hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kiralama sektöründe küçülme sürüyor

    Kiralama sektöründe küçülme sürüyor
    expand
    KAYNAKMehmet Ali Kantarcı

    2018’de bir önceki yıla göre yüzde 11,5 daralan Türkiye operasyonel kiralama sektörü 2019 ilk yarısında yüzde 9 küçüldü. Yıl sonunda daralmanın yüzde 10’ları aşması öngörülüyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Uzun dönem araç kiralama sektörü 2019’da zor günler geçiriyor. Gerek kurlar, gerekse araç fiyatları ve faizlerdeki oynaklık yıl boyunca sektörü zor durumda bıraktı. 2020 itibarıyla yürürlüğe girmesi beklenen vergi kanunundaki değişiklikle, satın alınan veya kiralanan binek otomobillere ilişkin giderlerin vergi matrahından ihdirilmesine dair düzenlemeler de kiralamacıların kafasını karıştırmakta. Kanun devreye girerse otomobillerin kira bedellerinin aylık 5500 TL’yi aşan kısmı vergi matrahından indirilemeyecek. Ayrıca iktisap edilen ve kiralanmış otomobillere ilişkin giderlerin yüzde 70’inin üstünde olan kısmı da vergi matrahından düşülmeyecek.

    Şirketler ne yapacağını düşünüyor

    Özellikle şirket bünyesinde yüksek oranda araç bulunduran veya kiralayan şirketler yeni uygulamının devreye girmesi durumunda ne yapacaklarını hesaplıyorlar. Uzun dönemde toplamın yüzde 8-10’unu oluşturan lüks araçların kiralanması yerini daha uygun ekonomideki modellere bırakabilir. TOKKDER (Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği) Başkanı İnan Ekici 2018’de bir önceki yıla göre yüzde 11,5 daralan Türkiye operasyonel kiralama sektörünün 2019 ilk yarısında yüzde 9 küçüldüğünü, filosundaki araç sayısının 295 bine gerilediğini kaydetti.

    Kiralama sektöründe küçülme sürüyor

    Araç kullanım süreleri arttı

    2019’da kısa dönem araç kiralama sektörünüün fazla araç yatırımı yapmadığını belirten Ekici, “Araçları elde tutma süreleri 7–8 aylardan 12 ay ve üzerine çıktı. Kısa dönem araç kiralama sektörünün, 2019 yılını yıllık ortalama 35 bin adetlik araç parkı ile kapatacağını tahmin ediyorum” diye konuştu. Ani ve sık vergi değişikliklerinin hem sektörü hem de araç filosu olan şirketleri olumsuz yönde etkilediğini vurgulayan ekici şunları söyledi:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    “Bu vesileyle vergilendirme sisteminde yapılacak her türlü düzenlemenin çok iyi planlanması gerektiği, istenmeyen hatalı kararların önüne geçmek için düzenleme hayata geçirilmeden önce etkilenecek olan sektörleri temsil eden sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinin görüşlerine başvurulması gerektiği kanısındayız. Türk Lirasının tüm mal ve hizmetlere karşı değer kaybetmesi, yani enflasyon nedeniyle, özellikle uzun süre elde tutulan araçlar reel olarak değer kaybettiği halde değer kazanmış gibi gözükmekte. Bu yapay değer artışı da vergiye neden olmaktadır. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile bu konuda düzenleme yapılması için görüşmelerimizi sürdürüyoruz.”

    Filolar elektrikliye yavaş geçecek

    Öte yandan TEB Arval’in desteğiyle gerçekleştirilen Arval Mobility Observatory Filo Barometre 2019 Araştırması, Elektrikli ve Hibrid araçların filolardaki büyüme potansiyeline ışık tutuyor. 13 ülkeyi kapsayan ve 317’si Türkiye’den olmak üzere 3 bin 930 filo yöneticisinin görüşlerinin alındığı araştırmaya göre; Elektrikli, Hibrit veya şarj edilebilir hibrit (Plug-in Hibrit) araçlardan en az birini hali hazırda filosuna dahil eden ve önümüzdeki 3 yıl içerisinde dahil etmeyi düşünen şirketlerin oranı Avrupa’da yüzde 40 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 25 seviyelerinde.

    Türkiye 10’uncu sırada

    Arval Mobility Observatory araştırmasına katılan ülkeler arasında Elektrikli ve Hibrit araçların filoya dahil edilmesi kapsamında İngiltere yüzde 61, Hollanda yüzde 58 ve Belçika yüzde 55’lik oranlarla sıralamada ilk 3’e yerleşirken; Türkiye sıralamada yüzde 25 ile, İtalya, Polonya ve Çekya’nın üstünde, 10. sırada yer aldı.Türkiye’de elektrikli araçları şarj edecek altyapının yaygınlaşmamış olması elektrikli araçlara geçişteki en temel sorunlardan biri olarak görülüyor. Bugün, 50 araçlık bir filonun yüzde 7'lik bir bölümünü bu alternatif enerjili araçlar oluşururken; araştırmaya katılan Türk şirketlerin yüzde 11’i önümüzdeki 3 yıl içinde alternatif enerjili araçlara geçiş yapmayı amaçladıklarını belirtiyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow