Dr. Tambay, PRP uygulamalarının en yaygın kullanım amaçları hakkında şu bilgileri verdi:“Lazer / peeling gibi uygulamalardan hemen sonra, derinin hızla yapılanmasını sağlamak, Deride yılların ve UV ışınlarına maruz kalmanın sonuçlarını geriye döndürecek biçimde kırışıklıkların düzelmesini, çöküntülerin giderilmesini, esneklik ve parlaklığının yeniden kazandırılmasını sağlamak, İyileşmesi uzun süren yara, çatlak ve deri niteliğinin zarar gördüğü durumların kontrolünü sağlamak, Saç dökülmesinde tek başına kullanmak veya diğer tedavi seçeneklerinin etkisini güçlendirmek amaçlı uygulanır. PRP uygulaması hücresel tedavinin uygulama alanlarından yalnızca biridir. Yeni bir yöntem değildir; dental (diş) implantlarla başlayan uygulama alanları estetik tıp, ortopedi, iyileşmeyen yara tedavisi gibi alanlarda hızla yayılmaktadır. Yakın bir gelecekte kronik ağrı tedavisinde, tendon hasarlarında, romatizmal yakınmalarda PRP kullanımına ait çok sayıda bilimsel çalışmanın yayınlanması beklenmektedir.”PRP ile elde edilen bütün bu içeriğin tamamen kendisine ait olduğu için, lokal bir alerji riskinin ve bulaşıcı hastalık riskinin taşımadığını kaydeden Dr. Tambay, “Ayrıca kanın alınması, plateletlerin ayrıştırılması gibi işlemler steril ve kapalı bir kit yardımıyla yapılmaktadır, yani dışarıdan da bir bulaşma riski yoktur. Bunların dışında, verilen plateletlere eklenen hiçbir şey mevcut değildir. Bu nedenlerle bu uygulama güvenilir olarak değerlendirilebilir. Uygulamanın yapılacağı kişiden 8-20 ml kan alınır, santrfüj cihazında plateletleri ayrıştırılır. Ayrıştırılan plateletler kitteki tüpün içersinde yoğunlaşıp birikir ve PRP denilen bir kan ürünü ortaya çıkar. Bu ürün (PRP) dolgu veya mezoterapi gibi yollarla deriye uygulanır, deriyi gençleştirici etkisi uygulamanın hemen sonrasında parlak ve canlı bir görünümle belirgin hale gelir. Toplamda yaklaşık 10 dakikalık bir uygulamadır. Kolayca, acısız biçimde uygulanır.