hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Diz yaralanmalarında nelere dikkat edilmeli ?

    Diz yaralanmalarında nelere dikkat edilmeli
    expand

    Diz eklemi, spor yaralanmalarında en sık etkilenen eklemdir. Bunda diz ekleminin anatomik ve bağ yapısının etkisi büyüktür. Diz ekleminde 4 adet bağ (ligaman) bulunmaktadır. Bunlar iç yan bağ, dış yan bağ, ön çapraz bağ ve arka çapraz bağdır. Diz ekleminin dengesi büyük oranda bu bağlar sayesinde korunur ve bu nedenle spor aktiviteleri sırasında zorlayıcı hareketlerde bu bağların yaralanma ihtimali yüksektir. Diz ekleminin spor yaralanmalarından en çok etkilenen eklem olduğunu belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yakup Yıldırım, diz yaralanmaları hakkında merak edilenleri anlattı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Diz yaralanmalarında nelere dikkat edilmeli

    İÇ YAN BAĞ: Diz eklemi travmalarında en sık yaralanan bağdır. Ayağa veya dize içeriden dışarıya doğru uygulanan kuvvet sırasında dizin iç bölümüne aşırı yük binmesi sonucunda iç yan bağ zedelenmesi olabilir. Bu bağ yaralanmasının dereceleri vardır. 1.derece zedelenmede bağda sadece esneme vardır. 2. derecede kısmi yırtık, 3. derecede ise tam yırtık vardır. İç yan bağ zedelenmesinin derecesine göre dizin iç tarafında ağrı ve zorlamalarla birlikte dizde dışarıya doğru açılma oluşabilir. İç yan bağın kanlanması oldukça iyidir ve eklem dışı bir bağ olduğu için iyileşme oranı oldukça yüksektir. Tüm iç yan bağ yırtık dereceleri göz önüne alındığında ameliyatsız iyileşme oranı %90-95 civarındadır. Akut dönemde ödem giderici ilaçlar, buz tedavisi ve istirahat önerilmektedir. İyileşme döneminde 3-6 hafta süreyle açı ayarlı dizlik kullanılması hem hızlı iyileşme hem de iyileşme döneminde ağrının azaltılması nedeniyle tavsiye edilmektedir. 1,5-2 aylık takip sonrasında ağrısı veya dizde gevşekliği bulunan hastalarda cerrahi tamir gerekebilir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    DIŞ YAN BAĞ: Dış yan bağ yaralanmaları iç yan bağ yaralanmalarına göre çok daha nadir görülmektedir. Dışarıdan içeriye doğru ayak veya diz bölgesine yapılan travmalar sonrasında oluşabilir. Dizin dış tarafında ağrı ve dizde hareket zorluğu oluşur. İç yan bağ gibi dış yan bağın da iyileşme oranları oldukça yüksektir. İç yan bağ zedelenmesinde olduğu gibi erken dönemde buz ve istirahat ağrıların giderilmesi için önemlidir. 3-6 hafta açı ayarlı dizlik kullanımıyla hastaların büyük çoğunluğunda cerrahi tedaviye ihtiyaç duymadan iyileşme mümkündür.

    ÖN ÇAPRAZ BAĞ: İç ve dış yan bağ zedelenmelerin tersine, ön çapraz bağ yaralanmaları direk travmadan ziyade vücudun, dizin kendi etrafında dönmesiyle oluşmaktadır. Hastaların büyük bir bölümü bunu dizinin dönmesi olarak tarif eder. Ön çapraz bağ eklem içinde bir bağ olduğu için yırtılması durumunda diz ekleminde ilk 24 saat içerisinde şişlik oluşur. Bu şişlik dizde hem hareket kısıtlılığına hem de ağrıya sebep olur. Hızlı oluşan şişliğin giderilmesi için erken dönemde bandaj ve dizlik kullanımı, istirahat ve buz uygulaması önemlidir. Ön çapraz bağ hem yapısı hem de eklem içi yerleşimi olması nedeniyle kendiliğinden iyileşebilen bir bağ değildir. Aktif spor yaşantısı bulunanlarda, genç hastalarda cerrahi tamir gereklidir. Ayrıca aktif spor yaşantısı olmamasına rağmen günlük aktivitelerde dizinde boşluk ve boşalma hisseden hastalarda da cerrahi tamir önerilmektedir. Ön çapraz bağ fonksiyonel bir bağdır. Yırtılması ve dizde boşluk oluşturması durumunda dizde makro ve mikro hareketler olacağı için erken dönemde dizde aşınma gelişme ihtimali vardır. Bu nedenle özellikle genç hastalarda ön çapraz bağ tamiri önerilmektedir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    ARKA ÇAPRAZ BAĞ: Ön çapraz bağa göre çok daha nadir yaralanan bir bağdır ve ön çapraz bağın tersine genelde direk travma sonrasında yırtılır. Tipik olarak önden arkaya doğru olan diz yaralanmalarında görülür. Buna örnek olarak araç içi trafik kazalarında dizin ön tarafa çarpması verilebilir. Arka çapraz bağ da eklem içi bir bağdır ve kendiliğinden iyileşmesi mümkün değildir. Fakat hem cerrahisinin daha komplike olması hem de cerrahi sonuçlarının ön çapraz bağ kadar iyi olmaması nedeniyle dizde ciddi gevşeklik yapmadığı sürece arka çapraz bağ yırtıklarının takibi önerilmektedir. Günlük aktiviteler sırasında dizde gevşeklik olması durumunda arka çapraz bağ tamiri cerrahi olarak yapılmalıdır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    MENİSKÜS YIRTIĞI CERRAHİSİ NASIL YAPILIYOR?

    Her dizde iç (medial) ve dış (lateral) tarafta yerleşimli olmak üzere 2 menisküs vardır. Menisküslerin yük dağılımını dengelemek, eklem kıkırdağına birim alana binen yükü azaltmak, dizin dengesini sağlamak gibi önemli görevleri vardır. Bu görevleri nedeniyle menisküsler diz dinamiğinde ve statiğinde çok önemlidirler. Menisküs yırtıkları dizde en sık karşılaşılan problemdir. Travmatik ve dejeneratif olabilirler. Travmatik yırtıklar genelde gençlerde spor yaralanmaları başta olmak üzere darbeyle meydana gelen yırtıklardır. Dejeneratif yırtıklar ise, daha ileri yaşlarda menisküsün sıvı kaybıyla beraber elastikiyetini kaybetmesi sonucunda günlük aktiviteler sırasında bile oluşabilecek yırtıklardır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Menisküs yırtıklarının başlıca 3 şikayeti vardır. Bunlar; ağrı, takılma-kilitlenme gibi mekanik şikayetler ve diz ekleminde şişliktir. En sık görülen şikayet ise ağrıdır. Hastaların büyük bir bölümünü tedavi için arayışa iten sebep de ağrıdır. Menisküs yırtıklarında ağrı ilaçlarla veya fizik tedavi gibi desteklerle azalsa da, menisküs yırtığının iyileşmesi mümkün değildir. Bunda en önemli sebep menisküsün iyileşmeyi sağlayacak kanlanmasının son derece zayıf olmasıdır. Bu nedenle destek tedavileriyle ağrı şikayeti azalsa da, hastanın şikayetinin devam ettiği durumlarda cerrahi gereklidir.

    Son olarak menisküs yırtığının cerrahisi hakkında konuşan Prof. Dr. Yakup Yıldırım, “Menisküs yırtığının cerrahisi kapalı yöntem denilen artroskopi ile yapılmaktadır. Bu yöntemde yırtık küçük ve dikilemeyecek özellikteyse sadece yırtığın etkilediği bölüm alınmakta, eğer dikilebilecek özellikteyse dikilmektedir. Her ne kadar tercihimiz her zaman menisküsü korumak amacıyla menisküsün dikilmesi olsa da, her yırtıkta bu mümkün olmamaktadır. Yırtık menisküs bölümü alındıktan sonra hasta üzerine basarak yürüyebilmekte ve 2-3 günlük istirahat döneminden sonra günlük yaşantısına dönebilmektedir. Menisküsün dikildiği durumlardaysa 6 hafta süreyle üzerine basmaması gerekmekte ve günlük hareketlerini koltuk değneğiyle gerçekleştirmektedir.” diyerek sözlerini noktaladı.

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow