hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Gebelerin korkulu rüyası: Komplikasyonlar

    Gebelerin korkulu rüyası: Komplikasyonlar
    expand

    Hamilelik, hormonal ve fiziksel değişimlerin yaşandığı bir süreçtir. Bu süreçte hem hamilelik döneminin doğal etkileri, hem de gebelik komplikasyonları meydana gelmektedir. Bu komplikasyonlar gebelerin negatif bir psikolojiye girmesine neden olabiliyor. Peki bu komplikasyonlar nelerdir? Yaşanması durumda neler yapılmalıdır? Kadın Doğum ve Perinatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Ekiz konuyla ilgili detaylı bilgiler verdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Perinatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Ekiz, “Hamilelik döneminde mide bulantısı ve kusmalar tamamen normal belirtilerdir. Hormonal değişimler sebebiyle meydana gelen kusma ve bulantı eğer aşırı ise, anne adayı kilo kaybı yaşıyorsa direkt olarak doktoruna haber vermelidir

    Bu gibi durumlarda tedavi ile sorunlar kontrol altına alınmaktadır. Sabah kusmaları için alınabilecek önlemler ise:

    Beslenme alışkanlıklarda değişim,
    Dinlenme,
    Antiasitler,
    Kusma önleyici ilaçlar ile durum kontrol altına alınabilir.
    Eğer kusmalar çok şiddetli olursa, kişinin hastaneye yatırılması gerekli olabilir” dedi.

    Şeker yükleme testinin zararı yok

    Ekiz, “Gebelikte artan kan şekerine uygun oranda insülin üretilmesi mümkün olmadığında, şeker problemi ortaya çıkmaktadır. Anne adayı eğer gebelikten önce diyabet ise, hamilelik döneminde bu duruma uygun önlemler alınarak süreç kontrol altına alınmalıdır.

    Fakat bazı durumlarda gebelik şekeri, hamilelik döneminde ortaya çıkmaktadır. Gebelik şekeri kontrol altında tutulduğunda, herhangi bir sorun yaşanmadan hamilelik süreci sağlıklı bir şekilde tamamlanacaktır. Gebelik şekerinin tespiti için idrar testi ve şeker yükleme testi yapılabilmektedir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu testler her gebelikte yapılmaktadır. İsmi halk arasında “şeker yükleme testi” olarak bilinen ve bilimsel adı “Glukoz Tolerans Testi” olan gebelik şekeri hastalığının tanı testinin bu dönemde anneye veya fetüse bir zararı yoktur” ifadesinde bulundu.

    Yüksek tansiyon ve gebelik zehirlenmesi

    Preeklampsi veya halk arasında “gebelik zehirlenmesi” olarak da bilinen hastalığın özellikle ilk gebeliklerde, ileri anne yaşında, çoğul gebeliklerde ve obez gebelerde daha sık görüldüğünü belirten Doç. Dr. Ali Ekiz, “Preeklampsi, hamilelikte yüksek tansiyon ile yakından ilişkili bir durumdur. Genellikle hamileliğin 20. haftasından sonra tansiyonun 140/90 mmHg üzerinde seyretmesi ve idrarda protein çıkması ile kendini gösterir.

    Hastalık, gebeliğin 32. haftasından önce gelişmişse erken, sonrasında gelişmişse geç gebelik zehirlenmesi olarak değerlendirilir. Özellikle erken gebelik zehirlenmesinin önceden belirlenmesi ve önlenmesi bugün tüm dünyada kadın hastalıkları, doğum uzmanları ve perinatologların en çok önemsediği konuların başında gelmektedir.

    Gebelikte erken doğumların ikinci en sık sebebidir. Anne ya da fetüse zarar verme olasılığı yüksek bir komplikasyondur. Teşhis, takip, tedavi ve doğum zamanlamasının tamamen hastaya göre belirlenmesi gereken bu komplikasyonun perinatoloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi ve yönetilmesi önemlidir” dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kanama durumunda doktora başvurun

    Ekiz, “Gebelik döneminde düşük tanımı, Fetüsün kalp atışlarının aniden durması veya gebelik ürünlerinin kanama ve sancı ile rahimden dışarı atılmasını ifade eder. Eğer hamileliğin sonlanması gebeliğin 20. haftasından önce meydana geliyorsa bu durum düşük, 20. haftasından sonra meydana geliyorsa erken doğum olarak adlandırılmaktadır.

    Çeşitli durumlarda düşük hiçbir sorun yokken meydana gelebilir. Özellikle hamilelik döneminde görülen kanamalarda sakin kalarak ancak vakit kaybetmeden doktorla ile iletişime geçmekte fayda vardır” dedi.

    Amniyon sıvısı azlığı

    Ali Ekiz, “Amniyon kesesi; bebeğin anne karnının içinde yaşadığı, bebeği koruyan bir sıvı kesesidir. Amniyon sıvısı eğer gereğinden az ise, öncelikle nedeni detaylı bir şekilde araştırılmalı ve sonrasında özel bir takip uygulanmalıdır. Bu gibi durumlarda erken doğum meydana gelebilir” dedi.

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow