Soğuk hava, nem kaybı, rüzgar, sıcak suyla yapılan uzun süreli banyolar… Kış aylarında bu faktörler havayla en çok temas eden yüz bölgemizde; kızarıklık, kaşıntı ve pullanmayla karakterize olan ‘seboreik egzama’ şikayetini artırıyor. Toplumda ‘yağ egzaması’ olarak bilinen seboreik egzama yüz bölgesinin yanı sıra saçlı deri ile göğsün üst bölgesinde de sık görülüyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Hülya Sağlam, bu hastalığın maske, soğuk hava, stres, bazı besinler ve pek çok faktörün etkisiyle tekrarlanan kronik bir hastalık olduğunu belirterek, “Seboreik egzamanın şiddetlenmemesi için cildin kalitesini artırmak çok önemli” diyor. Ne yapmalıyız? - Soğuk ve rüzgarlı havada mümkünse dışarıya çıkmayın. Mecbursanız, yüzünüzü olabildiğince kapatmaya özen gösterin.- Cildinizi düzenli olarak nemlendirin. Covid-19’dan korunmak için kullandığımız maskeler yağlı kremi daha da yağlandırıyor. Bu nedenle yağlı olmayan nemlendirici kremleri tercih edin. - Tahriş olmaması için tıraş losyonu kullandıktan sonra cildinize alkollü losyon sürmeyin. - Hekiminizin önerisi doğrultusunda eczanelerden seboreik egzemaya özel krem ve şampuanlardan faydalanabilirsiniz. - Cilde zarar verdiği için kortizonlu kremler kullanmayın. Lazer, ışık sistemleri, mezoterapiCildinizin kalitesini artırmak için nemlenmesini sağlayan bazı lazer ve ışık sistemleri yöntemlerinden faydalanabilirsiniz. Ayrıca içeriğinde hyalüronik asit ve peptid olan ürünlerin cilt altına minik iğnelerle enjeksiyon edilmesiyle gerçekleştirilen mezoterapi yöntemi de cildinizin nemlenmesinde etkili oluyor.