Geçici inmenin, yaklaşmakta olan bir inmenin habercisi olabileceğini bildiren Özcan, “Geçici inmede beyinde sinir sistemine ait bulgular oluşturacak kadar yeterli bir süreyi kapsayan beyin iskemisi dediğimiz kanlama azlığı olur. Fakat bu iskemik durum kısa süreli ve beyin dokusunda kalıcı bir hasara neden olmaz. Şikayetler aniden başlar genellikle birkaç saniye veya dakika sürer. 24 saat içinde tüm belirtiler sinir sisteminde hiçbir kayba neden olmadan kaybolur. Genellikle damarlardaki plaklardan kopan küçük pıhtılar nedeniyle oluşur. Bunun dışında tansiyondaki dalgalanmalar da neden olabilir.” değerlendirmelerinde bulundu.
"İnme tedavisine zaman kaybedilmeden başlanması hayati önemde"
Özcan, inme tedavisine zaman kaybedilmeden, inmenin tipine ve hastanın kliniğine yönelik olarak başlanması hayati önem taşıdığını ifade ederek, "İskemik inme tedavisinde hastaneye ilk saatlerde başvuran hastalara toplardamar yoluyla pıhtı eritici ilaçlar verilebilmekte ya da tıkanan damardaki pıhtı girişimsel yöntemlerle çıkarılabilmekte. Böylece kan akımı tekrar sağlanarak hasarın kalıcı hale gelmesi ya da hasarlı alanın büyümesi engellenir." ifadelerini kullandı.Beyin kanaması olan hastalarda da hastanın durumuna göre ve nedene yönelik olarak sıkı takip, medikal tedavi, anjiyografik girişimler ya da cerrahi tedavilerin gerekebileceğini aktaran Özcan, inme geçiren hastalarda tekrarların önlenmesi amacıyla tansiyon, kolesterol ve kan şekerinin kontrol altında tutulması, sigaranın bırakılması, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizin mutlaka benimsenmesi, doktor tarafından kullanılması önerilen ilaçların düzenli olarak kullanılması gerektiğini belirtti.