"SANKİ VEBALIYIM"
"Ama resmi bir dekolte yasağı yok ki? Konuk sanatçılar senden daha dekolte kıyafetler giymişti. Ayrıca son dönemde kadınlar çok cesur sahne kıyafetleri tercih ediyor. Örneğin; Hande Yener, Gülşen, Defne Samyeli..." konusunda da konuşan Didem, şöyle dedi:"Şarkıcı oldukları için belki onlar için problem yoktur ama ben adı üstünde ‘dansözüm ya da ‘oryantal’ adına ne diyorlarsa. Sanki vebalıyım, sanki çok korkunç bir mesleğim var. O kadar kötü bir algı var ki. Benim mesleğim bu olduğu için maalesef damgayı da ben yiyorum."Ekranları özlediğini söyleyen Kınalı, "Ekranda olmak için de kıyafetlerime dikkat ediyorum, işte folyo misali… Zaten zor şartlarda yapıyorum mesleğimi. Öyle bir kesim var ki bu mesleği yapanlar için ‘günahkar’ diyorlar. Onlara göre kadın dans edemez, günah! Bu anlayışın dinle bir alakasının olduğunu sanmıyorum; bu zihniyet bozukluğu…" dedi.
"İŞİN NERESİNDEN TUTACAĞIMI ŞAŞIRDIM"
Mesleğine olan bakış açısı nedeniyle karamsarlığa kapıldığını belirten Didem, "Televizyonları ve özgürce dans edebilmeyi o kadar çok özlüyorum ki… Sıradan kendi kostümlerimi giyinip dans etsem bir kesim olay yaratıyor, kapalı kostüm tercih etsem başka kesim… İşin neresinden tutacağımı şaşırdım. Benim tek istediğim üzerimde çuval da, basma da olsa dans etmek ve yeter ki ekranlarda olabilmek" şeklinde konuştu."O kıyafetler içinde rahat dans edebiliyor musun?" sorusuna yanıt veren Kınalı, "Tabii ki zorlanıyorsun. Bu kat kat giyindirilip spor salonlarında seni terletmek için üretilen termal giysi gibi oluyor. Tabii ki zor ama ben buna da razıyım, yeter ki işimi yapayım. Kıyafeti sorun etmiyorum, dans etmek sorun olmasın yeter" dedi.