Gebelik takipleri sırasında özellikle ikinci trimestır döneminde başlayan ve doğuma kadar devam eden doğuma hazırlık eğitimleri bu konuda gebelerimize büyük destek sağlamaktadır.Özellikle normal doğumla çocuk sahibi olmak isteyenlerin ve doğum sancılarından korkan tüm kadınların bu tür kurslara katılmalarını öneriyorum. Bu tür kurslarda bebek bekleyen diğer çiftlerle bir araya gelerek benzer endişelerin başkaları tarafından yaşandığı görmek ve bunu paylaşma fırsatı bulmak yalnızlık hissini ortadan kaldırarak iç huzuru sağlayabilir. Bu kurslarda özel olarak öğretilen geliştirilmiş gevşeme, dikkatin uzaklaştırılması, kas kontrolü ve solunum teknikleri ağrı algısının azalmasını sağlar, beynimizin rahimde ağrıya neden olan uyarılarını baskılar. Ayrıca bu kurslara çift olarak katılmak baba adayının hamilelik sürecine daha fazla katılmasını ve bebek bekleyen çiftlerin birlikte daha fazla vakit geçirmelerini sağlar” ifadelerini kullandı. Doğum öncesinde rahatlatan aktivitelere vakit ayırmayı öneren Sönmezer, “Bu aktiviteler stresinizi azaltmanıza yardımcı olacaktır. Doğum sonrasındaki hayatınızı planlamaya çalışın; Nerede doğum yapacağınız, doğumunuza girecek doktorunuz , doğum esnasında sizinle birlikte olacak yakınlarınız, hastanede sizin yanınızda kalacak yakınlarınız, eve döndükten sonra size destek olacak kişiler, çalışıyorsanız iş yerinizle ilişkiler, ekonomik parasal ve gündelik yaşam gibi konuları doğumdan önce planlayın. Bunları eşinizle paylaşın. Planlı bir şekilde doğumu beklemek, doğum anksiyetenizi ve gerginliğinizi azaltacaktır. Tüm çabalarınıza rağmen doğum korkunuz günlük yaşamınızı olumsuz etkileyecek derecede ise ve bunlarla tek başınıza baş edemediğinizi hissederseniz profesyonel yardım alın. Doğum korkusunun normalin çok üzerinde yaşanması, hamile kişinin depresyonda olduğuna dair bir işaret olabilir. Ayrıca bu korkunun aşırı olmasının, doğum sonrası depresyon yaşanmasında etkili olduğuna dair araştırmalar bulunmaktadır. Hamilelik depresyonu ve doğum sonrası depresyonun ise anne-çocuk ilişkisinde olumsuzluklara yol açtığı bilinmektedir. Anne-çocuk ilişkisinin sağlıklı bir şekilde kurulabilmesi ve bebeğin sağlıklı olabilmesi için annenin fiziksel ve ruhsal sağlığı önemlidir. Tüm anne adaylarına , huzur ve keyif içinde tecrübe edecekleri, bebeklerini sağlıklı bir şekilde kucaklarına alacakları, kolay ve sorunsuz doğumlar diliyorum” dedi.