Posta gazetesi yazarı Şirin Sever, Farah Zeynep Abdullah'ın 'Bergen'in galasında giydiği yeşil takımı yorumladı. İşte Şirin Sever'in yazısı...Biz ne zaman öğreneceğiz ödül törenlerinde giyinme işini? Ya hırka/spor pabuçla sahneye çıkarlar ve hay senin işine gösterdiğin özene diye adamı söyletirler.. Ya abartının dibine vururlar.. Ya da rüküşlükle göz kanatırlar. Bergen filminin galasında, başrol oyuncusu Farah Zeynep Abdullahın yaptığı sonuncusu. Bu filmle birlikte o kadar çok konuşulacak şey vardı ki Filmin ne kadar başarılı olduğu... Farah Zeynepin ne kadar iyi iş çıkardığı.. Türkiyedeki kadına şiddet.. İstanbul Sözleşmesinin gerekliliği.. Adaletin kadın katillerine biçtiği rol.. Bu kadını yok eden adamın filme itirazı ve pişkin pişkin beni rezil edemezsiniz demesi... Yaşadığı yerde filmin gösterilmemesi (eğer haber doğruysa, Kozan Belediye Başkanı bu rezaleti mutlaka açıklamalı) Bütün bunları konuşmamız gerekirdi ama Farah Zeynep hepsini unutturdu. Sadece onun o rüküş, kırış kırış yeşil kıyafetini konuşuyoruz. Filmin önüne geçmek tam da budur! Hani herkesin kıyafetine kimse karışamıyordu diyerek (cümle bozuk değil arkadaşlar, Twitter dilinde kullanımı bu) söylenenlere itiraz etti ama orda da yanılıyor. Bu söz, kimsenin dekoltesine kimsenin karışamayacağını ifade ediyor, özenle ilgili bir durum hiç değil. Bu durumda Farah Zeynepin seçiminin tek açıklaması olabilir: Ben Bergen değilim, ben Farahım, beni konuşun demek istedi belki de. O zaman başardı. O yeşillikle gözlerimiz öyle kanadı ki, filmi konuşacak halimiz kalmadı.