Meme kanserinde erken teşhis, tedavi başarısını yüzde 90’lara çıkarıyor
Meme kanseri vakalarının genç yaş grubunda artış gösterdiğine dikkat çeken Radyoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Murat Oynak, "1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı" kapsamında yaptığı açıklamada, erken tanı sayesinde tedavi başarı oranının yüzde 90’lara ulaşabildiğini söyledi.
Meme kanserinden tamamen korunmanın mümkün olmasa da, bazı yaşam tarzı değişiklikleri ile riskin azaltılabileceğini belirten Uzm. Dr. Murat Oynak, "Sağlıklı beslenme ve ideal kilo kontrolü: Akdeniz tipi beslenme modeli öneriliyor. Düzenli egzersiz: Haftada en az 150 dakika orta şiddette fiziksel aktivite riski %20-30 oranında azaltabilir. Alkol ve sigara kullanımı: Bu alışkanlıklar meme kanseri riskini artırır. Sınırlandırılması önerilir. Emzirme: Toplamda 12 ay ve üzeri süreyle emzirme, meme kanserine karşı koruyucudur. Genetik danışmanlık: Aile öyküsü olan bireyler BRCA1 ve BRCA2 testleri için uzmana başvurmalı. Düzenli kontroller: Ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılmalı. 40 yaşından sonra ise yıllık mamografi ihmal edilmemeli" şeklinde konuştu.
Uzm. Dr. Oynak, meme kanserinde görüntüleme yöntemlerinin hastalığın belirti vermeden teşhis edilmesinde hayati rol oynadığını vurgulayarak, "Tarama yöntemleri sayesinde kanser çok erken aşamada saptanabiliyor. Bu da tedavi sürecinde hem başarıyı artırıyor hem de hastanın yaşam süresini ve kalitesini yükseltiyor" dedi.
Görüntüleme yöntemleri
Dr. Oynak, meme kanseri taramasında kullanılan başlıca yöntemleri, "Mamografi: 40 yaş üstü kadınlar için altın standart tarama yöntemidir. Erken evre kanserleri tespit ederek ölüm oranlarını yüzde 20-40 azaltır. Ultrasonografi: Genç yaşta ya da yoğun meme dokusuna sahip kadınlarda mamografiye ek olarak kullanılır. MRI (Manyetik Rezonans Görüntüleme): Yüksek risk grubundaki kadınlar için önerilir. Daha detaylı görüntüleme sağlar. Biyopsi: Görüntüleme ile şüpheli kitle saptandığında kesin tanı için kullanılır" şeklinde sıraladı.