Genellikle çocukluk çağında tespit edilen doğumsal boyun kitleleri, fark edildiklerinde, bireyleri endişelendirebiliyor ve sıklıkla doktora başvuru nedeni olabiliyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Doğumla birlikte gelen ve çocukluk yıllarında belirti veren kitlelerin doğumsal boyun kitleleri olarak tanımlandığını dile getiren Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ozan Seymen Sezen, “Doğumsal boyun kitlelerinin belirti vermesi doğumdan hemen sonra olabileceği gibi bazı durumlarda 10 veya 20’li yaşları da bulabilir. Muayene ve ultrason yardımı ile tespit yapılabilir. Boyundaki kitleler fark edildiğinde, uzman bir hekime başvurulmalıdır. Boyun kitleleri bazı durumlarda ciddi hastalıkların belirtisi olabilir.” uyarısında bulundu

Tedavi edilmezse kötü huylu tümörlere dönüşebilir

Doğumsal boyun kitlelerinin her zaman bireyler tarafından tespit edilemeyeceğini belirten Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ozan Seymen Sezen, şu bilgileri verdi: ”Ayrıntılı klinik muayene ve endoskopik muayenelerin yanı sıra tanı için kan tetkikleri yapılabilir. Gerek duyulduğunda ultrasonografik incelemeler, bilgisayarlı tomografi ve MR gibi görüntüleme yöntemlerinden faydalanılabilir.

Doğumsal boyun kitleleri arasında görülme sıklığı en fazla olan tiroglossal kistlerdir. Tiroglossal kanal, tiroid bezinin geliştiği kanaldır. Tiroid bezi oluştuktan sonra kalan hücrelerin yok olması beklenir. Tiroid bezi oluşumu sonrası yok olmayan hücreler tiroglossal kistlerini oluşturur.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Tiroglossal kistleri genellikle 5 yaşına kadar bulgu verir. Bu kistler tekrarlayan apse ve iltihaplara yol açabilir. Tiroglossal kistleri cerrahi işlemler sonucu tedavi edilmezse, ilerleyen dönemlerde kötü huylu tümörlere dönüşebilme riski taşır.” diye ifade etti.

Şişlik, belirgin belirtiler arasında

Boyunda görülen kitle türleri hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Ozan Seymen Sezen, şunları kaydetti: “Boyut kitlelerinden bir diğeri ise brankial kistlerdir. Anne karnındaki ilk üç ayda boyun kas, damar ve kemik yapılarını oluşturan brankial yarık yapılarının tam olarak kaybolmaması, doğum sonrasında boynun yan bölümlerinde oluşan şişliklere neden olur. Boyun yanlarında ve kulak önünde gözlemlenen brankial kistlerinin çıkarılmasında, cerrahi yöntemler kullanılır.
Doğumsal boyun kitleleri arasında sayılan bir diğer kitle türü ise tortikollisdir. Tortikollisler, boynun yan bölgesinde genellikle doğumdan birkaç hafta sonra fark edilen şişlikler şeklinde belirti verir. Tortikollisler, 1 yaşına kadar düzelme göstermez, bu duruma baş ve boyun bölgesinde hareket kısıtlanması eşlik ederse tehlike oluşabilir. Tortikollisler aynı zamanda yüzde kas zayıflığına da neden olabilir.” dedi.

Ranula, dil hareketlerini kısıtlayabilir

Ranula kistinin, ağız içi ve dil altı tükürük bezleri kisti olarak tanımlandığını söyleyen Sezen, “Ranula kisti, dil hareketlerini kısıtlayabilecek kadar büyüyebilir. Ranula cerrahi işlemlerle çıkarıldığında, dil hareketleri de normale dönecektir” diye konuştu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Yenidoğan dönemdeki kistlere dikkat!

Hemangiomların, yenidoğan dönemde en sık karşılaşılan iyi huylu, damarsal kökenli kitleler olduğunu vurgulayan Sezen, şöyle devam etti: “Mavi, mor renkli kitleler olan hemangiomlar, doğumdan hemen sonra fark edilir ve doğumu takiben 1 yıl içerisinde büyüme görülebilir. İlerleyen yaşlarla birlikte küçülme yaşanabilir. Ciltte hemangiom en sık; yüz, kafa derisi, göğüs veya sırtta görülür. Nadiren derin boyun yapıları içinde de olabilir.

Hemangiomlar, nefes almayı, işitmeyi ya da çocukların beslenmesini olumsuz yönde etkiliyorsa tıbbi müdahale gerektirebilir. Hemangiomların tedavisinde cerrahi, lazer veya kortizon uygulanabilir.” sözlerini ifade etti.