*Nedir şu elinden hiç düşürmediğin mendilinin hikayesi?- HBB’de program yaparken klima yoktu, baktım içerisi hamam gibi oluyor, eve gidince bizim hanıma “Gelecek hafta cebime bir mendil koy da terimi sileyim” dedim. Ben hatundan terimi silmek için havlumsu bir mendil istedim ama hanım Mardinli ya sen kalk iğne oyalarıyla mendil yap. “Ulan bu ne? Bize yakışır mı?” diye çıkışırken baktım mendil bizden daha meşhur olmuş, “Hatun sen oyaya devam et” dedim. Yoksa öyle image maker meselesi falan yok ortada.*Sen yalnız şarkıcı değil showman’sin de aslında... Dans ediyorsun, fıkralar anlatıyorsun, pek de alışık olmadığımız bir sahne adamısın doğrusu...- Teatral kabiliyetim de Allah’ın bana bir lütfudur. En güldüğüm tiyatroculardan rahmetli Gazanfer Özcan her sene bütün ekibini toplayıp “40’ar liramız var, geliyoruz” diye telefon açardı. Ben de “Estağfurullah hocam, seninle nasıl para konuşurum, sen gel de ne istersen bırak, git” derdim. Neyse ben tabii üstadı görünce sahnede şovu iyice abartırdım. “Sen tek başına kabare, müzikal oynuyorsun. O meşhur stand up’çılar gelsin de nasıl stand up yapılır görsünler” demişti bir keresinde. Şaka maka benim dükkan tam 20 yıldır açık kalan tek mekandır herhalde Türkiye’de.*Senin için 128 GB’lik iPod gibi adam diyorlar. Repertuvarda kaç şarkı var?- Ulan manyak mıyım ben, oturup da kaç şarkı bildiğimi sayayım. Ama mevcutlar içerisinde en fazla bilenlerden biriyim diyebilirim. Ezberi kuvvetli bir adam olarak tanınmak çok da hoşuma gitmiyor. Benim çok şarkı bilmemi 10’a, 20’ye katlayacak sanat kariyerim var. 20 küsur yıl Devlet Sanatçısı olarak görev yaptım. Meşhur bir laf vardır; “Eşek aynı eşek, çulu değişti”... Yıllarca bu işe emek vermiş, radyoda, TRT’de görev yapmış biriydim, bir anda yumurtadan çıkmadım.