Yapılan çalışmalar sese karşı hassasiyet ve bulantının en sık rastlanılan semptomlar olduğu gösterilmiştir. Besin tetikleyecileri göz önüne alındığında alkol, çikolata, peynir, kafein, monosodyum glutamat (MSG), aspartam en sık karşılaşılan besinler olarak karşımıza çıkmaktadır. Migren hastalarında çevresel faktörler ile birlikte bireyin kişisel sorunları, eşlik eden kronik hastalıklar, obezite, gebelik, hipertansiyon ve premenstrual sendrom vb. ağrı da tetikleyici neden olarak gösterilmektedir.
HAYAT DÜZENİNİZDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
Yapılacak başlıca değişiklikler; yeterli ve düzenli uyku, nefes egzersizleri, doğru bir beslenme modeli ve günlük sıvı alımının yeterli düzeyde alınması olmalıdır. Migrende beslenme tedavisyle ilgili olarak üzerinden durulan bir diğer konu ise işlevsel besinlerdir. İşlevsel besinler sağlık ya da tıbbi faydası olan, hastalıkların önlenmesinde, tedavisinde kullanılan besin ya da besin öğesidir. Magnezyumun birçok hücre içi işlem için gerekli olup, migren oluşumunda önemli bir yeri olduğu düşünülmektedir. Magnezyum eksikliğinin depresyon, plateletlerin hiğeragregasyonu, serotonin reseptör fonksiyonun etkilenmesi ve nörotransmitterler için önemli rolü bulunmaktadır. Migren hastalarında magnezyum emiliminde yetersizlik, böbrekten magnezyum kaybı, stres, düşük besinsel alım gibi nedenlerden dolayı yetersizlikler oluşabilmektedir. Günlük önerilen miktar 400 mg magnezyumun oksit etkili olduğudur. Olmadığı durumlarda iki katına çıkarabilinmektedir. Diğer bir yandan alkol ve sigaranın migren atağı dışında birçok ölümcül kronik hastalıklara da neden olabileceği unutulmamalıdır. İyi yaşamda kesinlikle kullanılmaması gerektiğinin altını çizmekte fayda görüyorum.