Zekat kimlere verilir, kimlere verilmez? İşte Diyanet’ten gelen cevap
Ramazan Ayı’nın gelmesiyle birlikte oruç ibadetiyle ilgili olduğu gibi zekat ibadetiyle de ilgili soru ve cevaplar gündemin ilk sırlarında yer alıyor. Merak edilen sorulara Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’ndan cevap geldi. En çok merak edilenlerin başında ise “Zekat kimlere verilir, kimlere verilmez?” soruları var. İşte merak edilen soruların cevabı…
Zekat ile ilgili sorular, Ramazan Ayı’nın gelmesiyle birlikte gündemin ilk sırlarında yerini aldı. Soruların başında ise zekatın kime verilip verilmeyeceği sorusu var. Peki, zekat kimlere verilir, kimlere verilmez? İşte, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından merak edilen sorulara verilen cevap…
ZEKAT KİMLERE VERİLİR, KİMLERE VERİLMEZ?
Hanefilere göre aşağıda sayılanlara zekât ve fitre verilmez:
a) Ana, baba, büyük ana ve büyük babalara,
b) Oğul, oğlun çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklara,
c) Eşine,
d) Müslüman olmayanlara,
e) Zengine yani aslî ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişiye,
f) Babası zengin olan ergen olmamış çocuğa (Merğinânî, el-Hidâye, II, 223-228).
ZEKÂT KİMLERE VERİLİR?
Zekâtın verileceği kimseler Kur’an-ı Kerim’de belirtilmiştir. Bunlar; fakirler, miskinler, zekât toplamakla görevlendirilen memurlar, müellefe-i kulûb adı verilen kalpleri İslam’a ısındırılmak istenen kimseler, esaretten kurtulacaklar, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış olanlardır (Tevbe, 9/60).
Fakir ve miskin, temel ihtiyaçları dışında herhangi bir maldan nisab miktarına sahip olmayan kimsedir. Ancak temel ihtiyaçları dışında, ister artıcı (nâmî) vasıfta olsun ister olmasın, herhangi bir maldan nisap miktarına sahip olan kimse fakir veya miskin kapsamında olmadığından ona zekât verilmez (İbnü’l-Hümâm, Feth, II, 266).
Borçlu, kul hakkı olarak borcu olan ve borcunu ödeyeceği maldan başka nisab miktarı malı bulunmayan kimsedir (İbnü’l-Hümâm, Feth, II, 268).
Yolda kalmış kimse, sürekli yaşadığı yerde malı bulunsa bile, çıktığı yolculukta parasız kalıp parasına ulaşma imkânı bulamayan, başka bir deyişle, parasızlıktan yolda kalmış ve memleketine dönemeyen kimsedir. Bu kimseye, malının bulunduğu yere dönmesine ve dönünceye kadarki ihtiyaçlarını gidermesine yetecek kadar zekât verilebilir (Kâsânî, Bedâî’, II, 43-46). Günümüzde yolcu olan kişi istediği zaman memleketindeki parayı banka kartı veya başka bir yöntemle alma imkânına sahipse ona zekât verilmez.
“Allah yolunda” anlamına gelen “fî sebîlillah” ifadesi ise, kendisini Allah yoluna ve İslam’a adamış hac yolcuları, askerler ve ilim için yola çıkan gerçek kişiler olarak yorumlanmıştır.
SON DAKİKA
- 18.14
G7 ülkelerinden İran’a yaptırım mesajı: Önlem almaya hazırız
- 18.01
CHP'de para sayma soruşturmasında yeni gelişme!
- 17.33
Çanakkale Valiliği'nden 'sağanak' uyarısı
- 17.25
Son dakika: Dünyanın gözü İran'ın kalbinde! Fulya Öztürk son durumu aktardı
- 16.24
19 Nisan 2024 Cuma gününün son dakika önemli gelişmeleri! (CNN TÜRK 16.30 bülteni)
- 16.03
Kritik ziyaretin perde arkası! 30 anlaşma masada, işte yol haritası!
EN ÇOK OKUNANLAR
Duygu Nebioğlu, Metin Akpınar, Uğur Dündar, Suphiye Orancı! Öyle bir detay ortaya çıktı ki...
EN UCUZU! Türkiye'de satışa sunuldu! 'İşte fiyatı...'
Bankalar faiz yarışında! 100 bin liraya 70 bin lira faiz getirisi
Rekor üstüne rekor! Altında yeni zirve
Promosyon almak isteyen emekliye kötü haber! Bankalar öyle bir zorluk çıkarıyor ki! 'Şaka gibi'