Sonbahar mevsimiyle birlikte hem koronavirüs vakalarında artış endişesi, hem de çocukların eğitim hayatına dönüşü, ebeveynleri daha dikkatli olmaya itiyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Dicle Üniversitesi Çocuk Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuğba Yüksel, bu süreçten çocukların psikolojik olarak en az şekilde etkilenmeleri için ebeveynlere uyarılarda bulunarak, "Özellikle haberlerin çok fazla seyredilmemesi ya da bunu çocuklarla birlikte yapmamak önemli. Çünkü çocuklar bu haberlerden gerçekten etkileniyorlar. Özellikle soyut düşüncesi gelişmemiş olan küçük yaş grubu, ölüm kavramının ne olduğunu tam olarak bilmiyor" dedi.

Tüm dünyada etkili olan koronavirüs salgını, çocukların psikolojisini olumsuz etkiliyor. Sonbahar mevsimiyle birlikte hem vaka sayısında artış endişesi hem de çocukların eğitim hayatına dönüşü, ebeveynleri daha dikkatli olmaya itiyor.

Dicle Üniversitesi Çocuk Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuğba Yüksel, bu süreçten çocukların psikolojik olarak en az şekilde etkilenmesi için anne babaların evde koronavirüs ve ölüm haberlerine verdiği tepkilerin çok önemli olduğuna dikkat çekti.

'Çocuklar bu haberlerden gerçekten etkileniyorlar'

Bu sürecin şu ana kadar yaşanmış diğer süreçlerden farklı olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Yüksel, şöyle konuştu:

"Bu süreç şimdiye kadar yaşadığımız süreçlerden daha farklı. O yüzden çocuklar için bizim evde gösterdiğimiz tepkiler çok önemli. Ailelerin verdiği tepkiler, haberlere verdiği tepkiler, ölüm haberlerine verdiği tepkiler önemli. Eğer aileler bu süreçten çok etkilenirlerse, bu dolaylı olarak çocuklara da yansır. O yüzden hassas olan çocuklar için, özellikle haberlerin çok fazla seyredilmemesi, ya da bunu çocuklarla birlikte yapmamak önemli. Çünkü çocuklar bu haberlerden gerçekten etkileniyorlar. Özellikle soyut düşüncesi gelişmemiş olan küçük yaş grubu, ölüm kavramının ne olduğunu tam olarak bilmiyor, hastalık kavramının ne olduğunu tam olarak bilmiyor, bunları onların anlayacağı dilden açıklamamız gerekiyor. Eğer biz çok stres yaparsak ve bu süreci yönetemezsek, çocuklar da bu süreçten kötü yönden etkilenebilir. Bizim öncelikle sakin ve soğukkanlı bir şekilde tavır almamız gerekiyor, özellikle çocukların yanında. Gereksiz bilgilerden kaçınmak gerekiyor. Bu süreçte anksiyetesi olan yani korku ve kaygısı olan çocuklar daha fazla etkilenebiliyorlar."

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

'Çocukların sevdiği etkinlikler yapılabilir'

Böyle durumlarda çocukların, çocuk psikiyatrisine yönlendirilebileceğini belirten Doç. Dr. Yüksel, "Biz de bu çocukları değerlendirip eğer gerçekten kaygı ve sıkıntı yaşıyorlarsa bu süreçte, terapi gibi yöntemlerle o kaygılarını, korkularını azaltmayı planlarız ve bunların tedavisini yapmaya çalışırız. Bu süreçte anne babalarla geçirilen süreler de arttı, çocuklar çok uzun süre evde kalmaya başladı. Evde etkinlikler yapılabilir, anne babaya yardımcı olunabilir. Örneğin pasta börek gibi anneye yardım edilecek şeyler olabilir, ya da çocukların sevdiği etkinlikler birlikte yapılabilir. Birlikte sağlığımıza ve korunmaya dikkat ederek yürüyüşler yapılabilir, bisiklet sürülebilir, çok fazla iç içe gelmeden etkinliklerimizi artırabiliriz. Bu şekilde çocukların kaygısını kısmen de olsa azaltabiliriz" diye konuştu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

'İzolasyonda olan ebeveynler çok dikkatli olmalı'

Evde izolasyonda olan ebeveynlerle ilgili de uyarılarda bulunan Doç. Dr. Tuğba Yüksel, bu ebeveynlerin durumu abartmadan normalize ederek çocuklara anlatması gerektiğini ifade etti. Doç. Dr. Yüksel, şunları söyledi:

"Evde izolasyonda olan bir ebeveyn varsa, mümkün olduğu kadar ailelerin çocuklara çok abartılı bir şekilde değil de, 'Şu anda anne ya da baba izolasyonda kalması gerekiyor, biz ona çok fazla yaklaşmayacağız, bu normal grip gibi bir şey ama bulaşıcılığı fazla olduğu için biz birazcık babadan uzak kalacağız ya da anneden uzak kalacağız, bu bizim kendi sağlığımızı korumamız için' diyerek, yani olayı çok abartmadan normalize ederek çocuğa anlatabiliriz. Bu süreçte çocuklar bize farklı sorular sorabiliyor, bu soruları da normalize ederek çok abartmadan çocuklara anlatmak daha mantıklı olabilir. Çünkü çocuklar en ufak bir şeyi farklı algılayabiliyorlar, abartılı algılayabiliyorlar. Çünkü arkadaşlarından duydukları, medyadan duydukları şeyler çocuklarda farklı yorumlanabiliyor ve daha abartılı yorumlayabiliyorlar. Bu yüzden ailelerin daha soğukkanlı ve normalize ederek anlatmaları güzel olabilir."

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

'Okulların açılmasıyla normal hayatın da devam ettiğini görüyorlar'

Okulların açılmasının çocuklar için çok iyi olduğunu aktaran Doç. Dr. Tuğba Yüksel, onların artık hastalık değil, normal hayatın da devam ettiğini görmeleri açısından önemli olduğunu ifade ederek, "Okullar açıldı, artık dersler de başladı, aslında bizim için iyi bir şey. Çünkü çocuklar artık neyle uğraşacaklarını biliyorlar, çünkü bir ders kavramı var, okul kavramı var, arkadaşlarla kısmen de olsa birlikte oluyorlar. 6 aylık süreçte çocuklar okula gitmedikleri için evde de sıkılmaya başladılar ve ne yapacaklarını bilmiyorlar. Daha çok sosyal medyaya, telefona ve tablete daha çok yöneldiler. Bunları biraz daha azaltıp derse yönlendirmek daha faydalı olabilir. Ama tabi bunu da abartmadan yapmak gerekiyor. Her zaman 'ders çalış' gibi yönlendirmeler yapmadan güzel ve eğlenceli aktivitelerle birlikte dersi aralara katmak daha uygun olabilir. Okulların açılması bu açıdan iyi oldu. Çünkü çocuklar artık hastalık değil de normal hayatın da devam ettiğini görüyorlar" dedi.