hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Haftada 2 buçuk saat egzersiz insülin seviyesini düşürüyor!

    Haftada 2 buçuk saat egzersiz insülin seviyesini düşürüyor
    expand

    Uzmanlar, vücut ağırlığındaki yüzde 5 azalmanın bile insülin direncini azalttığını vurguluyor. Buna göre kan şekeri düzeylerinin kontrol altına alınabilmesi için diyabet hastalarına hekim kontrolünde haftada toplamda 150 dakika egzersiz ve oluşturulacak diyet programına uyulmasını önemle tavsiye ediliyor. Çünkü tedavi edilmeyen şeker hastalığı mikrovasküller ve makrovasküler olmak üzere, böbrek hasarından sinir harabiyetine, diyabetik kalp hastalığından periferik arter hastalığına kadar pek çok ciddi hastalığa zemin hazırlıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Diyabet hastalığı, ülkemizde ve dünyada en sık rastlanan kronik hastalıklar arasında yer alıyor. Halk arasında “şeker hastalığı” olarak bilinen diabetes mellitusun, kanda glukoz (şeker) seviyesinin normalin üzerine çıkmasıyla meydana geliyor.

    Birçok farklı önemli hastalığın oluşumunda birincil neden olarak karşımıza çıkan diyabette tedaviye tam olarak uyulması büyük önem taşıyor. Uzun süre yüksek seyreden kan şekeri; kardiyovasküler sistem, böbrekler ve gözler başta olmak üzere tüm vücutta kalıcı hasarlara yol açtığından diyabet teşhisi konulan bireylerin derhal diyabet eğitimi alması, diyetisyen tarafından uygun görülen beslenme programına tam olarak uyması gerekiyor.

     

    Diyabet hastalığında en öncelikli tedavinin diyet ve egzersiz ile ideal kiloya ulaşmak olduğunu vurgulayan İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ayhan Levent, kilolu ve insüline dirençli obez bireylerde vücut ağırlığında yüzde 5 civarındaki azalmanın bile insülin direncini azalttığın belirtiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Buna göre "enerjinin yüzde 30’undan azının yağlardan karşılanması, düzenli fiziksel aktivite ve düzenli kilo izlemi içeren yaşam tarzı değişikliği ile hastanın başlangıçtaki vücut ağırlığı yüzde 5-7 oranında azalabilir.” ifadelerini kullanıyor.

    Vücut ağırlığının azaltılmasında ilaç tedavisi, yaşam tarzı değişikliği ile fiziksel aktivite kombine edildiğinde yüzde 5-10 oranında ağırlık kaybı sağlanabiliyor.

    Yrd. Doç. Dr. Levent, “Haftada 4 - 5 güne yayılacak şekilde yapılacak fiziksel aktivite ile hem kilo verilmesi sağlanabilir, hem de kan şekeri düzeyleri kontrol altına alınabilir." diyor ve haftada toplamda 150 dakikalık egzersiz programı tavsiye edildiğini ifade ediyor.

    Yapılacak egzersizler bisiklete binme, tempolu yürüyüş yapma ya da yüzme şeklinde olabilir. Özellikle 35 yaşını geçenlerde yüksek tempolu spor önermiyoruz.

    İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ayhan Levent, ‘Diyabet hastaları kan şekerlerini kontrol altında alacak tedavileri uygulamazlarsa diyabetin akut ve kronik komplikasyonları meydana gelebilir.’ diyor ve kontrol altına alınmayan diyabete bağlı oluşabilecek sorunları şu şekile sıralıyor:

    Diyabetin akut komplikasyonları hayatı tehdit edip ölüm ile sonuçlanabilir. 

    Kan şekerleri uzun süre yüksek seyrederse diyabetin kronik komplikasyonları meydana gelir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Diyabetin kronik komplikasyonları mikrovasküler yani küçük damar tutulumu ve makrovasküler olarak adlandırılan büyük damar tutulumu şeklinde olabilir.

    Kan şekeri yüksekliğinin derecesi, mikro ve makrovasküler komplikasyonlar ve tüm ölüm nedenleri arasında doğrusal bir ilişki vardır.

    Diyabet hastalığında dikkat edilmesi gerekenler ve önerilen tedavi ilkelerine uyulmadığı durumlarda kan şekerinin yüksek seviyelerde seyretmesi, başta diyabetik kalp hastalığı, nöropati, nefropati ve retinopati olmak üzere birçok sağlık sorununa yol açar.

    Bu nedenle eğer birey diyabet hastalığına sahipse kontrollerin düzenli olarak yapılması ihmal edilmemeli.
     
    Yrd. Doç. Dr. Ayhan Levent, tedavi uygulanmadığında oluşabilecek mikrovasküler ve makrovasküler komplikasyonlardan şöyle bahsetti:

    Şeker hastalığına bağlı mikrovasküler komplikasyonlar

    Diyabetik Nefropati - Böbrek hasarı: Son dönem böbrek yetersizliğinin en sık nedeni diyabettir. Diyabetli hastaların yüzde 20-30’nda diyabetik nefropati gelişir. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Diyabetik Nöropati - Sinir harabiyeti: Diyabetli bireyde; ellerde ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yanma gibi şikayetlerin varlığı diyabetik nöropati açısından hekimi şüphelendirmeli. Diyabetik nöropatide esas risk faktörünün kan şekeri yüksekliği olduğu yapılan çalışmalarla kanıtlandı. Bugün için diyabetik nöropatinin önlenmesi ve tedavisinde en etkin yöntem kan şekeri düzeyinin iyi kontrol altında tutulmasıdır.

    Diyabetik Retinopati - Göz retinasında hasar oluşumu: Erişkin yaştaki diyabetli hastalarda en önemli körlük nedeni diyabetik retinopatidir. Tip 1 diyabetli hastalarda tanıdan 5 yıl sonra başlayarak puberteden (ergenlik) itibaren yılda bir retinopati taraması yapılmalıdır. Tip 2 diyabetlilerde tanı konduğu anda retinopati taraması yapılmalıdır.
     

    Diyabetik kalp hastalığı: Koroner arter hastalığı, diyabetik kardiomiyopati ve hipertansiyon şeklinde olabiliyor. Koroner arter hastalığı, diyabetik hastalarda morbidite ve mortaliteyi asıl etkileyen kardiyovasküler hastalıktır. Diyabetik hastalar sağlıklı bireylere göre kardiyovasküler hastalık açısından 4 kat artmış riske sahiptirler.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Preferik arter hastalığı: Diyabetlilerde bacak ve ayak amputasyonları normal populasyona göre 5 kat daha fazladır. Bunun nedeni diyabetlilerde gelişen nöropati, iskemi, immün sistem bozukluklar, yetersiz hijyen, görmede azalma ve yaşlanmadır.

    Serebrovasküler hastalık: Diyabette inme riski 2-6 kat oranında artış gösterdi. Diyabetiklerde inmeler daha ölümcül oluyor ve daha fazla işlev ve doku bozukluğu bırakıyor. 

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow