hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Düşünen Adam’ın ‘Baba’sına saygıyla...

    Düşünen Adam’ın ‘Baba’sına saygıyla...
    expand
    KAYNAKAslı Ulusoy Pannuti

    Türkiye’de ‘Düşünen Adam’ eseriyle tanınan dünyaca ünlü Fransız heykeltıraş Rodin, 17 Kasım’daki 100. ölüm yıldönümünde, Fransa’da ve dünyada rengarenk etkinliklerle anıldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    “Dünyada evrensel sanatçı çok yok ve biz Rodin’in görmüş olduğu uluslararası ilgiden ötürü çok mutluyuz. Rodin, kendini vücutla ifade eden bir sanatçı ve vücut, duyarlılığımız ne olursa olsun, hangi kültürden geliyor olursak olalım hepimizin paylaştığı bir değer. Vücut dili evrensel olarak tanınmış bir şey ve sanırım Rodin’in bu kadar popüler ve seviliyor olmasında büyük payı var bunun. Düşünen Adam entelektüel bir boyuttayken, Öpücük’te yaşamakta olduğumuz zaman içinde en çok ihtiyacını duyduğumuz iki şey saklı: Sevgi ve yumuşaklık!”

    Paris ve Meudon’daki Rodin Müzeleri’nin basın sorumlusu Clemence Golberger dev Fransız heykeltıraş Auguste Rodin hakkında böyle konuşuyor. Sanatçının 17 Kasım 1917’deki ölümünün 100. yıldönümü için Fransa’daki her iki müzede yapılan etkinlikler serisi aslında tüm dünyadaki Rodin müzelerinin de katıldığı bir çeşit ‘festival’di adeta..

    Fransa’da 17-18-19 Kasım günleri gerçekleştirilen etkinlikler, 2017 boyunca yapılan bir seri aktivetinin sadece bir bölümüydü. Fransa’daki iki Rodin müzesinin dışında diğer müzelerde ve dünyada bu yıl açılan otuz Rodin sergisi 1 milyondan fazla ziyaretçiyi çekti. Sanatçı sergiler dışında farklı girişimlerle de anıldı. Mesela Paris Darphanesi sanatçının portresini ve Düşünen Adam’ı 2 Euro’luk madeni paraya basarken, Fransız Postası ‘Öpücük’ adlı eserinden pul yaptı. Yine sanatçıyı anlatan Rodin filmi piyasaya sürülürken heykeltıraşı konu olan kitaplar yayımlandı, konferanslar, yuvarlak masa toplantıları, belgeseller gerçekleştirildi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Düşünen Adam’ın ‘Baba’sına saygıyla...

    Fotoğraf: © agence photographique du musee Rodin - Jerome Manoukian

    40 yaşına kadar pek tanınmayan, 1880’de devlet tarafından verilen siparişler için yaptığı eserlerle, özellikle ‘Cehennem kapısı’ ve ondan doğan ‘Düşünen Adam’ ile ünlenen Rodin için yapılan etkinliklere Parisliler ve turistler 17 Kasım günü ücretsiz katıldılar. Sanatçının Paris’e 35 km uzaklıktaki Meudon şehrindeki kır evinin yakınındaki mezarı başında başlayan anma, çeşitli okul gruplarının şarkılarıyla devam etti. Paris’teki gösterişli 18. yüzyıl malikanesi Hotel Biron’daki müze ise ki, sanatçının devlete bağışıydı bu malikane, Rodin Lisesi’nin tiyatro sınıfı öğrencilerini ağırladı. Öğrenciler, çoğu Fransız ziyaretçilerle tıklım tıklım müzenin salonlarında çeşitli eserlerin yanında, Rodin’in büyük destekçisi ünlü şair Octave Mirbeau’nun şiirlerinden yaptıkları seçmeyi, teatral bir dille okudular. Hepsi bir örnek gömlek ve ceketleri, silindir şapkalarıyla öğrenciler sanatçının eserlerini adeta dillendirdiler. Rodin’in ‘Tunç Çağı’ başlıklı heykelinin yanında okumasını yapan Marek Polian’a bu eserle ilgili ne hissettiğini sorduğumda şöyle diyor: “Beni çok etkileyen bir eser. Şiirimi okurken nasıl hareket etmem gerektiğini bana o söylüyor adeta. Rodin’in bu eser aracılığıyla söylemek istediğiyle özdeşleşmeye, onun bu eserle vermeye çalıştığı duyguyu, eserine modellik eden Belçikalı askerin gücünü canlandırmaya çalışıyorum.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    17 Kasım akşamı gerek Paris, gerekse Meudon Rodin Müzesi’nin bahçesinde yapılan havai fişek gösterisiyle devam eden etkinlik serisini, 18 Kasım günü Paris’teki müzede düzenlenen Rodin konulu bir kitap şenliği takip etti. Aynı müze, 19 Kasım pazar günü ise Baudelaire’den Rilke’ye, Balzac’a çeşitli edebiyatçıların şiirlerinden oluşan performanslara sahne oldu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Düşünen Adam’ın ‘Baba’sına saygıyla...

    Fotoğraf: Aslı Ulusoy Pannuti

    Paris Rodin Müzesi’ni yılda 600 bin kişi ziyaret ediyor. Yazın ziyaretçilerin yüzde 80’i yabancı iken, bu oran kışın yüzde 50’ye düşüyor. Ziyaretçilerin çoğu 40 yaş üzeri kadınlar. Bununla birlikte yılda 1.500 okul grubunun müzeyi gezdiğini ve istatistiklere dahil edilmediğini de belirtelim. Yabancı ziyaretçilerin çoğunu Kanadalılar ve ABD’liler oluşturuyor.

    Meudon’daki Rodin Müzesi’nin Paris’tekinden farkını sorduğumda Goldberger şöyle yanıtlıyor: “Paris’teki müzede 18. yüzyıldan kalma, Fransız usulü bir bahçesi de olan, çok güzel bir aristokratik malikanedesiniz. Meudon’da ise büyükannenizin evinde gibisiniz. Çünkü orası bir köy; ağaçlıklı, kırsal bir yer. Monet’in Giverny köyündeki evi gibi yani.. Üstelik Rodin o evde yirmi yıldan fazla yaşadı. Mobilyaları hala orada, bir ruhu var mekanın. Evdeki alçı müzesi, atölyenin mantığını canlandırmaya çalışıyor. Oysa ki Paris’te başlı başına bir müzedesiniz.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Düşünen Adam’ın ‘Baba’sına saygıyla...

    Fotoğraf: Aslı Ulusoy Pannuti

    Goldberger Meudon’daki alçı müzesini şöyle açıklıyor: “Alçı Rodin’in atölyesinde kullandığı bir maddeydi. İşe önce çamurla başlıyor, sonra alçıdan kalıplarını çıkarıyordu. Böylece çeşitli birleştirmelerle farklı sahneler oluşturabiliyor ya da eserini büyütüp küçültebiliyordu. Rodin’in yapmış olduğu en büyük sergi ki, 1900’de gerçekleştirilmişti, tümüyle alçı eserlerinden oluşuyordu. Sanatçı böylece siparişleri bekleyip mermer satın alıyordu ya da çok pahalı olan dökme demire yöneliyordu.”

    Meraklısına belirtelim: Rodin’in 100. ölüm yıldönümü için bir de site hazırlandı: www.rodin100.org İngilizce ve Fransızca görebileceğiniz sitede bu yıl Fransa’da ve dünyada düzenlenen tüm etkinlikleri görebilirsiniz.

    Düşünen Adam’ın ‘Baba’sına saygıyla...

    Fotoğraf: (c) Musée Rodin

    Rodin ve Düşünen Adam

    Dünyaca ünlü Düşünen Adam heykeli, Rodin’in Batı sanat tarihinin en büyük isimlerinden biri olmasını da beraberinde getirmiş. Halbuki eser 1906’da, Paris’teki anıt mezar Pantheon’un önünde sergilendiğinde, ‘ilkel’ olduğu gerekçesiyle hakaretlere uğramıştı. Ardından Fransa’nın gerçek bir elçisine ve resmi bir sembole dönüşen eser, 1993’te Pekin’deki Tiananmen Meydanı’nda, 2003’te Berlin’deki Brandebourg Kapısı’nda, 2007’de Roma’da sergilendi. Türkiye’de ise bir röprodüksiyonu Bakırköy Akıl Hastalıkları Hastanesi’ne yerleştirilmişti.

    Yazarla iletişim için: asli@siradisiparisrehberi.com

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow