hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Gürültü ve kulaklıkla yüksek sesle müzik dinlemek aşamalı olarak işitmenin azalmasına yol açıyor

    Gürültü ve kulaklıkla yüksek sesle müzik dinlemek aşamalı olarak işitmenin azalmasına yol açıyor
    expand

    Uyku çok boyutlu, aktif bir durum ve normal uykunun iki karakteristik evresi var. NREM uykusu sessiz uyku, yavaş uyku olarak da ifade ediliyor. NREM uyku da kendi içinde üç evreye ayrılıyor. Uykunun diğer evresi ise REM uykusu. Bu evre, hızlı göz hareketlerinin olduğu, halk arasında "derin uyku" olarak tanımlanan uyku dönemi. REM uykusunda hızlı göz hareketleri ile birlikte solunum kasları gibi önemli bazı iskelet kasları haricinde kas hareketi gözlenmiyor. Derin uyku, hem ruhsal hem de bedensel sağlığımızı açısından çok önemli. Üstelik derin uykunun eksikliği çocuklarda gelişim geriliğine, erişkinlikte ise deri altı yağ dokusunun artması, bilinen tanımı ile şişmanlığa yol açıyor!

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İşitme sistemi, genel anlamda belirli bir ses çevresi ve şiddetteki ses aralığına cevap verecek şekilde organize oluyor. Bu nedenle de uzun süren yüksek şiddetli seslerin, işitme sistemine kalıcı hasar verebildiğinin söyleyen Odyolog Doktor Bahtiyar Çelikgün, “Bu tür durumlarda çınlamanın ve kalıcı işitme kaybının yaşanması mümkün. İşitme kaybının en sık görülen sebeplerinden biri aşırı derecede sese maruz kalmak. Bu noktada maruz kalınan sesin frekansı, şiddeti ve süresi oldukça önemli. Özellikle marangozluk gibi sürekli yüksek sesli makinelere maruz kalan bireyler, yüksek sesle üretim yapan fabrika çalışanları ve yine yüksek sesle müzik yapan eğlence merkezi çalışanları işitme kaybı riski taşıyor” açıklamasında bulundu.

    İstenmeyen ses olarak nitelendirilen gürültü, iş yeri çalışanlarını ve çevredeki insanların sağlığını da çevresel faktörlerden kaynaklı olarak olumsuz etkileyebiliyor. Bunun yanı sıra genetik faktörlerin de işitme kaybında önemli bir etken olduğunu söyleyen Odyolog Bahtiyar Çelikgün, “Örneğin diş hekimlerinin kullandıkları ekipmanların, yalnızca belirli yüksek frekansları etkilediği biliniyor. Bununla beraber, havaalanı yer hizmetinde çalışanlar, marangozluk gibi çalışma alanı içerisinde sürekli yüksek sesli makinelere maruz kalan bireyler, yüksek sesle üretim yapan fabrika çalışanları ve yine yüksek sesle müzik yapan-çalan eğlence merkezi çalışanları da risk grubu arasında yer alıyor. Bu tür durumlarda, seslere maruz kalma süresi önemliyken, ani patlama gibi 140 dB’i geçen seslerde süreden ziyade patlama şiddeti önemli oluyor ve doğrudan işitmede kalıcı hasara neden olabiliyor” dedi.

    Yüksek sesli müzik dinlemek işitme kaybına yol açabiliyor Gürültü kaynaklı işitme kaybına neden olan bir diğer önemli konunun ise yüksek sesli müzik dinleme alışkanlığı olduğunu hatırlatan Odyoloji Uzmanı Bahtiyar Çelikgün, “Gençler arasında popüler olan yüksek sesle müzik dinleme alışkanlığı, keyifli olduğu kadar riskler içeren bir hobi. Özellikle kulağı tamamen tıkayan kulaklıkların, kulak kanalındaki ses basıncını daha da artırması, kulak sağlığı da riske atıyor. Bu konuda yapılan araştırmalar da yüksek seste uzun süre müzik dinlemenin, çınlama ve kalıcı türde işitme kaybına yol açabileceğini gösteriyor” şeklinde konuştu.

    Dinleyiciler kadar müzisyenlerin de risk altında olduğunu hatırlatan Çelikgün, “Örneğin, bu konuda yapılan araştırmalara göre klasik müzik ile ilgilenen müzisyenlerin yaklaşık yarısında farklı şiddetlerde işitme becerilerinde azaltma olduğu görülüyor. Bu nedenle, yüksek sesli ortamlarda çalışan, uzun süre kulaklık ile müzik dinleyen, çok yüksek olmasa bile sürekli belirli seslere maruz kalan ve profesyonel olarak müzik ile ilgilenen bireylerin ilerleyen yıllarda işitme kaybında sorun yaşamaması için işitme kontrollerini düzenli yaptırmaları öneriliyor” dedi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow