kurma çabasıdır" diyen Mercan, şu düşünceleri aktardı:

    "Buna 'ekonomik şiddet uygulama' denir. Kişinin şiddete meyilli olduğunu anlamak için fiziksel şiddet uygulamasını beklemek yanlış olur. Rahatça küfredebilen, aşağılayabilen, aşırı kısıtlamalar koyan birine dikkat etmek gerekir. Alkol ve madde bağımlılığı yine şiddet uygulama riskini artırır.

    Kişinin zaten kavgacı, fiziksel kavgalara karışan biri olması, bunu yapabileceğinin göstergesidir. Etraftaki eşyaya ya da hayvanlara şiddet uygulayanlar da yine şiddete meyillidir. Bu kişilerin şiddet uygulaması, döngüsel seyir gösterir sıklıkla. Bazen aralıklarla olabilirken, bazen de sürekli olabilir.

    Şiddetten korunmanın en iyi yolu sağlıklı olmadığı düşünülen ilişkileri devam ettirmemektir. 'Evlenince düzelir, onu bu davranışlarından vazgeçiririm. Aslında iyi bir insan bunu yapmaz ama çok sıkıntısı var bu dönemde' diyerek ilişkiye devam etmek, kendini kandırmak olur.

    Eğer bir kişi sizi çok kısıtlıyorsa, iş, aile ve arkadaş ilişkilerinizi bozuyor, ekonomik olarak kontrol altına almak istiyor, sürekli eleştiriyor, kolayca kırılıyor ve sizi cezalandırıyorsa, hakaret ediyor, aşağılıyorsa, onun yanında sürekli diken üstünde ve aşırı kontrollü olma çabasına girdiyseniz, bu ilişkinin devamında dikkatli olmanızda fayda vardır."

    Mercan, boşanmaların artmasının kadınların ekonomik özgürlük kazanması ve toplumsal değişimle 'boşanmanın daha kabul edilir' hal almasıyla ilgili olduğunu vurgulayarak, "Kadının bağımsızlaşması, erkeğin kontrol yitirme kaygısını artırmakta ve kontrol çabaları da yoğunlaşmaktadır. Kadın cinayetleri de bu değişime tepki olarak artmaktadır" ifadesini kullandı.

    Google'dan Sevgililer Günü'ne özel logo

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow