FAZLA KİLO TEHLİKESİ
Annenin bu dönemde fazla kilo alması gestasyonel diyabete, obeziteye, metabolik sendroma neden olabilir, makrozomi dediğimiz bebeğin doğum ağırlığının dört buçuk kilodan daha fazla olmasına neden olarak bebeğin çeşitli hastalıklara yakalanma riskini arttırabilir. Bu süreçte alınması gereken kilo annenin hamile kalmadan önceki kilosuna bağlıdır. Gebelik öncesi normal kiloda olan birinin gebelik süresince toplam 12-14 kg arasında bir kilo kazanımı beklenir. Gebelik süresince yetersiz D vitaminine bağlı anneler erken doğum riskiyle karşı karşıya kalabiliyor, bebek yeteri kadar kilo alamadığı için düşük doğum ağırlıklı olabiliyor. Somon, uskumru gibi yağlı balıklar D vitamininden zengin olsa da D vitaminin besinlerle alımı sınırlı. D vitamini güneş ışığına maruziyetle birlikte deride sentez ediliyor. Özellikle hamilelik döneminde artan D vitamini ihtiyacını karşılamak için gebelerin yaz aylarında her gün yarım saat baş, yüz, el, kol ve bacaklarını güneş ışınlarıyla doğrudan temas ettirmesi D vitamini üretimini destekliyor. Ayrıca Sağlık Bakanlığı gebelik döneminde artan bu ihtiyacı karşılamak için D vitamini desteği programı başlatmıştır. Gebeliğin 12. haftasından itibaren gebelik süresince altı ay ve doğum sonrası altı ay olmak üzere toplam 12 ay günlük 1200 IU (9 damla) D vitamini başlaması öneriliyor.
D VİTAMİNİ, FOLİK ASİT VE DEMİR
Hamilelik döneminde kan hacminde değişiklikler meydana gelir, bebeğin vücuduna kan sağlanır bu nedenle demir ihtiyacı 2 kat artar. Eğer gebelik süresince demir ihtiyacı yeteri kadar karşılanmazsa anemi, erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek, annede yetersiz kilo kazanımı gibi sağlık sorunlarına neden olarak anne ve bebeğin ölüm riski artar. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı gebeliğin dördüncü ayından itibaren gebelik süresince altı ay ve doğum sonrası üç ay olmak üzere toplam dokuz ay günlük 40-60 mg elementer demir desteğini önermiştir. Bununla birlikte anne adayı demirden zengin az yağlı kırmızı et, koyu yeşil yapraklı sebzeler, yağlı tohumlar, yumurta, pekmez gibi besinleri de tüketmeyi ihmal etmemelidir. Bu besinlerin maydanoz, biber, ıspanak, çilek, limon gibi C vitamininden zengin meyve ve sebzelerle birlikte tüketilmesi demirin emiliminin daha da artmasını sağlar. Folik asit özellikle sinir sisteminin gelişiminde önemli bir rol oynuyor. Hamilelik döneminde folik asitten yetersiz beslenen gebelerin bebeklerinde nöral tüp defekti hastalığı olan beyin ve omuriliği oluşturacak olan tüpün embriyonunun gelişimi sırasında düzgün kapanamaması sonucu gerçekleşen spina bifida görülüyor. Ayrıca bu dönemdeki yetersiz folik asit düzeyleri düşük riskini yükseltiyor. Gebeliğin ilk dört haftasında bebeğin beyin ve omurilik gelişimi tamamlandığı için gebelik planlayan kadınlara gebelik öncesi dönemden başlayarak günlük 400 mcg folik asit desteği verilmesi ve gebeliğin ilk 3 ayı boyunca bu desteğin devam etmesi tavsiye ediliyor. Ayrıca ıspanak, kuşkonmaz, mercimek, fasulye gibi folik asitten zengin kaynakların gebelik süresince tüketilmesini öneriyorum.