Yetkili servis tamirdeki aracı rehin alabilir mi?

Kasko, araç sahibinin kendi zararlarını karşılamak üzere sağladığı bir teminat. Trafik kazası mağduru olan kendi kasko sigortacısından aracının tamir edilmesini talep edebiliyor. Kazalı araç da teminat kapsamında onarılıyor. Ancak tamir bittiğinde “Teslim, ibra ve taahhüt” belgesi alınmasına rağmen çoğu zaman araç, sahibine hemen teslim edilmiyor. Teslim süresi, tamamen sigortacının işlemlere onay verme keyfiyetine kalıyor. Peki yetkili servisler tamirde bulunan aracınızı belirttiğin tarihten sonra teslim etmeden serviste tutmaya devam edebilir mi? Hürriyet yazarı Oya Armutçu, bu konuda mağduriyet yaşayanlara rehber olacak bir yazıyı köşesinde kaleme aldı... Avukat Sedef Ünal gibi birçok okurum da yetkili servis, sigorta şirketi ve eksper şirketinin koordinasyonsuzluğu ve sigorta şirketinin geç onay vermesi yüzünden tamir edilen araçlarının tesliminde sıkıntı yaşadıklarından şikâyetçi. Peki yetkili servis tamirdeki aracı rehin alabilir mi? İstanbul Barosu avukatı Ünal’a göre bu uygulama tamamen hukuka aykırı olduğu gibi suç ve servis yetkilileri ile sigorta şirketi yetkilileri konuyla ilgili uyarılmalı. Avukat Sedef Ünal, şu değerlendirmeleri yaptı: “Birincisi, bir belgede aracın teslim edildiği yazıyorsa araç o belgenin imzalatıldığı zamanda teslim edilmek zorundadır. Aksi durumda belgeye gerçeğe aykırı bir durum yazılmış olur ve bu belgenin tüketiciye zoraki imzalatılması da hukuka aykırıdır. Ayrıca bu imzanın atıldığı tarih ile aracın gerçek teslim tarihi arasında geçen zamanda aracın başına bir iş gelmesi halinde sorumluluk bahsi de gerçeğe aykırı şekilde müşteriye atfedilebilecektir. İkincisi, eğer siz tüketiciden yazılı bir taahhüt alıyorsanız, o takdirde aracı da işi bitince hemen teslim etmek zorundasınız. Hem tüketiciden bu belgeyi alıp hem de aracı teslim etmemek hukuka aykırı bir durumdur. Kendi yaşadığım örnekte, servisin aracımın onarımı için öngördüğü süre 3 hafta iken bu süre 5 haftayı geçmiştir. Araç, benim ısrarlı uğraşlarım sonucunda ancak 5 hafta+2gün sonra bana teslim edilmiştir. 4 haftadan fazla zaman geçtikten sonra, aracın onarımını bitirdiklerini, teslime hazır olduğunu bana yazdıkları için aracımı teslim almaya gittiğimde, bana önce ‘teslim, ibra ve taahhüt belgesi’ imzalattılar. Hatta taahhüt belgesini aracı ilk verdiğim gün de imzalatmışlardı; ikinci kez bunu almış oldular. Bu kez ayrıca teslim ve ibra kısmını da imzalattılar. Bana bu belgeyi imzalatmalarına rağmen, ‘Henüz sigortacı kapanış onayını vermedi, aracı teslim edemeyiz’ dediler. Aracımın tamir edildiğini bana bildirdikleri sürenin üzerinden bile 1 hafta daha geçtikten sonra, o bir haftada her gün defalarca mail yazmamın ardından araç nihayet geçtiğimiz cuma günü 7 Ekim’de bana teslim edilmiştir. 4 hafta+2 gün sonra beni aracı almam için çağırdıklarında, benden sadece teslim tutanağına imza alıp beni yollamak istediler, aracı vermediler. Kendilerine, benden yazılı ‘teslim, ibra ve taahhüt belgesi’ aldıkları için aracı teslim etmek zorunda olduklarını söyledim ve aracıma binerek servisten ayrılmak istedim. Bunun üzerine servis, önüme otomatik bariyeri indirmek suretiyle servisten aracımla ayrılmama engel olmuştur. Servisteki bu kişiler Türk Ceza Kanunu’nda yer alan ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçunu işlemişlerdir. Tüm belgeleri imzalamış olmama rağmen kendi aracımla oradan ayrılmam engellenmiştir. Servis çalışanlarının bu eylem ve işlemleri tamamen hukuka aykırıdır.” Müşterinin kimlik fotokopisi ve taahhüt belgesi elinizde iken, müşteriye kendi aracını vermekten kaçınamazsınız. Eğer sigorta şirketi tarafından bir ödeme yapılmaz ise bununla ilgili ancak hukuki takip yaparak yasal yollardan alacağınızı tahsil etmeye çalışabilirsiniz. Araç üzerinde yasal olarak tanınmış bir “rehin hakkı” bulunmadığı sürece kimsenin aracına el koyamazsınız. Bu uygulama tamamen hukuka aykırıdır ve servis yetkilileri ile sigorta şirketi yetkilileri konu hakkında uyarılmalıdır. Aracımın bana verilmemesi nedeniyle maddi kayıplar yanında, haftalardır iş planımda aksama yaşadım. Servisin içinde yaşadıklarımdan ötürü de tüm süreçle ilgili de maddi ve manevi tazminat haklarım vardır. Emsal dava açacağım. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, “ayıplı hizmet” başlığı hizmetin geç ifa edilmesini de kapsamaktadır. Eğer bu şekilde hizmet geç yani ayıplı ifa edildi ise tüketiciler olarak tazminat talep edebiliriz. Ayrıca servisin hukuka aykırı eylemleri nedeniyle oluşan zararların tazminini de isteyebiliriz. Kasko sigortası, herhangi bir motorlu kara taşıtının sigortalı kişinin iradesi dışında araç hareket halindeyken veya dururken hasara uğraması, çalınması, yanması ve kaza gibi durumlarda sigorta sahibine tazminat ödenmesini sağlıyor. Kısaca kasko, araç sahibinin kendi zararlarını karşılamak üzere sağladığı bir teminat. Trafik kazası mağduru olan kendi kasko sigortacısından aracının tamir edilmesini talep edebiliyor. Kazalı araç da teminat kapsamında onarılıyor. Kaskolu aracın tamir süreci şöyle işliyor: Kaza yapan aracın onarımı için yetkili servis ile sigorta şirketi yazışma yapıyor ve sigortacıdan onay aldıktan sonra servis işlemlere başlıyor. Sigortacının onay vermesi ne kadar uzarsa aracın tamirine başlanması da o kadar uzuyor. Bu arada, sigorta şirketinin çalıştığı bir de eksper şirketi bulunuyor. Üç farklı şirketin birbiriyle koordinesi gerekiyor. Ardından tamir bittiğinde araç sahibinden yazılı bir “Teslim, ibra ve taahhüt belgesi” alınıyor. Bu belgede, aracın “Eksiksiz tamir edilip teslim alındığı” yazıyor. Ayrıca eğer sigortacı ödemeyi yapmazsa araç sahibinden bu bedelin alınacağı yer alıyor. Araç sahibi bu belgeyi imzalamak durumunda kalıyor. Sigortanın kapanış onayını vermediği, öncelikle bu belgenin imzalanması gerektiği belirtilerek, servis tarafından araç sahibine bu belge imzalatılıyor. Bu belge imzalatılmış olmasına rağmen çoğu zaman sahibine araç hemen teslim edilmiyor. Teslim süresi, tamamen sigortacının işlemlere onay verme keyfiyetine kalıyor. Bu süre de bazen haftalarca uzayabiliyor.