Cüneyt Arkın, Yılmaz Güney'in verdiği silahla kimi vurdu?
Posta'dan Alev Gürsoy Cimin, Cüneyt Arkın ile röportajının 2. bölümünü yayınladı. Bu bölümde büyük usta, dostlarını, Tarık Akan’ı, Kemal Sunal’ı, Fatma Girik’i, Türkan Şoray’ı anlatıyor. Tabii kendisine Yeşilçam’da kurulan tuzakları, sinema hayatı boyunca mücadele etmek zorunda kaldığı olayları da...
Kitapta o çok meşhur, ‘Maden’ filmini yazmışsınız. Meğer arka planda ne kavgalar yaşanmış öyle.
Çok uzun bir hikaye bu. Tarık Akan ve Hale Soygazi ile anlaşmıştı Yavuz Özkan, yıllarca hazırlandığı sarı sendikacılarla ilgili bir film yapmak istiyormuş, beni de ikna etti. Bu nasıl oldu halen şaşkınım. Set epeyce gerilimliydi. Benim de bazı rahatsızlıklarım vardı, filmin sorumluluğu bendeydi ve o müthiş gerilime dayanamadım. Bir gece Yavuz Özkan ile Tarık Akan birbirine girdi, zaten benim bazı rahatsızlık duyduğum konular vardı. Filmi yarıda bırakmaya karar verdim. Yavuz, insan kandırma ustasıydı. Devrimciydi, solcuydu ve bu argümanları iyi kullanırdı. Anladım ki filme bu şartlarda devam edilemez sonra bir mektup yazdım Yavuz’a filme ara verilmesi gerektiğini söyledim.
Sonra nasıl devam ettiniz?
Bebek girdi devreye. Benim hayat kılavuzum Betül. Ve devam ettik, çektim. Muhteşem kadın yine olayları hemen yumuşattı. Bize de oynamak düştü.
Haber devam ediyor
Haber devam ediyor
Tarık Akan ile kavgalı mıydınız gerçekten?
Ne münasebet. Türk halkı bir efsaneyi kaybetti. Rakip değildik. Bizde her şey mertçeydi, tartışsak da birbirimizin iyiliği içindi. Biz hiçbir zaman birbirimizle yarışmazdık. Niye kavga edeyim?
Fatma Girik bu dünyadan göç edince çok üzüldünüz... Çok ağladınız!
Ölüm gerçeği, yani kaçınılmaz son hançer gibi saplandı yüreğime. Ah Fatma’m dedim. Çok delikanlı çok candı. Herkes gitti be! Bir biz kaldık. Acayip canım sıkılıyor. Gidenlere de çok kırılıyorum. Sıranın bize geldiğini yüzümüze vuruyorlar. Yoklukları çok belli.
Haber devam ediyor
Haber devam ediyor
Kemal Sunal, en yakın dostunuzmuş, ben pek bilmiyordum bunu!
Ah canımın içiydi. Her şeyi paylaşırdık, rahatlatırdı onunla konuşmak beni. Durmadan espriler patlatırdı. Büyük bir parçam gitti. Hayatımda çok şey eksildi. O gidince dünyaya çok kırıldım. Onsuz çok eksik ve yarım kaldım. Daha yaşayacak çok şeyimiz vardı. Güzel adamdı. Diyorum ya insanları sevmekle çok yaralandım, teselliyi hayvanları sevmekte buldum. Çok çabuk gidiyorlar, ortada kalakalıyoruz.
Oynarken en rahat ettiğiniz kadın oyuncu kimdi?
Ben hepsiyle rahat ederdim. Fatma Girik, daha halktandı ve bizim dilimizden konuşurdu. Filiz Akın son derece hanımefendiydi. Türkan Şoray’ın kuralları vardı (gülüyor) öpüşemezsin.
Haber devam ediyor
Haber devam ediyor
Sizin kurallarınız neydi?
Türk halkına doğru dürüst olmak. Bu halkı hiç kimse aldatamaz. Hiçbir siyasetçi, politikacı, sanatçı. Türk halkı ariftir.
Bir yapımcı sizin Türkan Şoray’la reklam için aşk yaşamanızı istemiş. Doğru mu?
Evet çok çirkindi. ‘Sen aşık ol, o da reddetsin sonra sen yalandan intihar et’ dedi. Kabul etmedim, sert çıktım. Onun erkeği, benim kadınım vardı. ‘Sen bittin’ dedi. Hakkımda korkunç haberler yaptırdı tüm gazetelerinde. Erkeklerle parti yaptığımı bile yazdırdı. Türk halkı yemedi, beni tanıyordu.
Haber devam ediyor
Haber devam ediyor
O haberlere nasıl tahammül ettiniz?
Yılmaz Güney, bir silah hediye etmişti bana 22’lik. Bir herif vardı, onu kıçından vurdum. “Cüneyt Arkın karısının ve çocuklarının olduğu evde seks partisi veriyor” diye haber yapmıştı. Sonra tüydü, binlerce özür diledi, yalan olduğunu itiraf etti haberin.
Çok çekmişsin be abi!
Açlıktan nefesimiz bile koktu. Ölümler gördük, sansürler gördük, iftiralar gördük. Çoook!
