Eleştirel ebeveyn tutumlarından kaçının
Eleştiride bulunmak çocuğunuzun hatasını ve eksiğini görmesini sağlamaz. Aksine yetersiz, değersiz ve suçlu hissetmesine neden olur. Eleştiri ve öğütleri bir kenara bırakarak daha az kelime kullanarak, yapılması gerekenin doğrusu neyse sadece bunu hatırlatmak yeterlidir. Güzel çalıştığı ve uyumlandığı herhangi bir konuda (bu ödevleri olabilir, ev içinde gösterdiği bir davranış olabilir) “çok güzel çalıştın, sen iyi bir çocuksun” olumlamaları yapmak çocuğun her konuda sizinle uyumlanmasını kolaylaştıracaktır. Hayal kırıklıklarıyla baş edebilmelerini öğretinUzman Klinik Psikolog Mine Şahbaz “Pandemiyle birlikte düzen değişikliği ve manevi eksikliklerin daha çok hissedilmesi söz konusu oldu. İstenilen saatte dışarı çıkmak, istenilen ortamlarda keyifle vakit geçirebilmek, okula gitmek, arkadaşlarla vakit geçirebilmek, sevdiklerimize korkusuzca sarılmak ve temas edebilmek gibi birçok eksiklik. Sahip olamadığı ya da tamir edemeyeceği bir durum için çocuğunuz gözyaşı döktüğünde destek olmak, duygusunu anlamak, “evet çok üzüldün, bu seni üzdü, kızdırdı” gibi ifadelerle duygularını gördüğünüzü hissettirerek konuşabilmek, ses tonunuzu yumuşatmak süreci sağlıklı geçirmelerine destek verecektir.” diyor.
Duygu düzenleyici oyunlara çokça yer verin
Amacımız bedende biriken stres ve öfke duygularının dışarı atılmasını sağlamak. Sakinleşmeyi sağlayan nefes teknikleri, yerinde zıplamak, müzik açarak komik danslar etmek, kovalamaca oynamak, kısa yürüyüşler yapmak, çocuk yogası yapmak, hamurla oynamak, suyla oynamak gibi. Bu yöntemleri çocuklarınıza öğreterek kardeşlerin kendi aralarında oynamalarını da teşvik edebilirsiniz.” diyor.İhtiyaçlarını karşılarken bağımsızlığa da teşvik edin Bu dönemde yaşadıkları stres sebebiyle çocuklarımız önceden kazandıkları yetileri sanki unutmuş gibi daha bebeksi konuma gerileyebilirler. Yemeğini kendi yiyen çocuğunuz sizin yedirmenizi isteyebilir, tuvaletine rahatça giden çocuğunuzun altına kaçırması, uyku öncesinde sakinleşmede zorluklar, istediği yapılmadığında uzun süre ağlamak gibi. Böyle durumlarda “sen büyüdün, hadi bakalım kendin yap” ya da “beni çok yoruyorsun, neden böyle davranıyorsun” gibi cümleler kullanmak çocuğunuzun daha öfkeli ve huzursuz olmasına neden olabilir. Bunun tam tersi bir yaklaşımla, örneğin yemeği sizin yedirmenizi isteyen çocuğunuza “anladım bugün benim sana destek olmamı istiyorsun, benim güzel çocuğum annesi yedirsin istemiş, o zaman bir kaşık ben vereyim diğer kaşığı sen al” diyerek ihtiyacı karşılamak ama kendisinin bu yetisini de destekleyici bir yerden karşılık verebilmek önemli.