hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Ahşaptan tabloya: Ahşapkari

    Ahşaptan tabloya: Ahşapkari
    expand

    Tavla zarı büyüklüğündeki doğal ahşap parçaları boya kullanmadan birleştiren Mehmet Şakir Ünlü, tekniği ve ismini bulduğu "ahşapkari"yi geleceğe taşımak istiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sibel Yaşar Şişman

    Kendini 'ahşaba, sanata aşık ama bu düşünü ancak geç yaşlarında yaşama geçiren, hep farklı bir şeyler yapma isteği ile yanıp tutuşan, sanatta da değişik çalışma şekillerini denemeye çalışan, aynı zamanda tasarım delisi bir sanatçı' olarak tanımlayan Mehmet Şakir Ünlü ahşapkari fikrinin nasıl ortaya çıktığını anlattı.

    Çocukluğunun atık ahşaplardan objeler yapmakla geçtiğine değinen Ünlü, "İlkokuldayken bile objeler, heykeller, alçıdan büstler yapıyordum. Karakalem ve renkli boya ile mükemmel resimler çiziyordum. Ama bu yeteneklerimi doğru yola kanalize edecek, yol gösterecek kimseler olmayınca farklı okullar, farklı işler yaşamıma giriverdi" diye anlatmaya başlıyor. 

    Ahşaptan tabloya: Ahşapkari

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Fikir ne zaman başladı?

    Atık ahşaplardan daha farklı neler yapabilirim düşüncesi o yıllardan beri kafamı kurcaladı durdu. Ülkemizdeki ağaç türlerinin renkleri genellikle kahverenginin tonları ya da beyazdır. Bundan 4 - 5 yıl önce dünyada ağacın çok farklı renklerinin olduğunu farkedince düşüncede yaşama geçmeye başladı. Genellikle tropikal ağaçların renkleri çok ilgi çekici. Dünyada her renk ağaç var; kırmızı, sarı, yeşil, mor, mavi, siyah ve ara renklerde olanlar. Renkleri bulunca ahşaptan mozaik benzeri bir çalışma da başlamış oldu 4 yıl önce.

    Ahşapkari ismi nasıl ortaya çıktı, hikayesi nedir?

    Çevremdeki dostlarımla, arkadaşlarla isim konusunda epey düşünüldü. Ağaçkari, İnegölkari, ahşapkari, ahşapart gibi birçok isim arasından ortak kararla "Ahşapkari" ismi konulmuş oldu. Bu konuda bana yardımcı olan dostlarıma çok teşekkürler.

    Ahşapkari, geçmişimizde olan özellikle ahşap işi kündekari ve telkari, Edirnekari'yi çağrıştırması anlamında tam oturdu. Örneğin kündekari ahşap parçalarını hiçbir çivi vb. malzeme olmadan birleştirerek eserler yapma sanatıdır. Telkari; minik gümüş tel parçalarını birleştirerek objeler yaratma sanatıdır. Ahşapkari de bu anlamda hepsinden bir şeyler aldı ve güzel bir isim oldu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ahşapkari sanatını dünyada ilk kez uygulayan kişi olarak sanatınızın zorlukları nelerdir?

    Her aşaması gerçekten zor bir sanat. Yurtdışından gelen ahşabın temini, onların minik parçalara ayrılması için büyük makinalarda oldukça tehlikeli kesim işini yapmak başlı başına zor bir süreç.

    Sonrasında resimleri yapmak oldukça uzun bir zaman. Bazen bir ay, bazen aylarca... Binlerce parçacığı tek tek yapıştırarak parçadan bütüne ulaşma çabası. Bir puzzle tamamlar gibi. Bitince dolgu verniği, zımparalama, tekrar koruyucu vernik atma, çerçeveleme yaparak tabloyu tamamlama...

    Ahşaptan tabloya: Ahşapkari

    Tabii tabloları yapmanın yanında tanıtma, sergiler açabilme, ürettiklerini satabilme işin diğer zor yanları. Yeni bir sanat olması nedeniyle tanıtım benim açımdan çok önemli.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ülkemizde sanata gereken ilgi ve destek malesef gösterilmiyor. Medyada gereken yeri bulamıyorum. Koleksiyonerlerin bir kısmı gerçekten sanata değil gelecekte para edeceklere yatırım yapmakta.

    Bir de en zor olan kısım birebir tablolarımı görmekle fotoğraflarını görmek arasında epey fark olması. Fotograflardan işin incelikleri, güzelliği, ayrıntıları, zorluğu malesef belli olmuyor. Bunu en yakınımdakiler dahil herkes söylüyor. Bu nedenle sergiler açarak geniş kitlelere gösterebilmek, tanıtabilmek  benim için çok önemli.

    Ahşapkari tabloları oluştururken esin kaynağınız nedir? İstek üzerine yapıyor musunuz?

    Bugüne kadar ahşap parçacıklarından her tür resim çalışması yapılabiliniri ispatlamakla geçti. Portre, manzara, natürmort yaparak bunları yaşama geçirdim. Tabii bu arada yeni yöntemlerde geliştirdim bu tabloları yaparken, çünkü benden önce yapılmış örnekler yoktu. Resimleri yaparken bu yöntemleri yaşama geçirecek olanları seçmeye çalıştım.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Örneğin Tarkan tablosunda başındaki bereyi, yüzündeki kirli sakalı düşünerek seçtim. Daha
    önce hiç denememiştim bunları. Kirli sakal yapma işi başarılı oldu ama çok zor bir süreçti, tek tek minicik ahşap kaplama parçalarını yerleştirmek gerçekten zor ama güzel bir deney oldu.

    Ahşapkari mozaiğe benzemekle beraber farklı yönleri de bulunmaktadır. Mozaiğin aksine parçalar arasında derz araklıkları yoktur, parçalar olabildiğince bitişiktir. Bu özelliği resimlere üç boyutluluk vermektedir, aynı bilgisayar pikseli gibidir. Zaten mozaiği bulanlar bugünün dijital teknolojisinin de yaratıcılarıdır.

    Zira resimlerin noktalardan, parçalardan oluştuğunu keşfetmişlerdir. Ahşapkari sanatının mozaikten farklı diğer bir özelliği ise saç, sakal, kaş, bıyık vb. yerlerde ahşap kaplama parçalarından faydalanmasıdır. Ahşap kaplamayı bugüne kadar bu şekilde uygulayan çıkmamıştır. Bu özellikleri ile ahşapkari sanatı dünyada tekdir.

    Ahşapkari sanatına ilgi nasıl? En çok kimler ilgi gösteriyor?

    İlgi gerçekten çok yoğun. Görenler ilk başta inanamıyorlar tabloların ahşap parçacıklarından yapıldığına. Görenlerin ilk tepkisi, "İnanılmaz, olağanüstü, bugüne dek görmedim, siz ne kadar sabırlısınız" gibisinden cümleler oluyor. Toplumun her kesiminden, her yaştan ilgi var, özellikle gençlerin ilgi göstermesi beni mutlu ediyor.

    Eserlerinizin hepsi satışa çıkıyor mu?

    Satışım var tabii. Emek - yoğun bir sanatın karşılığını da almak gerekiyor. Zira sanatımı geliştirmek, yeni projeler yapmak için satış çok gerekli bir şey.

    Web sitemden ulaşabilirler ama siteme gereken ilgiyi gösterecek zaman bulamıyorum maalesef. O nedenle Facebook, Twitter, Instagram, Google, Pinterest vb. daha güncel ve pratik yerlerden, Youtube'daki videolarımdan incelemeleri daha iyi olur.

    Meraklısına ve yeni nesillere bu sanatı öğretmek adına çalışmanız var mı?

    Birkaç kurs vb. çalışma oldu. Pera Müzesi'nde bir ara çalışma yaptık. Ama gerçekten zor bir sanat, sabır istiyor. İsteyenler de var ama olanaklarım yok bu konuda. Taksim'deki  etkinlikte bu da gündeme geldi, bir arkadaş kartımı aldı İsmek'teki yetkililere ulaştıracağını söyledi, henüz geri dönüş olmadı.

    Ben de tabii ki çok istiyorum kurs vermeyi, öğretmeyi. Geleceğe taşımamız gerekir. Bu olanaklar yaratılırsa sevinirim.

    Taksim'deki sanat etkinliğinde bir arkadaşım da küçük bir ahşapkari sanatı çalışması yapabilecekler için malzeme hazırlayıp sat dedi, uyguladım son günlerde, ilgi de oldu.

    Ahşapkari Sanatı resmî kurumlar tarafından destekleniyor mu? Bu konuda çalışmalar var mı?

    Şu ana kadar olmadı. Yine Taksim etkinliğinde Kültür ve Turizm Bakanlığı ''Geleneksel El Sanatları'' yetkilileriyle görüşmelerimiz oldu. Ama yaptığım sanatın geçmişi yok, yeni bir sanat olduğundan onların bölümüne girmiyor.

    Çok beğendiler, özellikle yabancı ülkelerde çok ilgi çekeceğini de belirterek bakanlığın Görsel Sanatlar Müdürlüğüne yazmamı istediler. Ben de yazdım ama henüz yanıt gelmedi. Resmi kurumların desteğini özellikle çok bekliyorum. Bu çok farklı sanatı yurtdışında da tanıtarak, ülkemizin adını da duyuralım. Umarım sesimi duyanlar olur.

    Hedefiniz ve bundan sonraki planlarınız neler?

    Hedefim ahşapkari sanatını geliştirmek, ülkemize ve dış dünyaya bir an önce tanıtabilmek. Ahşapkari sanatı ile bundan sonra konu bazında farklı projeler yapmak, çağdaş sanatlara uygulamak vb. düşüncelerim var. Tabii bunlar için desteklere ihtiyacım var.

    Baştada söylediğim gibi farklı çalışmalar yapmak özümde var. Tuval üzerine yağlıboya - akrilik çalışmada da düşüncelerim var. Örneğin adına pART dediğim bir çalışmam oldu ama tam anlamıyla yaşama geçiremedim. Ortadoğu'yu, savaşları, göçleri anlatacak bir proje için Filistin Büyükelçiliği ile görüştüm, Filistin'den objeler gerekliydi ama maalesef Gazze'den dışarıya iğne bile çıkarmak güç. pART da dünyada ses getirecek, ekol olacak bir çalışma.

    Ayrıca bunların haricinde tasarımlarım var. Özellikle zeka oyuncakları konusunda çalışmalarım var. Hatta 2010 yılında bir bankaya da bazı oyuncak tasarımlarımı sattım. Bu yılın başlarında THY'ye sunduğum çalışmalar ve yaşama geçiremediğim birçok tasarımım da var.

    Ayrıntılı bilgi için: www.ahsapkari.com

     

    Kaydet

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow