“Rutin olarak test yapılmalı mı”
Rutin olarak test yapılmalı mıdır sorusuna da açıklık getiren Doç. Dr. Yasin Şahin, “Avrupa Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Derneği’nin son rehberine göre alarm semptomları yokluğunda çölyak hastalığı, hiperkalsemi, hipopotassemi ve hipotiroidi gibi organik nedenler için rutin tarama testi önerilmemesine rağmen çoğu hekim ilk başvuruda organik nedenleri ekarte etmek için bu testleri uygular. Fonksiyonel hastalıkların tanımlanması nedeni ile kronik kabızlık olan hastalarda rutin olarak çölyak hastalığı ekarte edilmemekte ve rutin olarak test yapılması da önerilmemektedir. Ancak tedaviye dirençli kronik kabızlık vakalarında çölyak hastalığı için serolojik testler, tiroit hormonu testleri, kalsiyum ve potasyum tetkikleri yaptırılması önerilmektedir’’ açıklamasında bulundu.
Kronik kabızlık ve çölyak hastalığı ilişkisi
Çölyak hastalığının genetik olarak duyarlı kişilerde gluten alımının tetiklediği çeşitli derecede ince bağırsak hasarı ile karakterize sistemik bir hastalık olduğunun altını çizen Doç. Dr. Yasin Şahin, “Çölyak hastalığı ömür boyu süren en yaygın hastalıklardan biridir ve dünyada çölyak hastalığı yaygınlığının yüzde 1 olduğu tahmin edilmektedir. Çölyak hastalığı erken çocukluk çağından yaşlılık çağına kadar herhangi bir yaşta görülebilir. Çölyak hastalığı bulguları zaman içinde değişmektedir. İshal, büyüme geriliği, karın şişliği gibi klasik semptomlar yerine kronik kabızlık gibi atipik semptomlar çölyak hastalığının tek bulgusu olabilir. Çocuk gastroenteroloji polikliniği başvurularında karın ağrısı ve kabızlık çok yaygın şikâyetlerdir ve genellikle alarm semptomları yokluğunda fonksiyonel karın ağrısı olarak kabul edilir. Bu semptomlar çölyak hastalığı bulguları ile ortaktır’’ diye konuştu.