hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    İnsülin direnci nasıl anlaşılır? İnsülin direncini kırmak için neler yapılmalı? 

    İnsülin direnci nasıl anlaşılır İnsülin direncini kırmak için neler yapılmalı
    expand

    Günümüz hastalıklarından birisi olan insülin direnci, küçükten büyüğe birçok kişinin başına gelen bir problemdir. İnsülin direnci oluşmaması için yapılması gereken birçok şek olduğu gibi insülin direncini kırabilmek için yapılması gereken bazı şeyler de var. Peki, insülin direnci nasıl anlaşılır? İnsülin direncini kırmak için neler yapılmalı? (Posta)

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İnsülin direnci belirtileri ile sağlık kuruluşlarına başvuru sonrasında hekimler tarafından öncelikle kişinin tıbbi öyküsü ve fizik muayenesi gerçekleştirilir. Peki, insülin direnci nasıl anlaşılır? İnsülin direncini kırmak için neler yapılmalı?

    İnsülin direncinin tanısı için açken yapılan kan şekeri ve insülin testi belirleyicidir. Gerekli durumlarda “Şeker yükleme testi” ile kan şekeri ile insülin değerlerinin değişimine bakarak değerlendirme yapılabilir. İnsülin direnci hesaplama amacıyla kullanılan HOMA kriterleri; kan şekeri ve insülin değerlerinden hesaplanan matematiksel bir formülün sonucudur. Ayrıca kan yağları, karaciğer enzimleri gibi bazı veriler de teşhis için yardımcı olabilir.

    İnsülin direnci belirtileri ile sağlık kuruluşlarına başvuru sonrasında hekimler tarafından öncelikle kişinin tıbbi öyküsü ve fizik muayenesi gerçekleştirilir. Bu uygulamaları takiben hekim tarafından istenilen çeşitli tetkikler yardımıyla insülin direnci testi kapsamında değerlendirilebilecek ve kişide insülin direncine işaret edebilecek parametrelerin incelenmesi sağlanır:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    AÇLIK PLAZMA GLUKOZ TESTİ

    En az 8 saatlik açlık süresini takiben kişinin kan dolaşımındaki şeker düzeyinin tayin edildiği bu tetkikte desilitrede 100 miligramın altında tespit edilen glukoz düzeyi normal olarak kabul edilir. 100 ve 125 miligram arasındaki değerler kişide prediyabet (şeker hastalığı öncesi dönem) varlığına işaret edebilir. Desilitrede 126 miligram ve üzerindeki değerler ise şeker hastalığı için tanısal öneme sahiptir.

    Yüksek olarak tespit edilen test sonucu sonrasında bu testin doğrulanması için ilerleyen günlerde tetkik tekrarlanabilir. İki test sonucunda da yüksek tespit edilen kan şekeri düzeyi prediyabet ve diyabet rahatsızlığı için tanısal değer taşır.

    ORAL GLUKOZ TOLERANS TESTİ (OGTT)

    Oral glukoz tolerans testi, açlık sonrası yapılan tetkiki takiben kişiye şeker içeren solüsyonun verilmesini takiben 2 saat sonrasında gerçekleştirilir. Solüsyonun içimini takip eden 2 saatlik süre sonunda yapılan kan analizlerinde kişinin desilitrede 140 miligramın altında kan şekeri düzeyine sahip olması normal olarak kabul edilir.

    OGTT test sonucunun desilitrede 140-199 miligram arasında tespit edilmesi kişide prediyabet gelişimini gösterebilir. 200 miligram ve üzerindeki değerler ise kişide şeker hastalığı varlığı için önemli bir bulgudur.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    HbA1c TESTİ

    HbA1c testi, kişinin son 2-3 aydaki kan şekeri düzeyinin ortalama değerinin aydınlatılması amacıyla kullanılır. Bu değer yüzde olarak hesaplanır. Yapılan test sonucunda kişinin a1c değerinin %5.7’nin altında tespit edilmesi normal olarak değerlendirilir.

    Bu değerin 5.7 ile 6.4 arasında tespit edildiği kişiler prediyabetik dönemde kabul edilirken, 6.5 ve üzerinde HbA1c değerine sahip kişilerde şeker hastalığı mevcut olabilir.

    İNSÜLİN DİRENCİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

    Çeşitli yaşam tarzı değişiklikleri insülin direnci tedavisinin temelinde yer alan uygulamaları oluşturur. Öğünler ile birlikte tüketilen besinlerin düzenlenmesi, alınan kalori miktarının ayarlanması ve yüksek glisemik indeksli gıdalardan uzak durmak, insülin direnci tedavi planlamasının en önemli adımlarını oluşturur.

    İnsülin direnci olan hastaların; kan şekerini yükseltmeyen düşük glisemik indeksli, posa (lif) ve diğer besin öğeleri yönünden de zengin besinleri tercih etmesi gerekir. Patates, havuç, mısır haricinde tüm sebzeler ile birlikte: Barbunya, nohut, kuru fasulye, mercimek gibi baklagiller, kepek, esmer ekmekler, elma ve portakal gibi meyveler diyet menüsünde yer almalıdır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Meyveler içeriğinde bulunan lif, vitamin ve mineraller ile hem insülin direncine hem de vücudun diğer normal fonksiyonlarına katkıda bulunan besinlerdir. Elma, muz, armut, incir ve şeftali insülin direnci olan kişilerde tüketilmesi önerilen meyveler arasında yer alır. Meyvelerin kendisi yerine meyve sularının tüketilmesi bu ürünlerin içerisinde yer alan yüksek düzeydeki şeker sebebiyle önerilmez.

    Sebzeler hem düşük kaloriye sahip hem de lif içeriği bakımından zengin bitkisel besinlerdir. İnsülin direnci hastalarında kan şekeri düzeyinin kontrolünde olumlu etki sağlayabilirler. Domates, kuşkonmaz, taze fasulye, havuç, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler ve brokoli gibi turpgil sebzeler, insülin direnci diyeti kapsamında hastaların tüketmesi önerilen sebzeler arasında yer alır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Besinlerin içeriğindeki lifler çözünebilen ve çözünmeyen lifler olmak üzere 2 gruba ayrılır. Çözünmeyen lifler dışkının kıvamının düzenlenmesini sağlayarak bağırsak hareketlerini kolaylaştırıcı etki gösterir. Çözünebilir lifler ise kolesterolün kontrolü ve iştahın azaltılması gibi özellikleri ile katkı sağlayabilirler.

    Trans yağ asidi, insülin direncini artırarak diyabetin oluşumunu gizli bir silah olarak ateşleyebilir. İnsülin direncini kırmak için besinleri kızartarak pişirme yöntemini bırakmalı, trans yağ açısından zengin tereyağından uzak durmalı, işlenmiş etler olarak nitelendirdiğimiz tüm şarküteri ürünlerinden dolabınızı arındırmalı ve hazır kek dahil paket ürünleri tüketmemeniz önerilir.

    İnsülin direncine kalkan olan beslenmenin omega 3 yağ asidi içeren hayvansal ve bitkisel kaynaklı besinleri tüketmekten geçtiğini unutmayın. Salatalarınıza ya da yoğurdunuza keten tohumu ekleyin, ara öğünlerde ceviz tüketin, haftada en az üç kere somon dahil omega 3'ten zengin yağlı balıkları mutlaka yiyin. Eğer bu besinleri yiyemiyorsanız balık yağı kullanabilirsiniz.

    Her gün en az 30 dakika ve en az haftanın 5 günü olacak şekilde düzenli tempoda yapılan yürüyüşleri hayata geçirmeyi ihmal etmeyin. Böylece spor yaparken kaslarınız ortamda olan şekeri kolayca kullanacak ve insüline ihtiyaç duymadan kalori yakımı başlayacaktır. Eğer düzenli aktiviteye devam ederseniz yağ yakıcı enzimler devreye girecek, depolanan yağlardan da kolayca kurtulmaya başlayabileceksiniz.

    Düzenli egzersiz ile kan şekerinin düşürülmesi, yağ yakımının hızlanması ve kilo verme gibi diyabete karşı olumlu gelişmeler sağlanabilir. Bu gelişmeler aynı zamanda vücudun insüline karşı daha duyarlı olmasına da destek olur. Bahçe düzenleme, yürüme, koşma, yüzme ve dans etme gibi egzersizler insülin direncine sahip kişilerin yapması önerilen fiziksel aktivitelere örnek teşkil ederler.

    Obez veya aşırı kilolu bireyler hem şeker hastalığı hem de bu rahatsızlık ile ilişkili diğer sağlık durumları açısından risk altındadır. Sadece birkaç kilo vererek bile bu problemlere karşı önemli bir adım atılmış olur. Sadece egzersiz ve sağlıklı besleme ile %60’a varan düzeyde insülin direnci düzeltilebilir. Spor yaparken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar da vardır. Yeterli kalp hızı artışına erişilmeli, hareketler arasında gereğinden fazla mola verip vücudu soğutmamalı, kişiye uygun spor yapılmalıdır. Kişisel olarak uygun fiziksel aktivite ve diyet ile birlikte kişinin vücut ağırlığının %7’si kadar zayıflaması Tip 2 şeker hastalığı gelişimini %58 oranda azaltıcı etki yapabilir.

    Düzenli bir gece uykusu vücudun birçok fonksiyonuna katkıda bulunan yaşamın önemli bir parçasıdır. Uykusuzluk ve diğer uyku problemleri sağlık için tehlikeli durumlar olup, enfeksiyon hastalıkları, kalp hastalıkları ve Tip 2 şeker hastalığı gibi problemlere zemin hazırlayabileceği için dikkatli olunmalıdır.

    Vücudun kan şekeri düzeyini düzenlemede etkili bir diğer faktör kişinin stres düzeyidir. Vücudun savaş ya da kaç moduna geçmesi ile stres hormonları olan kortizol ve glukagonun üretimi tetiklenir. Bu hormonlar depo şekerin glikoza çevrilerek vücudun gerekli durumlarda kullanması için kan dolaşımına verilmesini sağlar. Bu etkinin bir sonucu olarak kişinin kan şekeri yüksek bir düzeyde kalır ve bu hormonların etkisinde insülin hormonuna karşı bir direnç gelişimi söz konusu olur. Meditasyon, nefes egzersizleri, düzenli bir gece uykusu ve fiziksel aktivite sayesinde stres düzeyi azaltılabilir ve vücudun insüline karşı daha duyarlı olmasına katkı sağlanabilir.

    Çay şekeri, reçel, marmelat, pekmez, bal, tatlılar, kurabiye, kek, pasta, bisküvi, çikolata, gofret, beyaz ekmek, mısır ve mısır ekmeği, mısır gevreği, pirinç, şehriye, erişte, makarna, muz, incir, üzüm, kavun, karpuz, kayısı hariç kuru meyveler, hazır meyve suları ve asitli meşrubatlar gibi besinler olabildiğince az tüketilmelidir.

    Tip 2 şeker hastalığında bir miktar insülin vücut tarafından üretilir fakat ihtiyacı karşılayacak yeterlilikte olmadığından Tip 2 diyabetli kişiler, kan şekerini düşürmek için oral hipoglisemik ilaç kullanırlar. Hatta bazıları insülin enjeksiyonu ihtiyacında da olabilirler. İnsülin direnci ilaç tedavisinde kullanılan ajanların başında metformin etken maddeli ilaçlar gelir. Birinci basamak tedavi yöntemi olan bu ilaç böbrek hastası olan kişilerde dikkatli kullanılmalıdır. Buradaki önemli nokta, durumunuza uygun yeterli yardım aldığınızdan ve yaşamınızda gerekli ayarlamalar yaptığınız konusunda bilinçli olmaktır. Tüm tıbbi ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi uygulamaların hekimlerin bilgisi ve önerisi dahilinde yapılması gereklidir.

    Yaşam tarzı değişiklikleri, medikal tedavi ve diğer yöntemler ile yapılan insülin direnci tedavisine yanıt alınamayan kişilerde bariatrik cerrahi uygulamaları gündeme gelebilir. Özellikle obez kişilerde mide küçültme gibi ameliyatlar ile kişinin aşırı yağ dokusunu kaybetmeye başlaması insülin direncinin kırılmasında önemli bir basamak olabilir.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow