hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Çağın kabusu panik atak ve panik bozukluk

    Çağın kabusu panik atak ve panik bozukluk
    expand
    KAYNAKİHA

    Psikolog Elif Beydağı panik atak, panik bozukluk ve tedavisi hakkında bilgiler verdi. Panik atağın ruhsal bir bozukluk olmadığını ifade eden Beydağı, öncelikle ikisinin de psikiyatride ayrı ayrı tanımının olduğunu hatırlattı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Psikolog Elif Beydağı, “Panik atak kriziniz belirdiğinde ne olduğunu anlamıyor olabilirsiniz. Neler olup bittiğini veya bununla nasıl başa çıkacağınızı bilmiyorsanız, çok daha korkutucu gelebilir. Bu yüzden panik atak hastalığını anlamak, onunla başa çıkmanıza yardımcı olabilir. Panik atak ruhsal bir bozukluk değildir. Panik atak ve panik bozukluktan bahsederken, öncelikle ikisinin de psikiyatride ayrı ayrı tanımının olduğunu hatırlatmakta fayda vardır. Panik atak yüksek endişe nedeniyle gerçekleşir. Herkes panik atak geçirebilir. Panik atak panik bozukluğun en belirgin belirtisidir. Panik atak, dakikalar içinde doruğa ulaşan ve bu süre zarfında çeşitli psikolojik ve fiziksel semptomların ortaya çıktığı ani şiddetli korku dalgalanmasıdır.

    Panik atak belirtileri ve semptomları aniden gelişir ve genellikle 10 dakika içinde daha da şiddetlenir. Bir saatten fazla sürmez ve çoğu 20 ila 30 dakika içinde sona erer” ifadelerini kullandı. Hastalığın belirtileri hakkında açıklamalarda bulunan Beydağı, “The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders-DSM5 (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) tanı kriterlerine göre, panik atakta aşağıdaki belirtilerden en az dördünün (4) ya da daha fazlasının ortaya çıktığı belirtiliyor, Çarpıntı, kalbin küt küt atması ya da kalp hızının artması, terleme, titreme ya da sarsılma, soluğun daraldığı ya da boğuluyor gibi olma duyumu, Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma, Bulantı ya da karın ağrısı, baş dönmesi, ayakta duramama, sersemlik ya da bayılacak gibi olma duyumu, terleme, titreme, ürperme ya da ateş basması duyumu, uyuşmalar, gerçek dışılık (kendinden kopma ya da yabacılaşma durumu), denetimi yitirme ya da çıldırma korkusu, ölüm korkusu. panik atak semptomlarının çoğu fizikseldir ve çoğu zaman bu semptomlar o kadar şiddetlidir ki, kalp krizi geçirdiğinizi düşünebilirsiniz. Aslında panik atak geçiren birçok insan yaşamlarını tehdit edici bir tıbbi sorun olduğuna inandıkları şeyin tedavisi için doktora veya acil servise daha sıklıkla giderler” şeklinde konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    “Panik Bozukluk kaygı ve tasalanmayla doğru orantılı”

    Panik Bozukluğun kaygı ve tasalanmayla doğru orantılı olduğunu ifade edan Klinik Psikolog Beydağı, “Panik atak geçiren insanlar bazen panik bozukluğu geliştirir. Panik bozukluğu olan kişiler beklenmedik ve tekrarlanan panik atakları yaşarlar. Daha fazla atak geçirme konusunda çok daha fazla korku hissederler ve panik atak nedeniyle kötü bir şey olacağından endişelenirler. Hastalık çok fazla sıkıntıya neden olur ve yaşam aktivitelerine engel olabilir. Panik ataklarının ötesinde, panik bozukluğunun en önemli semptomu, gelecekteki panik ataklarının devam etmesi korkusudur. Başka panik ataklarının olacağı ya da bunların olası sonuçlarıyla (örn. denetimini yitirme, kalp krizi geçirme, çıldırma) ilgili olarak sürekli bir kaygı duyma ya da tasalanma halidir" ifadelerini kullandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tedavisi için uzman şart

    Panik bozukluğunun tedavisi hakkında bilgi veren Psikolog Beydağı, “Panik bozukluğu için en yaygın tedaviler ilaçlar ve psikoterapi seanslarıdır. “Konuşma Terapisi” olarak bilinen psikoterapi, korkuların üstesinden gelmek amacıyla panik atağın potansiyel tetikleyicilerini tanımlamak için lisanslı bir ruh sağlığı uzmanıyla konuşmayı içerir. İlaçlar da beyindeki nörotransmitörlerde ciddi anksiyeteye yol açabilecek dengesizliklerin düzeltilmesine yardımcı olur ” ifadelerine yer verdi.

    Panik atağın üstesinden gelinmesi için Klinik Psikolog Beydağı önerilerde bulunarak, Sigara, alkol ve kafein kullanmaktan kaçının. Solunumunuz nasıl kontrol edeceğinizi öğrenin. Gevşeme tekniklerini uygulayın. Aileniz ve arkadaşlarınızla iletişim halinde olun. Düzenli egzersizler yapın. Yeterince dinlendirici ve düzenli bir uyku uyuyun” diye konuştu.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow