hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kolajen üretimine katkıda bulunan besinler nelerdir?

    Kolajen üretimine katkıda bulunan besinler nelerdir
    expand

    Son zamanlarda adını sıklıkla duyduğumuz kolajen, insan vücudunda bulunan temel proteindir. Yaş ilerledikçe vücuttaki üretimi azalır ve bir takım problemlere yol açabilir. Peki, kolajen içeren besinler var mı? Kolajen takviyesi nasıl yapılmalı? Diyetisyen Tuğçe Yardal, kolajen takviyesi ile ilgili merak edilenleri yanıtladı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kolajen insan vücudunda en çok bulunan temel proteindir. Deri ve bağ dokumuz, tendonlar, kıkırdak, kemik, saç, tırnak, eklem gibi birçok doku ve organda bulunur.

    Vücudumuz doğal olarak kolajen üretir ancak yaş almayla beraber vücuttaki üretim azalır. Ayrıca üretimini etkileyen dış etmenler de vardır. Sigara tüketimi, beslenmedeki düzensizlikler gibi.

    Peki, kolajen içeren ve üretimine katkıda bulunan besinler nelerdir?
    Sığır ve inek eti tavuk, keçi gibi hayvanların kemikleri, derisi ve sakatat bölgesin,
    Kemik suyu ve paça çorbası,
    Yumurta,
    Özellikle balık pulları, somon balığı, omega-3 içeren besinler,
    C vitamini içeren meyve ve sebzeler.
    Kolajenin vücuttaki görevleri nelerdir?
    Temel görevi dokulara destek vermektir.
    Saç ve tırnak sağlığına olumlu etkisi vardır.
    Toksinlerden vücudu arındırır.
    Diş eti kanamalarının riskini azaltır.
    En belirgini cilt elastikiyetini arttırır, canlı ve esnek bir yapıda olmasını sağlar.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

     

     28 tip kolajen tanımlanmıştır ancak bunlardan 4 tip kolajen en sık karşılaştığımız tipleridir. Tip I ve Tip III genel olarak kemiklerde ve cildimizde bulunurken, Tip II genellikle eklemlerde bulunur. 

    Kolajen takviyeleri nasıl yapılır?
    Kolajen takviyeleri genellikle maske, serum, hap, likit formda bulunur. Aslında vücudumuz aminoasitleri kullanarak doğal yoldan kendi kolajen üretimini yapmaktadır. Ancak bu durum yaş aldıkça özellikle 25 ya üstü bireylerde azalamaya başlar. Bu azalmadaki oran düşük de olsa çalışmalar bunu desteklemektedir. Eğer 18 yaş ve altı bir bireyseniz ve özel bir durum söz konusu değilse kolajen kullanmanıza gerek yoktur.

    Son yıllarda yapılan çalışmalar takviye kolajenin cildimizdeki kolajen seviyelerini arttırarak cilt elastikiyetini ve hidrasyonunu arttırabildiğini göstermektedir. Yapılan çalışmalar umut verici olsa da daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.

     

     Tip II kolajen çoğunlukla kıkırdakta bulunur. Kolajen takviyelerinin eklem ağrısı ve sertleşmesini azalttığına yönelik çalışmalar da vardır.

    Kemiklerimiz çoğunlukla tip II kolajenden oluşmaktadır. Kemikler üzerindeki olumlu etkilerine karşın çoğu hayvan çalışması olmakla kalmış yeterli insan çalışması bulunmamaktadır. 

    Kolajen takviyeleri yeterli direnç egzersizleriyle beraber kas güçlenmesini destekler yöndedir. Yapılan çalışmaları göz ardı etmemekle beraber daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Önemli bir diğer nokta da bireylere göre değişmekle beraber mide bulantısı, ishal gibi bazı yan etkileri olabileceğidir. Takviye besinleri kullanmadan önce mutlaka hekiminize ve diyetisyeninize danışın. Kullanım dozları ve şekli her gıda da olduğu gibi bireylere göre farklılık gösterebilir.

    Yapılan çalışmaları takip ederek, benim her zaman ki tavsiyem sağlıklı beslenme ile öncelikle besinlerle vücudumuzun eksiklerini tamamlamak, yeterli olmadığı noktada takviyeleri değerlendirmektir. Unutmayın vücudunuzu en iyi siz tanırsınız.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow